Delilli Þafi Ýlmihali
Pages: 1
Ariyet By: rabia Date: 10 Mart 2010, 22:24:15
Ariyet

Kendisinden faydalanmasý mümkün olan ve aslý kalýcý olan her þeyin baþkasýna ariyet (ödünç) olarak verilmesi caizdir. Verilen bu mal kullanýl­makla tükenmeyen bir nesne olmalý ve müddetinde süreli ve süresiz ol­masý da caizdir.

Ariyeti alan kiþi, ariyetin telefi halinde telef gününün kýymetiyle so­rumlu (yükümlü) olur.

Ariye, mal sahibinin malýnýn menfaatini baþkasýna karþýlýksýz olarak bir süreye kadar mubah kýlmasýdýr.

Ariye, Ýslam dininin teþvik ettiði iyi amellerden birisidir. Zira insan­lar her zaman birbirlerine ihtiyaç duyarlar. Birinde bulunan bir mal diðe­rinde bulunmayabilir. Kendisinde bulunmayana yardýmcý olunsun diye geçici olarak bir malý verip ondan fayda görmesi iyi iþlerdendir.

Delili için Yüce Allah þöyle buyurmaktadýr:

"Ýyilik ve takvada birbirinize yardým ediniz." (Maide: 5/2) Bir diðer ayeti kerimede,

"Maunu (komþularýn birbirlerine muhtaç ol­duklarý þeyi) esirgerler." (Maun: 107/7) buyurulmuþtur.

Hadisten delil. Resulullah (s.a.v.) Huneyn Savaþý için Safvan bin Ümeyye´den bir çok zýrh emanet olarak almýþtý.[1]

Ariyetin Rükünleri

Ariyetin dört rüknü vardýr:

1) Muîr (ariyet veren).

2) Müsteîr (ariyet alan).

3) Muâr (ariyet olarak alýnan þey).

4) Siga.

Sigada, bir tarafýn sözle söylemesi ve diðer tarafýn fiilen yapmasý ye­terlidir.

Ariyet verenin þartý; akýl, balið, hür ve reþit olmasýdýr. Müsteîrin þartý, belli bir kimse olmasý, mutlak olmasý ve mutlak tasar­ruf edebilecek selahiyete sahip olmasýdýr.

Muâr, (ariyet olarak alýnan þey) ise, aslý kalýcý olmakla kendisinden fayda görülen her þeydir.

Ariyet olarak alýnan þeyin þartý da, ondan faydalanmanýn mubah olma­sý ve ondan faydalanýrken telef olmayan bir mal durumunda olmasýdýr.

Ariyet alýnan þeyin kendisinde yahut niteliðinde bir zarar veya bir ku­sur sözkonusu oluþursa; ariyeti alan kiþi, kendisine izin verilen sýnýrda onu kullanmýþsa tazmin etmez. Yani o kusur veya zarar için bir þey öde­mez.

Mesela; bir kimse ariyet olarak giymesi için birine bir elbise vermiþ ve o da normal þekilde giyip elbise bu normal giyimden dolayý yýpranmýþsa, tamamen iþe yaramaz duruma düþmüþ olsa bile onu tazmin etmez.

Biri, ariyet olarak baþkasýna bir hayvan vermiþ ve hayvan ölecek olur­sa onu tazmin etmez.

Kendisine izin verilen þekilde kullanmýþsa hayvanýn sýrtýnýn yaralan­masýndan, topal olmasýndan sorumlu deðildir. Ama izin verilmeyen bir hususta kullanmaktan dolayý ona bir zarar gelmiþse, onu tazmin etmekle mükellef olup, telef ettiði günkü rayiç üzerinden zararý öder.

Þartlarýndan birinin ortadan kalkmasýyla ariyet akdi ortadan kalkar. [2]

[1] Ebu Davud, 3562.

Kadý Ebu Þuca, Ðayetül-Ýhtisar ve Þerhi , Ravza Yayýnlarý: 341.

[2] Kadý Ebu Þuca, Ðayetül-Ýhtisar ve Þerhi , Ravza Yayýnlarý: 342.


radyobeyan