Taiflilerin çirkin bir tedbire başvurmaları By: sumeyye Date: 13 Mart 2010, 17:44:20
Taiflilerin Çirkin Bir Tedbire Başvurmaları ve İslâm Mücahidlerine Ok Yağdırmaları ve
Karargâhın Başka Bir Yere Değiştirilmek Zorunda Kalınışı
Peygamberimiz Aleyhisselam, İslâm mücahidleriyle birlikte ilerlemeye devam ederek Taif´in yanıbaşında bir yerde konakladı ve ordugâhını orada kurdu.[369]
O sırada, Taifliler sihirbaz bir karıyı kalenin üzerine çıkartmış, İslâm askerlerine karşı karının edeb yerini açtırıp Müslümanların yönlerini başka tarafa çevirttirmek suretiyle kalelerini korumak istemişlerdi!
Amr b. Ümeyyetü´d-Damrî der ki:
"Taif´te konakladığımız zaman, Allah bilir ki, Taifliler üzerimize çekirge sürüsü gibi ok yağdırdılar! Onlardan, kalkanlarımızla korunmaya çalıştık.
Hatta, Müslümanlardan bazıları yaralanarak şehit oldular.[370]
İslâm ordugâhı, Taif surlarına çok yakındı.
Taifliler çıkıp Müslümanları oka tutuyor ve hemen geri dönüp kapılarını kapatıyorlardı.
Müslümanlar ise, onların surundan içeriye girmeye güç yetiremiyorlardı.[371]
Ebu Mıhcan´ı, kale üzerinde kargı gibi uzun okları atar ve attığını boşa gidermezken gördüm!
Resûlullah Aleyhisselam, Hubab b. Münzir´i yanına çağırdı ve ona:
´Şu kavimden uzakça ve yüksekçe bir yer araştır, bul!1 buyurdu.
Hubab b. Münzir, karyenin dışında, Taif Mescidinin bulunduğu yere kadar gidip geldi ve orasının karargâh edinilmeye elverişli olduğunu bildirdi.[372]
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam ordugâhı oraya,[373] yani halen Taif Mescidinin bulun duğu yerin yanına kaldırdı.[374]
Peygamberimiz Aleyhisselamın yanında bulunan iki zevcesinden birisi Hz. Ümmü Seleme,[375] diğeri de Hz. Zeyneb idi.[376]
Onlar için de iki çadır kuruldu.
Peygamberimiz Aleyhisselam namazlarını bu iki çadır arasında kılar ve orada otururdu.[377]
Sakîfler Müslüman olduktan sonra, Amr b. Ümeyye b. Vehb b. Muattib b. Malik Peygamberimiz Aleyhisselamın namaz kıldığı yere bir mescid yaptı.
İşte, Sariye diye anılan mescid budur.
Rivayete göre; bu mescidde sariye (direk) vardı ki, Allah´ın her günü, güneş doğarken ondan bir ses işitilir,[378] işitilen bu sesin Allah´ı bir teşbih olduğu sanılırdı.[379]
[369] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre,c.4, s. 125, Vâkıdî, Megâzî, c. 3,5.925, Taberî, Târîh, c. 3, s. 133.
[370] Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 925-926.
[371] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre,c.4, s. 125, Taberî, Târih, c. 3, s. 133.
[372] Vâkıdı, Megâzî, c. 3, s. 926.
[373] İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s:. 125, Vâkıdî, c. 3, s:. 926, Taben, c. 3, s:. 133.
[374] Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s:. 926.
[375] Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s:. 926.
[376] Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s:. 928, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s:. 158.
[377] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre,c.4, s:. 125, Vâkıdî, c. 3, s:. 927, İbn Sa´d.c. 2, s:. 158 Taberî, Târih, c. 3, s:. 133.
[378] İbn İs:hak, İbn Hişam, c. 4, s. 125, Vâkıdî, c. 3, s. 927, Taberî, c. 3, s. 133, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 5, s. 158, Zehebî, Megâzî, s. 495, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 347, İbn Kayyım, Zâdu´l-mead, c. 2, s. 219.
[379] Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 927.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 7/73-75.