Nimet By: armi Date: 14 Mart 2010, 16:37:26
NÝMET
Ýyilik, ihsan, lütûf, atiyye, in´âm, hayýrlý mal, servet, varlýk, yiyecek ve içecek þeyler ve ekmek gibi manâlar için kullanýlan bir terim. Neime kökünden gelir, çoðulu "niem, en´um, ni´mât ve niemât" olarak gelir.
Kur´an´da kýrk yedi yerde "nimet" kelimesi doksan yedi yerde de, "nimet"le ayný kökten gelen kelimeler geçmektedir.
Nimet, Kur´an´da rahmet ve rýzk kelimeleri ile son derece ilgili ve yakýn anlamlarda kullanýlmýþtýr. Rýzk, insan ve insanýn dýþýndaki her canlý varlýk için kullanýlýrken; nimet, yalnýz insanlar için söz konusudur.
Bazý alimlere göre vehbî nimet, hayat; kesbî nimet ise, imandýr. Bu iki nimetin baþlangýcý da, ALLAH´ýn yardýmý ve hidâyetidir. Fâtiha suresinde: "Bizi doðru yola ilet; nimet verdiðin kimselerin yoluna" (el-Fâtiha,1/5, 6) ayetlerinde talep edilen eðrisi olmayan dosdoðru yol, bu nimetlerin devamýnýn yoludur. Buradaki "nimet verdiklerinin yolu"ndan maksat, "bu nimetlerle mes´ûd kýldýðýn bahtiyar insanlarýn yolu"dur (Elmalýlý Hamdi Yazýr, Hak Dini Kur´an Dili, Ýstanbul 1971, I, 129).
Bu ayette zikri geçen nimet, umumidir; her türlü nimeti kapsamaktadýr (ez-Zemahþerî, el-Keþþâf, Kahire 1977, I, 16).
Ayný zamanda bu nimet, Yüce ALLAH´ýn gazabýnýn mukabili olarak da ifade edilir (Seyyid Kutub, Fi Zilâlil-Kur´an, Beyrut 1971, I, 21).
Nimet, ALLAH tarafýndan insanlara her çeþit iyiliðin verilmesi ve her çeþit zararýn uzaklaþtýrýlmasý olarak da tanýmlanabilir. Bu husustaki bir ayetin meali þöyledir: Size ulaþan her nimet ALLAH´tandýr. Sonra size bir sýkýntý dokunduðu zaman do yalnýz O´na yalvarýrsýnýz" (en-Nahl, 16/53).
Bir bakýma da nimetleri üç kýsma ayýrmak mümkündür.
1. ALLAH tarafýndan her insana doðrudan verilen nimetler. ALLAH´ýn insaný yaratmasý ve ona rýzk vermesi gibi...
2. Ýnsanlar tarafýndan yapýlan iyilikler. Aslýnda bu çeþit iyilikler de ALLAH´tan gelen nimettir. Ama insanlarýn aracýlýðýyla verilmektedir. Bu sebeple, Yüce ALLAH, bu nimetlere karþý þükretmek gerektiðini þöyle ifade etmiþtir: Bana ve annene-babana þükret! Dönüþ Banadýr" (Lokman, 31/14). ALLAH Teâlâ, nimetleri yaratanýn kendisi olduðunu hatýrlatmasý için, ayette kendisinden baþlamýþtýr.
3. Ýman eden insanlara, itaat ve ibâdetleri münasebetiyle Yüce ALLAH´tan kendilerine verilen nimetler.
Nimetlerin en büyüðü, Yüce ALLAH´ýn insaný yaratmasý, ona hayat vermesidir. Nitekim Kur´an´da bu durum þöyle açýklanmýþtýr: ALLAH´ý nasýl inkâr edersiniz ki; siz ölüler idiniz, sizi diriltti" (el-Bakara, 2/28).
Hayat gibi son derece önemli olan nimeti bu ayette zikrettikten sonra, diðer nimetlerden ikinci derecede þöyle haber vermiþtir: "O ki, yeryüzünde ne varsa, hepsini sizin için yarattý" (el-Bakara, 2/29).
Fâtiha suresinde anýlan bu nimet için müfessirler farklý yorumlarda bulunmuþlardýr. Bazýlarýna göre, peygamberlere verilen nimettir. Diðer bazýlarýna göre ise, Hz. Peygamber (s.a.s)´e ve ashabýna verilen nimettir. Diðer bazý alimlere göre de, Hz. Ýsa ve Hz. Mûsâ´nýn tahrife uðramadan, bozulmadan önceki ümmetlerine verilen nimettir. Bir kýsým alimlere göre ise, mutlu ve mesut olma olarak da tarif edilen nimet, dünyaya ait olan nimet ve ahirete ait olan nimet diye iki kýsma ayrýlýr. Dünyaya ait olan nimet de, vehbî (ALLAH´tan olan, kulun tercihi olmayan) ve kesbi (kulun kendi kazandýðý) nimet diye iki kýsma ayrýlýr. ALLAH´tan olan vehbi nimetler; insana verilen ruh, akýl, anlama kabiliyeti, keskin zeka gibi ruhânî nimetler ve bedenin kuvvetli yaratýlmasý ile vücûd azalarýnýn eksiksiz olmasý gibi cismanî nimetler diye ikiye ayrýlýr. Kulun kendi kazandýðý kesbî nimetler ise; her çeþit kötülüklerden korunmak ve Ýslâm´ýn güzel ahlâký ile ahlâklanmaktýr. Bu nimetler hem müminlere ve hem kâfirlere verilmektedir. Ahirete ait olan nimetler ise, yalnýz müminlere verilen Cennet nimetleri ve ahiretin çeþitli güzellikleridir. Aþaðýdaki ayette ifade edildiði gibi, Yüce ALLAH´ýn verdiði nimetleri saymak, onlara bir sýnýr koymak mümkün deðildir:
Eðer ALLAH´ýn nimetini sayacak olsanýz, sayamazsýnýz" (Ýbrâhim, 14/34).
Bu kadar geniþ manâlarý ihtiva eden "nimet" hakkýndaki çeþitli ayetlerde, onun taþýdýðý bu mana zenginliði ifade edilmektedir. Meali aþaðýda sunulan ayette nimet; iman, Ýslâm ve cahiliyyetin ayýrdýðý kalblerin birleþmesi demektir: "Ve topluca ALLAH´ýn ipine yapýþýn, ayrýlmayýn. ALLAH´ýn size olan nimetini hatýrlayýn. Hani siz birbirinize düþman idiniz, (ALLAH) kalplerinizi birleþtirdi; O´nun nimetiyle kardeþler haline geldiniz. Siz ateþten bir çukurun kenarýnda bulunuyordunuz (ALLAH) sizi ondan kurtardý. ALLAH size ayetlerini böyle açýklýyor ki yola gelesiniz" (Âl´i Ýmrân, 3/103)
ALLAH´ýn nimet olarak verdiði imân, Ýslâm ve Kur´an ile insanlar cahiliyetten, zilletten, mutsuzluktan, dünya ve ahiretin sýkýntýlarýndan kurtuldular. Eðer müslümanlar Yüce ALLAH´ýn verdiði bu nimeti, yani Kur´an´ý, iman´ý, Ýslâm´ý terketmezlerse, ALLAH onlarý baþarýsýzlýða, mutsuzluða, þekâvete düþürmez. Nitekim Kur´anda öyle haber vermiþtir:
ALLAH bir kavme in´âm ettiði nimet´i, onlar nefislerindekini deðiþtirmedikçe, deðiþtirecek deðildir" (el-Enfâl, 8/53).
Diðer bir ayette de, ALLAH´ýn insanlara olan nimetlerinin tamamlanmasý, Ýslâm dininin onlara gönderilmesi olarak haber verilmiþtir:
Bu gün size, dininizi olgunlaþtýrdým, size nimetimi tamamladým ve size din olarak Ýslâm´ý beðendim" (el-Maide, 5/3).
Buraya kadar çeþitli ayetlerle anlatýlmaya çalýþýlan ALLAH´ýn nimetleri, yukarýdaki ayetle de haber verildiði gibi, sayýlamayacak kadar çoktur.
Hz. Peygamber (s.a.s) dualarýnda: "Ya Rabbî, senden nimetin tamamýný, senin nimetini diliyorum" (et-Tirmizî, Dua, 93); "Yalnýz ve yalnýz ALLAH´a ibadet ederiz. Tüm nimetler O´nundur" (Ebû Davud, Vitr, 25) ve "Nimetler, fazilet, senâ ve övgü ALLAH´a mahsustur" (Müslim, Mesâcid 139) buyurmak suretiyle, ALLAH´ýn nimetlerinin önemine iþaret etmiþtir. Bizi hidâyete erdiren, yediren, içiren ve nimetlendiren ALLAH´a hamd olsun" (Ýmam Mâlik, el-Muvatta, Sýfatu´n-Nebî, 34) demek sureti ile de, ALLAH´ýn verdiði nimetlere karþý hamdetmiþ ve bu hususta insanlara örnek olmuþtur. Nimetle ilgili diðer bir hadisi de, þöyledir: "Bir insan için nimetlerin tamamlanmasý, ateþten kurtulup Cennet´e girmesidir" (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, V, 231, 235; et-Tirmizî, Dua, 93).
Ýbn Abbas´tan rivayet edildiðine göre, Hz. Peygamber (s.a.s) hadislerinin birinde, Yüce ALLAH´ýn verdiði iki nimeti þöyle haber vermiþtir: "Ýnsanlarýn kýymetini bilmediði iki nimet vardýr. Sýhhat ve boþ zaman" (el-Buhârî, Rikâk, 1; et-Tirmizî, Zühd, 1; Ýbn Mace, Zühd, 15).
Hz. Ömer (r.a), Hz. Peygamber (s.a.s)´in, ALLAH´ýn insanlýða gönderdiþi bir nimet olduðunu söylemiþtir (el-Buhârî, Meðâzî, 8.
radyobeyan