Nesi By: armi Date: 14 Mart 2010, 16:27:26
NESδ
Geri býrakmak, te´hir etmek. (Nesee-yenseu) fiilinden mastar. Nes´en-nesâen ve nesî´en olmak üzere üç çeþit mastarýndan birisi. "Geri býrakýlmýþ" anlamýnda ism-i mef´ul anlamlý ism-i fail. Kameri aylardan haram aylarý ertelemek.
Güneþin hareketleri esas alýnarak hesaplanan aylara "þemsî aylar", ayýn hareketlerine göre belirlenen aylara ise"kamerî aylar" denir. Oniki kamerî ay þunlardýr: Muharrem, Safer, Rabîul-evvel, Rabîul-âhýr, Cumâdel-ûlâ, Cumâdel-uhrâ, Recep, Þa´ban, Ramazan, Þevvâl, Zilka´de, Zilhicce. Bu aylarýn toplamý da "Kameri yýlý" meydana getirir. Güneþ yýlý 365 gündür. Kameri yýl ise bundan on gün kýsa olup, kamerî aylar her yýl on gün önce baþlamýþ olur. Ýþte Ýslâm´da ve önceki semavî dinlerde günlük, aylýk veya yýllýk bir takým ibadet ve muâmelelerde kameri yýl ve aylar esas alýnmýþtýr. Orucun Ramazan ayýnda tutulmasý, hac ibadetinin Zilhicce´de yapýlmasý, yýllýk zekatýn kameri yýl sonundaki zenginlik durumuna göre hesaplanmasý gibi.
Kur´an-ý Kerim´de bu aylar þöyle açýklanýr: "Gerçekte aylarýn sayýsý Allah yanýnda, Allah´ýn kitabýnda gökleri ve yeri yarattýðý günden beri on iki aydýr. Bunlardan dördü haram aylardýr. Ýþte bu en doðru hesaptýr. O halde bu haram aylarda kendinize zulmetmeyin. Ancak müþrikler sizinle topyekun savaþa kalkýþýrsa, siz de onlarla topluca savaþ yapýn. Bilin ki Allah sakýnanlarla beraberdir" (et-Tevbe, 9/36).
Ayette sözü edilen haram aylar Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep´tir. Arap toplumu Ýbrahim ve Ýsmail peygamberlerden beri bu on iki aydan dört ayý haram kabul ediyor, bu aylarda çapulculuk, savaþ ve kýtal yapmýyorlardý. Ýbadetle meþgul olmak bu aylarýn simgesi gibiydi. Onlar bu aylara o kadar saygý gösterirlerdi ki, bir kimse yolda babasýný öldürene rastlasa ona el kaldýrmazdý. Ancak bu dört aydan üçü yani Zilkade, Zilhicce ve Muharrem peþpeþe geldiði için geçimleri yalnýz savaþa dayalý olan kabilelere, üç ay savaþsýz kalmak güç gelmeye baþlamýþtý. Bu yüzden aylardan birini geri býrakýp aylarýn sýrasýný deðiþtirmiþler ve böylece on iki ayda dört ayý kýsaltmak ve haccý dört mevsimden iþlerine gelen bir mevsimde yapmak için altý haftada birer haftadan yirmi dört ayda bir ay arttýrýp geniþletmiþler ve bu durumda bir yýl on iki buçuk ay itibar edilmesi gerekirken, dört haftayý ikinci yýl sonuna bir ay olarak toplayýp, bu yýlý on üç ay yapmýþlar, ancak bu on üçüncü ay yýlýn sonu olan Zilhicce´yi takip ettiðinden gerçekte Muharrem olmasý gerekirken, araya sokulmuþ baþka bir ay itibar edilerek Muharrem, Safer´e tehir olunup, gelen yýl bir ay geriye atýlmýþ ve bundan dolayý da artýk aya "Safer-i âhir" denilmiþtir. Bu geri býrakma iþine "nesî"´ terimi kullanýlýr olmuþtur.
Arap toplumunun bu, aylarýn yerini deðiþtirme iþi Mekke´nin fethedildiði sekizinci hicret yýlýna kadar bu þekilde devam etti. Bundan sonra inen þu ayet-i kerîme ile kameri aylarýn ilerigeri alma olmaksýzýn kendi yerlerinde korunmasý gerektiðini bildirdi:
"Haram aylarý geciktirmek ancak küfürde bir artýþ sebebidir. Onunla, inanmayanlar þaþýrtýlýr, onlar bunu bir yýl helal, bir yýl haram sayarlar ki, Allahýn haram kýldýðýna sayýca uysunlar da, (varsýn) Allah´ýn haram kýldýðýný helal saymýþ olsunlar. Bu suretle de onlarýn amellerinin kötülüðü kendilerine süslenip güzel gösterildi. Allah o kâfirler topluluðunu hidayete erdirmez" (et-Tevbe, 9/37). .
Ay´ý geri býrakma yoluyla iki yýlda bir meydana gelen artýk bir ay, yirmi beþinci yýlda artýk bir yýl halini alýr. Böylece yirmi beþinci, gerçekte ise yirmi altýncý yýl baþa dönülmüþ, her ay kendi yerine uymuþ olur. Bunun sonucunda Muharrem gerçek Muharrem´e, Zilhicce de geçek Zilhicce ayýna rastlar. Ýþte Hz. Peygamber (s.a.s) Veda haccýnda Akabe´de irad buyurduðu hutbede yukarýdaki iki ayet uyarýnca "nesî"´yi geçersiz ilân edip; "Zaman, Allahýn gökleri ve yeri yarattýðý gündeki haline tekrar döndü" (Buhârî, Tefsîru Süre, 9/48, Bedül-Halk, 2, Meðâzî, 77, Edâhî, 5, Tevhîd; 24; Müslim, Kasâme, 29; Ebû Dâvud, Menâsik, 67; Ahmed b. Hanbel, V, 37, 73) buyurmuþtur.
Ýslâm´dan önceki araplarýn uygulamasýnda peþpeþe gelen üç haram ayýn üçüncüsü olan Muharrem´in, Safer ayý olarak kabul edilmesiyle baþlatýlýyordu. Böylece Muharrem, Safer´e tehir edilmekle gelen yýlýn bütün aylarý da geri býrakýlmýþ oluyordu. Ancak geri býrakma Muharrem ayý ile baþlatýlmýþý için nesî´ deyimi daha çok bu ayla ilgili olarak kullanýlmýþtýr. Kâmus´ta da nesî´; câhiliyyet döneminde tehir edilen ay diye tarif edilmiþtir.
Sonuç olarak nesî´ ile ilgili ayet ve hadisler dikkatlice incelendiðinde, Allah´ýn haram kýldýðý bir þeyi helal kýlmak amacýyla ibadet vakitleri üzerinde oynamak, vakit tehiri yapmak caiz deðildir. Böyle bir iþ, bunu yapanlarýn küfrünün artmasýna sebep olur (bk. Alûsî, Rûhul-Meânî. XII, 93, 94; Ýbn Kesîr, Muhtasaru Tefsîri Ýbn kesîr, tahkîk: M. Ali es-Sabünî, 7. baský, Beyrut 1402/1981, II,142, 143; Ebû Bekir el-Cassâs, Ahkâmül-Kur´an, tahk.: Kamhâvî, Beyrut t.y., IV, 305 vd.; Elmalýlý, M. Hamdi, Hak Dini Kur´an Dili, 2. baský, Ýstanbul 1960, IV, 2528-2541).
radyobeyan