Bilmek By: rabia Date: 12 Mart 2010, 16:47:30
Bilmek
Birþeye ulaþmak, önce onu bilmekle baþlar. Bilmenin gerekliliði, bilmesi gerekenin ihtiyacýyla doðru orantýlýdýr. Ne derece ihtiyacý çok olursa, bilme zarureti o derece büyük olur, daðlar kadar ehemmiyet kazanýr. Hâlbuki beþer, dedikodulardan baþka hiçbir yerde sarfa deðmeyen bir sürü þey —sözüm ona— bilmektedir. Herkes kendini þöyle bir yoklasa bu yarayý az çok hissedecektir.
Bilmeyen, bilme zaruretini hissetmiyor demektir, ihtiyacýný idrak edememiþtir. Ýhtiyacý hissettirecek her türlü cihaz ise fýtratýnda münderiçtir, konmuþtur. Demek fýtrat geliþtirilmemiþ, susturulmuþ, köreltilmiþtir.
Bilmesi gereken için, bildirenin bilinmesi öncelik taþýr. Zaten bildirenin bilinmesini istediðinin dýþýnda bilmekler faydalý ilim sýnýrlarýndan fersah fersah uzaktýr. Aslýnda Hak nazarýnda faydalý ilimden baþka ilim varlýðý da düþünülemez. Çünkü en faydalý ilmi dahi kendisi hakkýnda zararlý kýlan insanýn kendisidir. Ýnanan ve kendini iyi bilen için, zararlý þeylerin varlýðýný bilmek zararlý ilim deðil, hedefe ulaþma hususunda o zararlardan korunmak üzere faydalý bir ilim olur. Ve her ilim bilinmesi gerekeni binbir dilden en az biriyle gösterir. Demek bilme mevzuunda mesele niyet ve nazara takýlýr. Niyet; nazarý, bilinmesi gerekenden baþka yöne saptýrýrsa ilim dedikodu olur. Ýnsan zarar eder. Sonra kalkar adýna zararlý ilim der. Zavallýlýðýný ilme yükler. Ýlimsiz niyet pilsiz lamba gibi sýrýtýr. Güzel niyetlere doðru bilmeklerle hâsýl olur. Doðru bilen, güzel bilen, güzel düþünür, güzel düþünen hayatýný güzel niyetlerle dokur. Demek niyet ve ilim bir noktada tatlý bir düðüm olur.
Aklý olmayandan bilmek beklemek kadar, aklý olduðu halde bilmesi gerekenleri bilme yolunda dahi olmayanýn hali de acîbidir. En az bir makine parçalarý hakkýnda, bir çark — bir diþli fazla konduðunda abesiyeti, gereksizliði fark eden insan! Yerli-yerinde ile yer- sizi ayýran - bulabilen insan! Kendi cihazlarýný anlama hususunda gayret göstermemesi, ince düþünenlerin düþüncesiyle, o cihazlarý vereni abesiyetle suçlamanýn ta kendisi.. Önce kendini bilmeli insan! Bir kere nefsini bildi mi, matlup ve maksut ikinci kademe de onun lazýmý, gereði olarak hallolur.
Ýnsan þu dünyada niye durduðunu, ne olduðunu bilmeli. Bilmeye ihtiyacýnýn çok þiddetli olduðunu idrak edebilmeli! Bilmeyenler ise, iþe bu kapýdan girmeli. Bedenin dýþýndaki küçük bir iz içteki büyük bir yaranýn habercisi ise, tedaviye muhtaçlarýn ihtiyaçlarýný o yolla gidermeli.
Bilmek ilim Sýfatý’nýn gereði, her sahaya damgasýný vurmuþ Ýlim Sýfatý’nýn.. Hangi yolda muvaffakiyet isteniyorsa, o yolda Ýlmi Muhit Zat’ýn koyduðu kanunlarý iyi bilmeli. Evet, birþeye ulaþmak önce ihtiyacýný, sonra yollarýný bilmekle baþlar. Hedef aldýðý noktalara ulaþmanýn ancak bilmekle, bildiðini tatbik demek olan gerçek bilmekle olduðunu bilecek, asýrlar öncesinden gelen oku emrini kulaðýna küpe diye takacak, okuyupta bilmesini bildirmesini istemeyen elleri aþýp ipi göðüsleyecek.
Neticede tevazu kanatlarýný yere sürüyüp, «senin bildirdiðinden baþka nasýl bilirim» diyecek. Yani yine kendini bilecek.
M. USLU
Ynt: Bilmek By: Rüveyha Date: 04 Ocak 2015, 19:42:39
Esselamu Aleyküm ve rahmetullah. Ýhtiyaca binaen bilmek güdüsü doðuyor.Bilmenin baþladýðý yerde ,bilmeyi deðerli kýlan þeyin ise bildiklerinle amel etmek geliyor..En sonun da bildiklerimizin Allahtan oldunu bilmek tevazuyu ortaya çýkartýyor..Mevlam bildiklerimizle amil kýlsýn inþaAllah..Rabbim razý olsun .
Ynt: Bilmek By: ceren Date: 04 Ocak 2015, 19:56:18
Aleykümselam.Rabbim razý olsun paylaþýmdan kardeþim.Her insanda bilme isteði öðrenme arzusu vardýr.Öðrenmek için bir þeyi ilk önce araþtýrmak daha sonrada bilmek ,bildiðini de paylaþmak gerekir...
radyobeyan