Nefsi levvame By: armi Date: 14 Mart 2010, 16:11:46
NEFS-Ý LEVVÂME
Kendisini kýnayan, iþlediklerinden dolayý piþmanlýk duyan ve kendini hesaba çeken nefis.
Allah Teâlâ, Kur´an-ý Kerim´de insan nefsini üç sýnýf olarak deðerlendirmektedir. Bunlardan biri insaný kötülük yapmaya teþvik eden nefs-i emmâre (Yusuf,12/53), ikincisi kötülüklerden dolayý kendini kýnayan nefs-i levvâme (el-Kýyame, 75/2), üçüncüsü ise, Allah´ýn þeriatýndan bir sapma göstermeden dosdoðru yürüyen ve bu halinden dolayý tatmin olan nefs-i mutmainne (el-Fecr, 89/27) dir.
Allah Teâlâ, Kýyamet suresinde kýyametin mutlaka gerçekleþeceðini ortaya koymak üzere kýyamet gününe, peþinden de nefs-i levvâme üzerine yemin etmektedir.
"Kýyamet gününe yemin ederim. Piþmanlýk duyan nefse (nefs-i Levvâmeye) yemin ederim ", (el-Kýyame, 75/ 1-2).
Nefs-i Levvâmeden neyin kastedildiði üzerinde müfessirler bir birinden farklý görüþler ileri sürmüþlerdir. Aralarýnda Said ibn Cubeyr, Ýkrime ve Abdullah ibn Abbas´ýn bulunduðu
bazý müfessirler, nefs-i levvâmenin kendisini iyilikte de kötülükte de kýnayan nefis olduðunu kabul etmiþlerdir (Ýbn Cerir et-Taberî, Tefsir, Mýsýr 1968, XXlX,174). Ýbn Abbas kýnamayý mutlak anlamda almýþ ve nefs-i levvâmeye, kýnayýcý nefis demiþtir (Taberî, ayný yer). Buna göre levvâme tabiri, nefsin bütün yönlerini kapsamaktadýr. Yani o nefis, kýyamet günü her durumda kendisini kýnayacaktýr. Kötülük iþlemiþse, kendisine zarar verecek böyle bir þeyi neden yaptýðý için kendisini kýnar ve piþmanlýk duyar; iyilik yapmýþsa elinde imkan olduðu halde neden daha fazlasýný yapmadýðý için kendisini eleþtirir ve piþmanlýðýný dile getirir (Ýbn Kayyým, el-Cevziyye, et-Tibyan fi Aksamil-Kur´an, Beyrut 1988, 35). Resulullah (s.a.s)´in þu hadisi buna iþaret etmektedir: "Ýyi veya günahkâr hiçbir nefis yoktur ki kýyamet günü kendini kýnamasýn..." (Alûsî, Ruhul-Meani, Kahire t.y., XXlX, 136).
Mücahid´e göre ise nefs-i levvâme, muttaký insanlarýn nefsidir. Bu kimseler yapma fýrsatýný kaybettikleri iyilikler için piþmanlýk duyar ve kendilerini kýnarlar.
Katade´nin de içinde bulunduðu diðer bir grup, levvâmeden fâcir kimselerin kastedildiði görüþündedir. Bunlar kýyamet gününde iþlediklerinin piþmanlýðýný duyacak ve neden kötü ameller iþledikleri için kendilerini kýnayacaklardýr.
Bundan, kendi nefsini Cennetten çýkarýlmayý gerektiren bir amel iþlediði için sürekli kýnayan Hz. Adem (a.s)´ýn kastedildiðini ileri sürenler de olmuþtur (Alûsî, ayný yer).
Ýbn Cerir et-Taberi, nefs-i levvâme hakkýndaki farklý görüþlerin temelde birbirine çok yakýn olduklarýný, dolayýsýyla nefs-i levvameden, iyilikte de kötülükte de kendini kýnayan ve kaçýrdýklarý fýrsatlar için piþmanlýk duyan nefislerin kastedildiðini söylemektedir. Ayetin zahirine uygun olan anlamýn da bu olduðunu belirtmiþtir (Taberî, XXlX, 175).
Hasan el-Basrî de ayný görüþte olup þöyle demektedir: "Allah´a yemin ederim ki, gerçek mümin sürekli olarak kendi nefsini kýnar. O, "Þu sözümle neyi kastetdim? Bu yemeði yememdeki gayem neydi? Kalbimden geçen þu düþünceden elde etmek istediðim nedir?" der. Fýsk içinde bulunan kimse ise kendi nefsini asla kýnamaz" (Ýbn Kesir, Tefsîrul-Kur´anil-Azîm Ýstanbul 1985, XIII, 300; Ýbn Kayyým, a.g.e., 35). Ýbn Kayyým, nefsin levvâme ile nitelenmesinin sebebinin risalet ve Kur´an´ýn tasdik edilmesinin gerekliliðini açýkça ortaya koymak için olduðunu, bu tasdik olmadan nefis için baþka bir kurtuluþun asla var olmadýðýný söylemektedir (Ýbn Kayyým, a.g.e., 38).
Fî Zilâlil-Kur´anda, farklý görüþlerin tamamý zikredildikten sonra þöyle denilmektedir: "Biz, nefs-i levvâmenin anlamý hakkýnda Hasan el-Basrî´nin tefsirini tercih ediyoruz. Levvâme ile nitelendirilen uyanýk, korkan ve iþlediklerinden piþmanlýk duyan bu nefis, kendini hesaba çeker, etrafýný görüp gözetir, arzularýnýn iç yüzünü bilir. Böylece kendisini aldanmaktan kurtarýr. Böyle bir nefis Allah katýnda iyidir. Ýþte bu yüzden Allah Teâlâ onu, yemin ederken kýyametle birlikte zikretmiþtir. Karþýsýnda ise, günah iþleyen nefis söz konusu edilir. Ýnsanýn içinde günah iþlemeyi arzulayan ve isyan yollarýnda yürümeye devam etmeyi isteyen nefistir. Gerçek dini yalanlar, ondan yüz çevirir, kendisiyle ayný durumda olanlarýn yanýna biraz daha yarar elde etme ümidiyle gider. Ne kendini hesaba çeker, ne yaptýklarýndan piþmanlýk duyar, ne aldýrýþ eder, ne de günah iþlediðinin farkýnda olur (Seyyid Kutub, Fî Zilalil-Kur´an, Kýyamet suresi tefsiri).
Ayette Allah Teâlâ´nýn kýyametle birlikte nefs-i levvâme üzerine yemin edip etmediði konusunda müfessirler farklý görüþler ileri sürmüþlerdir. Bazýlarý nefs-i levvamenin baþýndaki "la"nýn olumsuzluk bildirdiðini, diðer bazýlarý da kasem için kullanýldýðýný kabul etmiþlerdir. Hasan el-Basrî; "Allah Teâlâ, kýyamet üzerine yemin etmiþ ancak, nefs-i levvâme üzerine kasem etmemiþtir" demektedir. Katade ise, her ikisine birlikte yemin edildiðini; Ýbn Kesîr de Katade´nin görüþünün doðru olduðunu bildirmektedirler (Ýbn Kesir, VIII, 301; Ayrýca bk, Ýbn Kayyým, a.g.e., 34-38, 188).
radyobeyan