Ýslam Kavramlarý M-Z
Pages: 1
Nefsi Mutmainne By: armi Date: 14 Mart 2010, 16:13:10

NEFS-Ý MUTMAÝNNE




Hiç bir þüphe ve tereddüt taþýmadan, itmi´nân-ý kalple Allah´ý Rab kabul edip, O´nun peygamberlerinin getirdiði dini de hak din bilerek Allah´a teslim olan ve O´na ulaþan insanýn nefsi (es-Seyyid eþ-Þerif el-Cürcânî, et-Ta´rifât, Ýstanbul 1283, s. 165; el-Gazalî, Ýhya-u Ulumiddin, Beyrut (t.y.) III, 4).

Sufiler, Kur´an-ý Kerimin çeþitli ayetlerine dayanarak, insan nefsinin altý mertebesinin olduðunu ileri sürmüþler ve kendilerinden de yedincisi diye nefs-i kâmileyi ilave ederek yedi mertebeye çýkarmýþlardýr.

1- Nefs-i Emmâre: Allah´ýn emirlerine uymayan, yasaklarýný çekinmeden yapan ve zevkine tabi olan nefistir.

2- Nefs-i Levvâme: Allah´ýn emirlerine bazen uyan, bazen uymayan, iþlediði günahlardan dolayý üzülen ve sevaplardan dolayý sevinen nefistir.

3- Nefs-i Mülheme: Mümkün mertebe Allah´ýn emir ve yasaklarýna uyan nefistir.

4- Nefs-i Mutmainne: Ýmân esaslarýna inanan, Ýslâm´ýn emir ve yasaklarýna uyan, bu konularda hiç bir þüphe ve tereddüdü olmayan, neticede Allah ile manevî bir bað kuran ve bunun lezzetine ulaþan nefistir.

5- Nefs-i Radiye:
Her yönüyle Hakk´a yönelen, Allah´tan gâfil olmama þuuruna eren ve O´ndan razý olan nefistir.

6- Nefs-i Mardiyye: Bütün benliði ile Hakk´a teslim olan ve böylece Allah´ýn kendisinden razý olduðu nefistir (Elmalýlý Hamdi Yazýr, Hak Dini Kur´an Dili, Ýstanbul 1970, VIII, 5817).

7- Nefs-i Kâmile
: Bütün kötülüklerden sýyrýlýp manevi olgunluða eren nefis. Bu mertebeye eriþen bir kiþinin bütün sýfatlarý güzeldir ve her hali ibadet sayýlýr (Süleyman Uludað, Kuþeyri Risalesi tercümesi, s. 222, 277, 290).

Aslýnda nefs, bir þeyin kendisi, benliði, zatý ve hakikatýdýr. Ona göre nefs-i mutmainne, o dereceye ulaþan insanýn kendisi demektir (Elmalýlý, Hak Dini Kuran Dili, VIII, 5814).

Nefs-i mutmainne, Kur´anda bir yerde geçmektedir:


Ey huzura eren nefis, sen Allah´tan ve O da senden razý olarak Rabb´ine dön!... (lyi) Kullarýmýn arasýna gir!.. Cennetime gir!.. " (el-Fecr, 89/27, 28, 29, 30).

"Nefs-i mutmainne", genelde Türkçeye "huzura eren nefis" olarak tercüme edilmiþtir. Bu dereceye ulaþmýþ olan bir insan, Allah Resulunün getirdiði her inanç ve ameli hak olarak kabul eder; Allah´ýn dininin yasakladýðýndan mecburen deðil, seve seve kaçýnarak uzak durur; Allah yolunda ne fedakârlýk gerekiyorsa yapar; dünyanýn Ýslâm dýþý lezzet ve menfaatlerinden mahrum kaldýðý halde, onlarý özlemez ve tersine bu konuda kalbi mutmain olarak hak dini takib edip çeþitli pisliklerden korunur. Nefs-i mutmainne dendiði zaman, bu vasýflara sahip olan insan akla gelir (Muhammed b. Cerir et-Taberî, Camiul-Beyân fi Te´vil´i Ayil-Kur´an, Mýsýr 1954, XXX,190 vd.; Muhammed b. Ahmed el-Ensârî el-Kurtubî, el-Câmiu li Ahkâmil-Kur´an, Kahire 1967, XX, 57 vd.).

Bazý âlimlere göre bu ayet, Hz. Osman (r.a) hakkýnda nazil olmuþtur. Diðer bazý âlimlere göre ise, Hubeyb b. Adiy hakkýnda nâzil olmuþtur. Mekkeli müþrikler onu idam edip yüzünü Medine´ye çevirdikleri zaman, Yüce Allah onun yüzünü Ka´be´ye doðru çevirmiþti (el-Kurtubî, el-Cami´, XX, 58).

Nefs-i mutmainne derecesine ulaþan insan, dünyada bu þekilde Allah´a tam manasýyle teslim olmuþ bir halde yaþar. Gönül huzuruna, ruhî saâdet´e ulaþýr. Gam ve kederden uzak olur. Ahirette de Allah´ýn iltifâtýna nail olur. Yüce Allahýn nefs-i mutmainne seviyesindeki insana yönelik bu

"Rabb´ine dön, (iyi) kullarým arasýna gir, Cennetime gir" meâlindeki hitaplarýn ne zaman vuku bulacaðý hakkýnda da alimlerin farklý yorumlarý vardýr. Alimlerin deðiþik tefsirlerine göre bu hitâr ya ölüm anýnda veya kýyâmet gününde yahutta Cennet´e giriþte yapýlacaktýr (ez-Zemahþerî, el-Keþþâf, VI, 233).


radyobeyan