Reform By: armi Date: 16 Mart 2010, 15:23:20
REFORM
Daha iyi bir duruma ulaþmak için yapýlan düzenleme ve deðiþiklikler; düzeltmek, iyileþtirmek, islah etmek anlamýnda fransýzca bir kelime. Kelimenin ilim literatürüne giriþi ve dini ilimler alanýnda kullanýlmasý, on altýncý yüzyýlda Avrupa hristiyanlýðýnýn bir bölümünün Roma kilisesinin egemenliðine karþý çýkmasýyla baþlamýþtýr. Bu karþý çýkýþlar ve din anlayýþýnda ileri sürülen yenilikler "dinî reform" diye isimlendirildi. Ayný kelime, diðer kurumlardaki toprak reformu, eðitim reformu gibi köktenci deðiþim, istek ve faaliyetler için de kullanýlýr oldu.
Ýslâm âleminde ve özellikle Türkiye´de kullanýlýþý ise, Batýcý eðilimlerin yaygýnlýk kazanmasýndan ve Batý kültürünün Ýslâm âlemine hâkim oluþundan sonra olmuþtur. Batý kültürünün hakimiyet kurmasýndan sora Avrupada kullanýlan bazý tabirlerle bazý fikrî akýmlar, olduðu gibi Ýslâm âlemine uyarlanmaya çalýþýlmýþtýr. Reform da bu tabirlerden biridir. Batýda dini reformlar yapýldýktan sonra sanayi ve teknoloji alanýnda büyük atýlýmlar gerçekleþti. Batý bu tür hamlelerini hýzlandýrmak ve sanayisini büyütmek için Ýslâm âlemiyle birlikte geri kalmýþ diðer ülkeleri istila etmeye ve bu ülkelerin ekonomik kaynaklarýný sömürmeye koyuldu. Bu arada Batý kültürü ve medeniyet anlayýþý da bu ülkelerde yayýlmaya baþlandý.
Ýslâm âlemi geri kalmýþtý. Aydýn kesim yeni arayýþlara girdi. Bir kýsmý, geri kalýþýmýzýn sebebini Ýslâm dinine yüklediler. Bunlarýn bir kýsmý bunu açýkça ifade etmekten çekinmediler. Ýslâm dinine açýktan cephe aldýlar. Din adýna ne varsa hepsi sökülüp atýlmalýydý. Bir kýsmý ise, strateji açýsýndan bunu uygun görmediler. Batýda yapýldýðý gibi dinde reform yapmayý modern hayatla baðdaþmayan yönleri atmayý tercih ettiler. Bunun bir sonucu olarak din, toplum hayatýndan uzaklaþtýrýlacak, modern hayatla baðdaþmayan ahlâkî kurallarý da reforma tabi tutularak kademeli olarak kaldýrýlacaktý. Böylece halktan gelebilecek tepkiler de göðüslenebilecekti.
Bu tür düþünceler, "dinde reform" ismiyle yayýldý. Bu konuda makaleler yazýldý, konferanslar verildi, kitaplar neþredildi.
Bir kýsmý uygulamaya da konulan bu istekler özet olarak þöyledir:
a- Din toplum hayatýndan uzaklaþtýrýlacak ve fert hayatýyla sýnýrlý olacaktýr. Fert hayatýný ilgilendiren ve Batý hayat tarzýyla uyuþmayan ahlâkî kurallarla haram-helâl konusuna giren hususlar kademeli olarak kaldýrýlacaktýr.
b- Ezan türkçe okutulacak ve ibadet dili millîleþtirilecektir.
c- Kiliselerde olduðu gibi camilere de sýralar konulacak ve camilere modern bir görünüm kazandýrýlacaktýr. Ayrýca modern müzik âletleri camilere konularak müzik korolarý modern anlamda musiki icra edeceklerdir.
d- Hacc için Arap topraklarýnda bulunan Kâbe´ye gidilmeyecek, kutsal milli mekânlara ziyaretler tertip edilecektir.
Buna karþýlýk müslüman aydýnlar da Ýslâm âleminin içine düþtüðü durum karþýsýnda farklý tavýrlar takýndýlar. Bunlarý üç grupta toplayabiliriz:
a- Ýslâm âleminin içine düþtüðü durum, dinin kendisinden kaynaklanmýyor, müslümanlarýn sapma gösteren din anlayýþlarýndan kaynaklanýyor. Mevcut din anlayýþýnýn Kur´ân ve Sünnet´in ýþýðýnda sorgulanmasý gerekir. Ýctihad müessesesi çalýþtýrýlmalý ve din anlayýþýndaki sapmalar düzeltilmelidir.
b- Müslümanlarýn din anlayýþlarýnda sapmalar olmuþtur. Ancak bunlarýn düzeltilmesi için ortam müsait deðildir. Bu nedenle ictihad kapýsýný aralamak yarar yerine zarar getirir. Ýslâm düþmanlarý bu kapýdan sýzarak, dinden arta kalan hususlarýn da imha edilmesine çalýþacaklardýr.
c- Ne dinin, ne de din anlayýþýnýn islahata ihtiyacý vardýr. Ýctihat kapýsý kapanmýþtýr. Bize düþen, günümüze kadar gelen Ýslâm kültürüne ve miras aldýðýmýz görüþlerin hepsine sýmsýký sarýlmaktýr.
Bu görüþte olanlar, ilk maddede görüþlerini serdettiðimiz grubu, dini içten yýkmaya çalýþan reformistler olmakla itham etmiþlerdir. Oysa onlar, dinin kendisinde bir reform deðil, dini anlama ve algýlamada Kur´an ve sünnete dönüþün gerektiðini savunuyor ve bunlarýn kurallarýna uyularak yapýlmasýný istiyorlardý. Nitekim Rasûlüllah (s.a.s) her asýrda dini tecdid edenlerin geleceðini bir hadisinde haber vermektedir (Ebû Davud, Sünen, Melahim I). Müceddidler dinin kendisinde bir yenileme deðil, dinî hayat ve dini anlama noktasýnda bir sapma sözkonusu ise, bu yönü tecdid eder; islah ederler.
radyobeyan