Nefsi emmare By: armi Date: 14 Mart 2010, 16:10:55
NEFS-Ý EMMÂRE
Kötülüðü ve þerri þiddetle emreden nefis. Allah Teâlâ, Kur´an-ý Kerim´de Yusuf (a.s)´ýn dilinden nefsin kötülükleri iþlemeyi, heva ve hevesi doðrultusunda Allah´ýn emirlerine muhalefet etmeyi arzuladýðýný ve sahibini buna yönelmek için zorladýðýný bildirmektedir: (Yusuf), nefsimi temize çýkaramam. Çünkü Rabbimin acýyýp koruduðu hariç, nefis aþýrý þekilde kötülüðü emredicidir..." (Yusuf 12/53).
Gerçekte insan nefsi tek bir þeydir. Ancak o çeþitli sýfatlarla nitelenmektedir. Dünyaya olan baðlýlýklardan kurtulup ilâhî âleme yöneldiði zaman nefis, "nefs-i mutmainne" olarak adlandýrýlýr. Þehvete tabi olup üzerine gazap hakim olduðu zaman da nefis, sahibine kötülükleri iþlemeyi emreder. Bu nefsin tabiatýndan olan bir durumdur (Fahreddin er-Râzî, Tefsirul Kebîr, XVIII, 157).
Taberî; "kötülüðü emreden nefis, insanlarýn tamamýna ait olan nefistir" demektedir. Onun arzusunun Allah Teâlâ´nýn rýzasý olmayan þeylere yönelmek olduðunu ve Allah´ýn kullarýndan rahmet etmeyi dilediði kimselerin dýþýnda kalanlarýn nefsin bu yönlendirmesinden kurtulamayacaðýný söylemektedir (Ýbn Cerir et-Taberî, Tefsir, Mýsýr 1968, XIII, 1).
Râzî, ayetteki "...Rabbýmýn acýyýp koruduðu müstesna"ifadesine dayanarak, taat ve imanýn Allah Teâlâ´dan geldiðini ve nefsin, O´nun rahmeti olmadan kötülüklerden vazgeçmesinin sözkonusu olmadýðýný söylemektedir (Râzî, ayný yer).
Nefs-i emmârenin, Yusuf (a.s) tarafýndan kullanýlýþ tarzý, iyi ve kötü bûtûn insanlarýn nefislerinin kötü þeylere yönelme istidadýnda olduðunu ortaya koymaktadýr. Çünkü bir peygamber olan ve bu sebeple günahlardan temizlenmiþ bulunan Yusuf (a.s)
"...Ben nefsimi temize çýkarmýyorum. Çünkü nefis kötülüðü emredicidir" diyor. Dolayýsýyla kötülüðü þiddetli arzulama, nefsin tabiatýndandýr. Ancak Allah´ýn emirlerine yönelen ve böylece ilahi rahmetin gölgesi altýna sýðýnan kimseler, nefsin arzuladýðý þeyleri iþlemekten sakýnýrlar. Ýyiliðe yönelen kimselerin üzerinde nefsin yaptýrým gücü azalýr. Belirli bir aþamadan sonra ise, kalbe yönlendirici hiç bir tesiri olmayan gelip geçici düþüncelerden ibaret kalýr. Zira Yusuf (a.s) Mýsýr azizinin karýsýnýn kendisini çaðýrdýðý zaman onun çaðrýsýna cevap vermemiþ ve böyle bir kötülükten Allah´a sýðýnmýþtý. Ve aslýnda nefsinin, tabiatýndan kaynaklanan bir özelliði olarak bu çaðrýya cevap vermesini telkin ettiðini itiraf etmektedir: "Ben nefsimi temize çýkarmýyorum" Ancak bu sadece bir dürtü olarak kaldýðý ve Rabbine sýðýnýp bu dürtüye iltifat etmediði için bir zararýnýn dokunmasý sözkonusu olmamýþtýr.
Bazý müfessirlerin, "Bununla beraber ben nefsimi temize çýkarmýyorum. Çünkü nefis kötülüðü emredicidir" sözünü azizin karýsýna atfetmeleri, durumu deðiþtirmez (bk. Ýbn Kesir, Tefsirul Kur´anil-Azim, Ýstanbul 1985, IV, 320). Zira Allah Teâlâ, sarfedilmiþ olan bu sözü Hz. Muhammed (s.a.s)´e ayet olarak gönderirken, nefsin tabiatýnda kötülük iþlemeye meylin var olduðunu da bildirmiþ olmaktadýr.
radyobeyan