Necaset By: armi Date: 12 Mart 2010, 16:32:03
NECÂSET
Pislik, kan, sidik ve dýþký gibi pis þey. Ruhsat olmamasý halinde namazýn sýhhatine engel olan pisliktir. Necâset, temizliðin; necis de temiz olanýn zýddýdýr. Necis, þer´an pis olan þeyi ifade eder. Hakikî veya hükmî necis için kullanýlýr. Hakikî necise "habes", hükmî olanýna ise "hades" denir. Necis sýfat, neces þekli ise isim olarak kullanýlýr.
Necâset, hakikî ve hükmî olmak üzere ikiye ayrýlýr. Hakikî necâset, sözlükte kan, sidik ve dýþký gibi gerçek pislik olarak var olan þeyleri; terim olarak ise, namazýn sýhhatine engel olan pisliði ifade eder. Hükmî necâset ise, insan bedeninde manevî olarak bulunan abdestsizlik veya cünüplük hâli için kullanýlýr.
Hakikî necâset üçe ayrýlýr: Aðýr ve hafif; katý ve sývý; görülen ve görülmeyen pislik.
Aðýr Pislik - Hafif Pislik
Buna galîza veya muðallaza pislik de denir. Giysilerde, bedende veya namaz kýlýnacak yerde bu pislikten, katý ise yaklaþýk 3 gr. kadarý; sývý ise avuç içinden fazla bir alaný kaplayacak miktarý namazýn sýhhatine engel olur. Bunlarýn necisliði kesin delille sabittir. Kan, sidik, dýþký gibi..."Elbiseni de temiz tut" (el-Müddessir, 74/4) ayeti uyarýnca bunlarý temizlemek farzdýr.
Hafif pislik ise kesin delille sabit olmayan pisliktir. Bunlarýn bulaþtýðý elbise veya bedenin dörtte birinden az miktarý namaza engel olmaz. Eti yenenin sidiði ve yenmeyen kuþun pisliði gibi...
Aðýr olan necâsetler þunlardýr:
1. Ýnsandan çýkan veya ondan kopup ayrýlan þeylerden kan, sidik, dýþký, menî; küçük su döktükten veya aðýr bir þey kaldýrdýktan sonra cinsel organdan gelebilen beyaz renkli "vediy" denilen sývý; seviþme veya karþý cinsi düþünme sýrasýnda yine cinsel organdan gelebilen beyaz renkti yapýþkan "meziy" denilen sývý; aðýz dolusu kusuntu; bedenden kesilip ayrýlan et, deri parçasý ve kadýnlardan gelen âdet veya lohusalýk kaný aðýr pislik çeþidine girer.
2. Eti yenmeyen hayvanlarýn sidikleri, aðýzlarýnýn salyalarý, kuþlarýn dýþýndakilerin dýþkýlarý ve bütün hayvanlarýn akan kanlarý.
3. Eti yenen hayvanlardan tavuk, kaz ve ördeklerin dýþkýlarý.
4. Boðazlanmadan kendi kendine ölen hayvanýn eti ve tabaklanmamýþ derisi pistir.
Mâlikîlere göre murdar ölmüþ hayvanýn eti gibi derisi, kemiði ve sinirleri de temiz deðildir. Kýl, yün ve tüyleri ise temizdir. Þâfiîlere göre, ölü hayvanýn kýl, tüy, yün ve týrnaklarý dahil bütün cüzleri temiz sayýlmaz.
5. Domuz eti! Usûlüne göre kesilse de necistir. Eti, kýlý, kemikleri, tabaklansa bile derisi necistir (en-Nahl, 16/15).
6. Ýçki: Cenab-ý Hakkýn; Ýçki, kumar, dikili taþlar, þans oklarý Þeytan iþi birer pisliktir" (el-Mâide, 5/90) ayeti uyarýnca çoðunluk fakihlere göre necistir. Bu yüzden elbise veya bedene þarap dökülürse yýkanmadýkça namaz kýlýnmaz. Tercih edilen görüþe göre, diðer sarhoþluk veren içkiler de þarap hükmündedir.
Þâfiîlere göre de bütün sarhoþluk veren içki çeþitleri az olsun çok olsun temiz deðildir.
Hafif sayýlan ve temiz olmayan þeyler þunlardýr:
1. At, katýr ve eþeklerin sidikleri ile, eti yenen koyun, keçi, geyik ve karaca gibi evcil ya da yabanî hayvanlarýn sidikleri ve bunlarýn tersleri, Ebû Yûsuf ve Muhammed´e göre hafif pisliktir. Fetvaya esas olan bu görüþtür. Ebû Hanîfe´ye göre ise bunlar aðýr pislik çeþidine girer.
2. Etleri yenmeyen hayvanlardan, doðan, atmaca, þahin, çaylak, kartal gibi havada terleyen hayvanlarýn dýþkýlarý.
3. Her hayvanýn öd kesesi, bu hayvanýn dýþkýsý hükmündedir.
Hafif pisliðin namazda baðýþlanan miktarý, bulaþtýðý yer elbise ise, elbisenin tamamýnýn dörtte biri; kol ve ayak gibi bedenin bir organý ise bulaþtýðý organýn dörtte biridir. Bununla, kaçýnýlmasý güç olan, mesleði ve içinde bulunduðu kültür ortamý bakýmýndan temizliðe tam dikkat edemeyen veya hayvancýlýkla uðraþanlarýn farkýnda olmadan karþýlaþtýðý hafif pislikler için kolaylýk getirilmiþtir (Ýbnül-Hümâm, Fethul-Kadîr, I,135 vd.; el-Meydânî, el-Lübâb, I, 55; Ýbn Rüþd, Bidâyetül-Müctehid, I, 73; eþ-Þîrâzi, el-Mühezzeb, I, 46; Ýbn Kudâme, el-Muðnî; I, .52; ez-Zühaylî, el-Fýkhul-Ýslâmî ve Edilletüh, Dimaþk 1405/1985, I, 115 vd.).
Katý ve Sývý Pislikler:
Katý pislik ölü hayvan eti ve dýþký; sývý ise akan kan, meziy ve vediy gibi pisliklerdir.
Görülen ve Görülmeyen Pislikler:
Görülen; dýþký ve kan gibi gözle görülen ve aynî varlýðý olan pisliklerdir. Bir defa da olsa kendisinin yok edilmesi ile temizlenmiþ olur.
Görülmeyen pislik ise sidik gibi kuruduktan sonra varlýðý gözle görülemeyen pisliktir. Temizlenmesi yýkayanýn temizlendiðine kanaat getirinceye kadar yýkamasý ile olur. Vesveseli kimse için yýkama sayýsý üçtür. Zahiru´r-rivayeye göre her defasýnda sýkmak da gerekir. Çünkü pisliði çýkaracak olan sýkmadýr.
Temizleme Þekil ve Yollarý: Temiz olmayan þeyler: temizlemek için özelliklerine göre çeþitli yollar vardýr.
1. Su ile yýkamak: Su, hem pisliði temizleme ve hem de abdest ve gusülde kullanýlma bakýmýndan asýl temizleyicidir. Allah Teâlâ þöyle buyurur:
"Sizi temizlemek için Allah gökten su indiriyor" (el-A´râf; 7/11); "Biz gökten temizleyici su indirdik" (el-Furkân, 25/48). Temizlik için kullanýlacak su, yaðmur, kar, nehir, göl, deniz, kuyu, pýnar ve sel sularýnýn toplandýðý gölet sularý olabilir. Hz. Peygamber þöyle buyurmuþtur: "Su, temizdir. Onu tadý, rengi veya kokusu deðiþmedikçe dýþarýdan bir þey kirletmez" (Buhârî, Vüdû´, 67). Yine Allah elçisi, Esmâ binti Ebî Bekir´e elbisesini hayýzdan nasýl temizleyeceði konusunda; "Ovalar sonra da su ile çitiler" buyurmuþtur (Buhârî, Vüdû´, 63; Müslim, Tahâre, 110; Ahmed b. Hanbel, VI, 134, 346).
Hanefilerde tercih edilen görüþe göre hakikî pislikler gül suyu, sirke, meyve ve bitki suyu gibi normal su dýþýndaki sývýlarla da temizlenebilir. Hanefîler su dýþýndaki temizleyici sayýsýný yirmibire kadar çýkarmýþlardýr. Diðer mezhepler bunlarýn bazýlarýnda Hanefilerden farklý görüþe sahiptirler. Ancak su dýþýndaki sývýlarla abdest alýnmaz, gusül yapýlmaz. Bu konuda görüþ birliði vardýr (el-Kâsânî, a.g.e., I, 83-87; Ýbnül-Hümâm, a.g.e., I, 133-138; Ýbn Âbidin, a.g.e., I, 284 vd.; ez-Zeylaî, Tebyînül-Hakâik, I, 60 vd.; el-Meydânî, el-Lübâb, I, 24 vd.).
Su ile temizlemenin þekli
1. Necâset, sidik, köpek salyasýnýn eseri gibi görünmeyen nitelikte ise, temizlendiðine kanaat getirinceye kadar yýkanýr. Bu da üç defadýr. Delil þu hadislerdir: "Sizden birinizin kabýna köpek aðzýný soksa, onu üç defa yýkasýn ". Baþka bazý rivayetlerde yedi defa yýkasýn" ifadesi vardýr (Buhârî, Vüdû´, 33; Müslim, Tahâre, 89, 91, 92, 93; Ahmed b. Hanbel, II, 314, 427). "Sizden biriniz uykusundan uyandýðýnda, kaba sokmadan önce elini üç defa yýkasýn" (Buhârî, Vüdû´, 26; Mâlik, Muvatta´, Tahâre, 9; Ahmed b. Hanbel, II, 465). Köpeklerin aðzýný sokmasýndan dolayý yedi defa yýkama emri Ýslâm´ýn ilk dönemlerinde zorunlu olmadýkça evde köpek beslemeyi sýnýrlamak amacýna yönelik idi.
Necâset, kan ve dýþký gibi gözle görülen çeþitten ise, bunlarýn temizliði bir defa da olsa pisliðin kendisini gidermekle olur. Ancak, yýkanmasýna raðmen renk ve koku gibi giderilmesi güç bir eseri kalýrsa, bu zarar vermez. Tercih edilen görüþe göre su saf bir hal alýncaya kadar yýkanýr. Nitekim Havle binti Yesâr dedi ki: "Ey Allah´ýn Resulü! Benim bir tek elbisem var ve onda hayýz oluyorum". Hz. Peygamber buyurdu ki: "Temizlendiðin zaman kan bulunan yeri yýka ve onunla namaz kýl". Havle dedi ki: "Ya Resulullah! izi kalýrsa?". Buyurdu ki: "Su sana yeter, kanýn eseri ise zarar vermez" (Ahmed b. Hanbel, II, 364, 380; eþ-Þevkânî, Neylül-Evtâr, I, 40).
Ýçine sabun, toprak, deterjan gibi maddeler karýþmýþ olan sular, karýþým aþ olduðu takdirde temizleyicidir. Abdest ve gusülde kullanýlan sular temizdir, fakat temizleyici deðildir. Bunlara "musta´mel (kullanýlmýþ) sular" denir. Bunlarla pislik temizlenebilir, fakat abdest, ya da gusül abdesti alýnamaz. Ancak içine pislik karýþan veya kendisiyle pislik yýkanan kullanýlmýþ sular temiz olmaktan çýkar.
2. Silmek yolu ile temizleme: Býçak, cam, cilâlý tahta, mermer, fayans gibi pisliði içine emmeyen þeylere bir pislik bulaþýnca, yaþ bir bez, sünger veya toprak, ya da deterjanlý ýslak bezle pisliðin izi kalmadýðýna galip zan meydana gelecek þekilde silinirse temizlenmiþ olur. Meselâ; kurban kesilen býçak temiz bir bezle veya toprakla iyice silinince temiz olur ve böyle bir býçak üzerinde iken kýlýnacak namaz sahih olur. Çünkü Ashab-ý kiram düþmanla savaþýyor, kýlýçlarýný silerek, bunlar üzerlerinde iken namaz kýlýyorlardý.
3. Ateþe sokmak yolu ile temizleme: Ateþe dayanýklý maden parçasý üzerindeki kan ve benzeri necis þeyler, madenin ateþe sokulmasý ile yanar ve yok olur. Nitekim yaðlý, paslý, üzerinde necis kan ve et kalýntýlarý bulunan þiþ veya ýzgaralar ateþte yakýlýnca temiz hale gelir.
4. Kazýmak, ovmak veya silmek yoluyla temizlemek: Mest ve ayakkabý gibi pisliði emmeyen þeylere hayvan dýþkýsý gibi görünür bir pislik bulaþsa, bunlar su ile temizleneceði gibi, býçak gibi bir þeyle kazýnarak veya toprak ya da kuma sürterek de temizlenebilir. Ancak mest veya ayakkabýya sidik gibi görünmeyen bir pislik dokunursa, bu yerin yýkanmasý gerekir. Nitekim elbiseye veya bedene dokunan pisliði kazýmak veya topraða sürtmek de yeterli deðildir.
Ýnsana ait kurumuþ meni ovalamakla temizlenebilir. Ancak yaþ olan meninin su ile yýkanmasý gereklidir. Diðer yandan kuru bir meni ovalamakla temizlendikten sonra, bu elbise ile namaz kýlýnabilirse de, yeri yeniden ýslanýrsa, saðlam görüþe göre pislik yeniden döner. Bu yüzden yeniden kurutup ovalamak veya yýkamak gerekli olur.
Hz. Âiþe´den þöyle dediði nakledilmiþtir: "Allah Resulünün elbisesindeki meniyi kuru ise ovalýyor, yaþ ise yýkýyordum" (Ebû Dâvud, Tahâre, 134; Ahmed b. Hanbel, VI,125,132, 213, 239, 263).
Hanefi ve Mâlikîler meniyi necis kabul ederken, Þâfiî ve Hanbelîler insan menisini temiz sayarlar. Bu görüþ ayrýlýðýnýn dayandýðý delil; yukarýdaki hadisin farklý yorumu yanýnda Ýbn Abbas (r.a)´dan rivayet edilen þu sözdür: "Üzerinden meniyi ot veya bir parçasý ile sil. Çünkü o tükrük ve sümük gibidir" (Dârekutnî bu hadîsi merfû olarak nakletmiþtir. ez-Zühaylî, el-Fýkhul-Ýslâmî, Dimaþk 1405/1985, I, 98). Soðuk ve yolculuk gibi hallerde bu ikinci görüþ müslümanlara kolaylýk saðlar.
Meziy ve vediy de necistir. Meziy; cinsel istek veya bunu düþünme anýnda þehvetsiz olarak çýkan ince beyaz sudur. Meziy yýkanýr ve yeniden abdest alýnýr. Hz. Ali þöyle der: "Mezîsi çok akan bir kimse idim. Allah elçisine sormaya da utandým. Mikdad b. Esved (r.a)´a söyledim, o sordu "Bundan dolayý abdest gerekir" buyurdu. Müslim´in rivayetinde; "Cinsel uzvunu yýkar ve abdest alýr" ilâvesi vardýr (Buhârî, Ýlm, 51 ; Vüdû´, 34, Gusl; 13; Müslim, Haþz, 17: Ebû Dâvud, Tahâre, 82; Nesâî. Tahâre, 111, 129; Gusl, 28; Ahmed b. Hanbel, I, 80, 82, 87, 107-111). Vediy ise idrardan sonra veya aðýr bir þey kaldýrma hâlinde çýkan koyu süt gibi beyaz bir sývýdýr, pistir. Çünkü sidikle birlikte veya ondan sonra çýktýðý için sidiðin hükmünü alýr.
Donmuþ yað, pekmez ve benzeri þeylerin içine pis bir þey düþse, bu madde çevresiyle birlikte ovulup çýkarýlýnca temizlenmiþ olur. Hz. Peygamber´in eþi Meymune (r.anhâ) þöyle demiþtir: "Bir fare yaða düþmüþtü. içinde öldü. Hz. Peygamber´e soruldu: "Onu ve çevresini atýn, yaðý da yiyin" buyurdu" (Buhârî, Vüdû´, 67; Zebâih, 34; Ýbn Hanbel ve Nesâî´nin rivâyetinde "donmuþ yaða" ilâvesi vardýr. as-San´ânî, Sübülü´s-Selâm, III, 8; Nesâî, Fer´,10: Ýbn Hanbel, VI, 329, 330, 335).
Eðer necâset sývý haldeki yemek veya zeytinyaðý içine düþmüþse, bunlar bir kap içinde üç defa üzerine su döküp çalkalandýktan sonra alýnmakla temizlenmiþ olur. Hanefiler dýþýndaki çoðunluk bu gibi sývýlarýn artýk temizlenemeyeceði görüþündedir. Çok miktardaki yaðý veya yemeði bu sebeple telef etmek yerine burada bir kolaylýk gösterilmektedir. Ancak günümüzde bu iþlemden sonra bir gýda laboratuarýnda tahlil yaptýrarak zararlý unsurun kalýp kalmadýðý kontrol ettirilmelidir. Bu, ihtiyat gereðidir.
Katý maddeler, necaseti içine sýzdýrmadýðý sürece su ile temizlenir. Et, tavuk ve buðday gibi piþirilenlerden ise, çiðken yýkanarak temizlenir. Pislendikten sonra, pisliði ile birlikte ateþte kaynatýlýrsa, içine pislik nüfuz edeceði için artýk temizlenemez.
Bu yüzden iþkembe, baðýrsak veya hayvan kellesi temizlenmeden kaynatýlýrsa artýk temizlenme imkâný bulunmaz.
Yine içine temiz olmayan bir þey karýþan süt, pekmez ve bal gibi sývýlar temiz su içinde üç defa asýl kendi miktarlarýnda kalýncaya kadar kaynatýlmakla temiz olur. Çünkü bu durumda temiz olmayan þeyin niteliði deðiþmiþ sayýlýr.
5. Yapý deðiþikliði yolu ile temizleme: Temiz olmayan bir þeyin niteliði deðiþirse temiz hale gelir. Meselâ; bir domuz veya eþek bir tuzlaya düþerek tuz kesilse temizlenmiþ olur. Yine, geyik kanýnýn misk olmasý, içkinin kendiliðinden veya bir katký maddesi ile sirkeleþmesi, tezeðin yanarak kül olmasý lâðým suyu karýþan topraðýn kuruyup eserinin kaybolmasý bunlarý temiz hale getirir.
6. Boðazlama veya tabaklama yolu ile temizleme: Domuz dýþýnda, baþka bir hayvanýn usûlüne göre kesilmesi hâlinde derisi temiz olur. Artýk böyle bir derinin üstünde namaz kýlýnabilir. Bu hayvan eti yenen cinsten ise eti de temiz olur. Fakat eti yenmeyen hayvanlardan ise, fetvaya esas olan görüþe göre eti temiz sayýlmaz. Bununla birlikte meþrû kesimle eti temiz sayýlsa bile, yenilmesi caiz olmaz. Bu konuda görüþ birliði vardýr.
Yine domuz dýþýnda, murdar ölmüþ bir hayvanýn derisi tabaklanmakla temiz olur. Hz. Peygamber; "Bir deri tabaklanmakla temiz olur" buyurmuþtur (Müslim, Hayz,105; Ebû Dâvud, Libâs, 38; Nesâî, Fer´, 20, 30, 31; Dârimî, Edâhî, 20; Ýbn Hanbel, I, 219, 227, 237, 270, VI, 73). Allah elçisi Tebük yolculuðunda bazý evlerin yanýndan geçerken kadýnlardan su istedi. Bir kadýnýn; "ölmüþ hayvan derisinden yapýlmýþ bir kýrbada su var" deyince, Allah Resulü; "Onu tabaklamamýþ mýydýn?" buyurdu. "Evet tabaklamýþtým" deyince de "Tabaklanmasý temizlenmesidir" buyurdu (Nesâî, Fer´, 4; Ahmed b. Hanbel, IV, 254, V, 67, VI, 329, 336).
7. Necis olmuþ kuyunun suyunu boþaltma veya gereken kadar su çýkararak kuyuyu temizleme: Küçük bir hayvanýn kuyuya düþüp ölmesi hâlinde bütün suyu çýkarmak büyük zorluklara yol açacaðý için düþen canlýnýn durumuna göre bütün suyu veya suyun bir bölümünü çýkarma esasý benimsenmiþtir.
Kuyuya domuz gibi ayný ile necis bir hayvan düþmüþse suyun tümü çýkarýlýr. Eti yenen bir hayvan düþer, þiþmiþ ve daðýlmýþ olursa yine tüm su çýkarýlýr. Ancak þiþip daðýlmamýþsa, zahiru´r-rivâye´de bunlar üç sýnýfta incelenir.
a. Fare, serçe veya bu büyüklükte bir hayvan düþüp ölmüþse, yirmi ilâ otuz kova;
b. Kedi, tavuk, güvercin veya bu büyüklükte bir hayvan düþmüþ ölmüþse, kýrk ilâ elli kova;
c. Ýnsan düþüp, üzerinde pislik olduðu biliniyorsa su necis hale gelir; tümünü çýkarmak gerekir.
Ancak günümüzde kuyuyu tam olarak boþaltmak mümkün olmayan durumlarda, kanaat verecek miktar çýkarýldýktan sonra laboratuar tahlili yaptýrarak kuyu suyunda zararlý bir maddenin bulunup bulunmadýðýný belirlemek ihtiyata daha uygundur.
radyobeyan