Ders Notlarý ve Özetler
Pages: 1
Hadis 5. Hafta By: zahdem Date: 11 Mart 2010, 11:32:56
HADÝS 5. HAFTA

Hadislerin sahih olup olmadýklarýnýn tespiti için sened ve metin açýsýndan incelemeye tabi tutulduðuna daha önce iþaret edilmiþ ve sened incelemesi de 1-Ravinin güvenilirliði 2-Ravinin hadisi hocadan muteber bir yolla almasý baþlýklý iki ana konuya ayrýlmýþtý. Ravinin güvenilirliði baþlýðý altýnda da isnad zincirinin ilk üç halkasýný teþkil eden sahabe, tabiun ve etbau’t-tabiin tabakasýnýn tanýtýmý yapýlmýþtý. Burada ayný baþlýðýn devamý mahiyetinde ravide aranan nitelikler çerçevesinde cerh-ta’dil konularýyla ravinin uymasý gereken adab üzerinde durulacaktýr.

1.Ravide Aranan Nitelikler

Ravinin güvenilir (sýka) sayýlmasý için onda mânevi ve maddi bazý nitelikler aranýr ki, mânevi nitelikler adâlet baþlýðý, maddi nitelikler zabt baþlýðý altýnda incelenir.

Adâlet, kiþinin, dinin hükümlerine uygun yaþamasý, halk nazarýnda þahsiyetini zedeleyecek söz ve iþlerden kaçýnmasý demektir. Ravinin müslüman, temyîz kabiliyetine sahib (âkýl) ve bulûða ermiþ (bâlið) olma þartlarý da adâlet vasfý içinde mütâlaa edilir. Baþkasýna hadis nakledecek olan kimsede bu niteliklerin bulunmasý gerekir.

Zabt ise, ravinin öðrenmiþ olduðu bir hadîsi, baþkasýna nakledinceye (edâ edinceye) kadar, öðrendiði gibi korumasý demektir. Bundan da, hadîsi ezberden rivayet edecekse onu ezberinde tutabilmesi, kitabýndan rivayet edecekse kitabýný tahriflerden koruyabilmesi, mânâ ile rivayet edecekse mânâyý bozup bozmayacak þeyleri bilmesi kastedilir. Abdullah b. Ömer gibi bazý sahabiler bu hususa özel itina göstermiþ ve hadîslerde, mânâ bozulmasa da, bir kelimenin bile benzeriyle deðiþtirilmesine veya yerinin öne-arkaya alýnmasýna razý olmamýþlardýr.

Diðer taraftan aynen rivayet etme imkâný olmadýðýnda hadîslerin, mânâ bozulmamak þartýyla, Hz. Peygamber’in lafýzlarýnýn yerine benzerleri kullanýlarak rivayet edildiklerini gösteren haberler vardýr. Meselâ Muhammed b. Sîrîn þöyle demiþtir: "Ben hadîsi on kiþiden iþitirdim, mânâlarý bir, lafýzlarý farklý olurdu". Bu bir zaruretten kaynaklanýyordu.

 Hadîslerin mânâ ile rivayetlerinin caiz olduðu görüþünde olan zatlar arasýnda Hz. Aiþe, Abdullah b. Mes’ûd ve Enes b. Mâlik gibi sahabileri, sonraki nesillerden ise Âmir eþ-Þa’bî, Ýbrahim en-Neha’î, Sufyan b. Uyeyne ve

Yahya b. Sa’îd el-Kattân gibi alimleri zikredebiliriz. Mânâ ile rivayet, mânâyý bozmayacak þekilde yapýlmalý, aksi halde mânâ ile rivayeti caiz deðildir. Ayrýca mânâ ile rivayetin caizliði, hadîslerin kitaplara geçmesinden önce idi, ondan sonra da caiz deðildir.Bir kimsenin zabt sahibi olduðu, rivayet ettiði hadislerin diðer sýka ravilerin rivayetlerine uygun oluþuyla bilinir.

2. Râvînin Ta'dîli

 Ravide bu iki nitelik bulunursa ona sýka (çoðulu: sýkât) denir. Ravide bu niteliklerin bulunduðunu söylemeye, buna hükmetmeye ise ta'dîl denir.

3. Ravinin Cerhi

Ravide bu iki niteliðin birinin veya ikisinin kýsmen ya da tamamen bulunmadýðýný söylemeye ise cerh denir. Raviyi cerh etmek gýybet sayýlmamýþtýr. Çünkü burada, önemli bir bilgi kaynaðýnýn korunmasýna yönelik bir zaruret vardýr.  Raviler on noktadan cerh edilirler. Bunlara metâin-i aþere: On tenkid noktasý denir. Söz konusu bu noktalarýn beþi adâlet sýfatýna, beþi zabt sýfatýna yöneliktir.

 

Adâlet sýfatýna yönelik tenkid noktalarý:

Kizb: Hz. Peygamber’e yalan isnatta bulunmak, iftira etmek. Bu en büyük haramlardandýr. Hatta bazý alimlere göre insaný dinden çýkaran bir günahtýr.

 Böyle birinin rivayet ettiði hadis, gerçekte doðru da olsa, mevzû’ adýný alýr.

Ýttihâm bi'l-Kizb: Hz. Peygamber’e yalan isnatta bulunduðu tespit edilmemiþ olan, ancak günlük konuþmalarýnda yalan söylediði görülen kimsenin, Hz. Peygamber’e de yalan isnatta bulunmuþ olabileceði düþünülerek bununla suçlanmasý. Bu þekilde suçlanan ravinin rivayet ettiði hadis, dinin herkesçe bilinen esaslarýna aykýrý ise mevzû’, deðilse metrûk veya matrûh adýný alýr.

Fýsk: Ravinin amellerinde büyük günah iþlemesi veya küçük günahlarda ýsrar etmesi. Bu durum ona olan güveni zedeler. Bu özelliði taþýyan ravinin rivayet ettiði hadise munker denir.

Bid'at: Ravinin dinin esaslarýna aykýrý bir inanca sahip olmasý. Bu inanç onu dinden çýkarýyorsa onun rivayet ettiði hadislerin alýnamayacaðý konusunda görüþ birliði vardýr. Söz konusu inanç raviyi dinden çýkarmýyorsa o zaman, alimlerin büyük çoðunluðuna göre bu inancýný yayma gayreti

içinde (dâî) deðilse, onun rivayeti kabul edilir.

Cehâlet: Ravinin tanýnmamasý. Ravinin þahsýnýn tanýnmamasýna cehalet-i ayn, güvenilirlik durumunun bilinmemesine cehalet-i hal denir. Þahsý tanýnmayan ravi mechûlu’l-ayn, güvenilirlik durumu bilinmeyen ravi ise mechûlu’l-hal adýný alýr. Bir kimseden iki kiþinin hadis rivayet etmiþ olmasý onun þahsýnýn tanýndýðýný gösteren bir iþaret sayýlmýþtýr. Bu kimse artýk ma’rûf kabul edilir.

 

Zabt sýfatýna yönelik tenkid noktalarý:

Kesretu'l-Galat: Ravinin çok hata yapmasý. Buna fuhþ-i galat da denir. Böyle bir ravi dikkat etse de hata yapar, yanýlýr. Böyle bir niteliði olan kimsenin rivayet ettiði hadis munker adýný alýr.

Fartu'l-Gaflet: Ravinin çok dalgýn, çok dikkatsiz olmasý. Böyle bir ravi dikkat etse yanýlmayacaktýr. Bu özelliðe sahip kimsenin rivayetine munker denir.

Vehm: Ravinin tereddütlü yani bazen bir þekilde bazen baþka þekilde rivayet etmesi. Vehm sahibi ravinin rivayet ettiði hadise muallel adý verilir.

Muhâlefetu's-Sýkat: Ravinin diðer güvenilir ravilere aykýrý rivayette bulunmasý. Böyle yapan ravinin rivayet ettiði hadis, durumuna göre, mudrec, maklûb, muztarib, musahhaf ve muharref adýný alýr.

Sûu'l-Hýfz: Ravinin hafýzasýnýn zayýf olmasý. Böyle olan kimseye seyyiu’l-hýfz denir. Hafýza zayýflýðý, ileri yaþlarýnda veya bir felaketin ardýndan, sonradan ortaya çýkan kimseye ise muhtelit denir.

4. Ravide Cerh ve Ta'dîlin Birleþmesi

Bir raviyi bazý alimler cerh, bazýlarý ta'dîl etmiþ olabilirler. Bu, hadis tarihinde çokça görülen bir durumdur. Cerh ve ta'dîlin teâruzu da denilen bu durumda ne yapýlacaðý konusunda görüþ birliði yoktur. Böyle bir durumda; cerhin öne alýnmasý veya hangi taraf daha çok ise yahut hangi taraf daha yetkili ise ona göre muamele yapýlmasý gerektiði ya da bir þey yapýlamayacaðý þeklinde farklý görüþler serd edilmiþtir. Bunlardan en çok kabul edilen görüþ, birinci yaný cerhin öne alýnmasý ve ravinin cerh edilmiþ (mecrûh) sayýlmasý gerektiði görüþüdür.

5. Râvînin Cerh ve Ta'dîlinde Kullanýlan Lafýzlar

Hadis alimleri, ravilerin adâlet ve zabt yönünden durumlarýný kýsa ifadelerle belirtmeye çalýþmýþlardýr. Bu hususta kullanýlan kalýp ifadeler ise bazý alimler tarafýndan kuvvet derecelerine göre sýralamaya tabi tutulmuþlardýr. Hadis tarihinde bunu ilk yapanýn Ýbn Ebî Hâtim er-Razî olduðu bilinmektedir. Daha sonra Ýbnu's-Salâh, ez-Zehebî, el-Ýrâkî, Ýbn Hacer ve es-Sehâvî gibi birçok alim benzer tasnifler yapmýþtýr. Burada örnek olarak Ýbn Ebî Hâtim'le es-Sehâvî'nin tasniflerini zikredebiliriz.

Ýbn Ebî Hâtim'in tasnifi þöyledir:

Ta'dîl lafýzlarý: 1. Sýka, Mutkýn (Böyle birinin hadisiyle ihticac edilir); 2. Sadûk, Mahalluhu's- Sýdk, Lâ Be'se Bih (Böyle birinin hadisi yazýlýr ve incelenir); 3. Þeyh (Böyle birinin hadisi de yazýlýr ve incelenir); 4. Sâlihu'l-Hadîs (Böyle birinin hadisi, baþka bir rivayetinin olup olmadýðý araþtýrýlmak üzere yani "i'tibâr" için yazýlýr).

Cerh Lafýzlarý: 1. Kezzâb, Zâhib, Metrûk (Hadisi yazýlmaz); 2. Zaîfu'l-Hadîs (Hadisi atýlmaz, i'tibâr için alýnýr); 3. Leyse bi-Kaviyy (Hadisi yazýlýr ve i'tibâr edilerek incelenir); 4. Leyyinu'l-Hadîs (Hadisi yazýlýr ve i'tibâr edilerek incelenir).

es-Sehâvî sözkonusu lafýzlarý altýþar kümeye ayýrýr:

Ta'dîl lafýzlarý: 1. Evseku'l-Halk, Esbetu'n-Nâs, Ýleyhi'l-Munteha fi't-Tesebbut; 2. Lâ Yus'el an Mislih; 3. Sýka Sebt, Sýka Hucce, Sebt Sebt; 4. Sýka, Sebt, Keennehu mushaf, Mutkýn, Huccet, Hafýz, Zâbýt; 5. Leyse bihi Be's, Lâ Be'se bih, Sadûk, Me'mûn, Hýyâru'l-Halk; 6. Mahalluhu's-Sýdk, Revev anh, Yurva anh, Ýle's-Sýdk Mâ Huve, Þeyh Vasat, Vasat, Þeyh, Sâlihu'l-Hadîs, Mukarebu'l-Hadîs, Ceyyidu'l- Hadîs.. (Ýlk dörde girenlerin hadisleriyle ihticac edilir, 5. sýrada bulunanýn hadisi yazýlýr ve incelenir, 6. sýrada yer alanýn hadisi i'tibar için alýnýr).

Cerh Lafýzlarý: 1. Ekzebu'n-Nâs, Ýleyhi'l-Munteha fi'l-Vaz', Ruknu'l-Kizb; 2. Kezzâb, Yeda', Yekzib, Vaddâ', Deccâl, Vada'a; 3. Yesriku'l-Hadîs, Muttehem bi'l-Kizb, Muttehem bi'l-Vaz', Sâkýt, Hâlik, Zâhib, Metrûk...; 4. Rudde Hadîsuh, Zaîf Cidden, Vâhin bi-Merre, Tâlif, Ýrmi Bih...; 5. Zaîf, Munkeru'l-Hadîs, Lehu Menâkîr...6. Fîhi mekâl, Zu''ýfe, Fîhi Za'f, Ta'rif ve Tunkir... (Ýlk dört sýradakilerin hadisleri hiçbir suretle alýnmaz. 5. ve 6. sýradakilerin ise i'tibar için alýnýr).

6. Râvînin Âdâbý/Uymasý Ýstenen Hususlar

Hadis öðrenimi gibi önemli bir iþle uðraþan kimsenin bazý hususlara özen göstermesi de istenmiþtir.

1-Ýyi niyet (ihlas): Hadis talibi bu iþi sadece ALLAH rýzasý için yapmaya çalýþmalýdýr. Bu hadis öðrencisinin birinci görevidir. Hz. Peygamber “Sözümü belleyip teblið edenlerin ALLAH yüzünü aðartsýn” buyurmuþtur.

2-Hadisi ehlinden almaya çalýþmak: Hadis öðrencisine bu ilmi ilim, amel ve takvasýyla meþhur hocalardan almaya çalýþmak yaraþýr.

3-Öðrendiðiyle amel etmek: Hadis talibi öðrendiði hadislerle amel etmeyi bir prensip haline getirmelidir.  Abdullah b. Mes’ud, ileri gelen sahabilerin on ayet ezberleyince, onlarla amel etmeden baþka ayetlere geçmediklerini haber vermektedir.

4-Hocaya saygý göstermek: Hocaya saygý hadise olan saygýnýn bir sonucudur.

5-Arkadaþlarýna yardýmcý olmak: Ýmam Malik “Hadisin bereketinden istifade etmek için, hadis öðrencilerinin birbirlerine yardým etmesi gerekir” demiþtir. Hadis müzakeresi bu yardýmlaþmanýn en önemli yollarýndan biridir.

6-Tedrici bir metodla çalýþmak: Hadis öðrenmek için planlý hareket etmek ve hadis kitaplarýný belirli bir sýrayla okumak gerekir.

7-Hadis usulüne önem vermek: Hadis talibinin öðrendiði hadislerden yararlanabilmesi için hadis usulünü bilmesi þarttýr.

 

Hadis hocasýnýn da uymasý gereken adab þu þekilde sýralanmýþtýr:

1-Ýyi niyet ve üstün ahlak sahibi olmak.

2-Haddini bilmek ya da ehliyete riayet etmek: Bu ehil olmadan hadis rivayet etmeye kalkýþmamak demektir.

3-Daha ehil olana saygý göstermek.

4-Karýþtýrma ihtimali belirdiðinde hadis rivayetini veya okutmayý býrakmak.

5-Hadise ve hadis meclisine ehemmiyet vermek: Bu amaçla vakarlý, temiz, kýlýk kýyafetine özenli ve eðitim-öðretim kurallarýna riayetkar olmalýdýr.

6-Kitap yazmak ve diðer ilmi faaliyetlerde bulunmak.

Bir hadis hocasý bunlar dýþýnda sürekli yeni bilgiler öðrenmeye çalýþmalý, öðrendiklerini uygulamalý, talebe ve arkadaþlarýna yardýmcý olmalý, önceki ve muasýrý alimlere saygý göstermeli, ders saatlerinde titiz davranmalýdýr.


radyobeyan