Misak By: armi Date: 07 Mart 2010, 18:03:08
MÝSAK
Saðlam olma, iþi saðlam tutma, güçlendirme, emniyet etme, sözleþme, anlaþma ve bir þeyi baðlayacak ip; Allah´a, Rasulüne ve insanlara verilen sözü, yapýlan her türlü anlaþmalarý ifade eden bir terim. Misak; ahd, akd, and gibi kelimelerle eþ anlamlýdýr. Fakat terim olarak kullaným yerleri bakýmýndan bir takým farklýlýklar gösterir.
Kur´an´da misak, bazan genel bir sözleþmeye, bazan da özel bir sözleþmeye iþaret eder. Nitekim "Rabb´in, Adem oðullarýndan, onlarýn bellerinden zürriyetlerini almýþ ve; "Ben sizin Rabb´iniz deðil miyim?" diye onlarý kendilerine þahit tutmuþtu. (Onlar) "Evet, (buna) þahidiz dediler. Kýyamet günü "Biz bundan habersizdik!" demeyesiniz" (el-A´raf, 7/172) âyetinde misak, genel bir sözleþmeyi dile getirir.
Fakat, yukardaki âyette dile getirilen misakýn mahiyeti hakkýnda müfessirler çok farklý yorumlara gitmiþlerdir. Bu yorumlar þöyle gruplandýrýlabilir: Müfessirlerden çoðunluðu oluþturan grýsp bu âyeti, sembolik (remzî) bir anlatým olarak kabul ederler (Elmalýlý Hamdi Yazýr, Hak Dini Kur´an Dili, IV, 2334 ve devamý).
Bunlara göre, Kur´an, bu uslüp ile, âdeta Allah´ýn uluhiyeti fikrinin, gerçekte insanýn doðasýna yerleþtirildiðini, bunun da kavranabilir bir vakýa olarak meydana geldiðini anlatmak ister (Elmalýlý, Hak Dini, Kur´an Dili, IV, 2334-2338).
Diðer bir grup müfessir, bu misakýn fiilen meydana geldiðini kabul ederler.
Bazý müfessirler ise, bu misak, fýtrî olmasý ve kelâm-ý nefsiyi de içine almasý itibariyle gerçek bir sözleþme gözüyle bakarlar. Dolayýsýyle olayýn fýtrî olmasý, fiili olarak olmasýna engel teþkil etmez görüþündedirler (Elmalýlý, Hak Dini, IV, s.2334-2338).
Bütün müfessirler, bu misaký ister fýtrî, ruhî bir misak olarak isterse fiilî, kelâmî bir misak þeklinde kabul etsinler, insanlýðýn bu misak´la gerçek anlamda Allah´a söz vermiþ ve onunla bir sözleþme yapmýþ olduðu hususunda söz birliði içindedirler.
"Peki Allah hakkýnda gerçekten baþkasýný söylememeleri hususunda kendilerinden Kitop misaký alýnmamýþ mýydý?" (el-A´raf 7/169) âyetinde ise misak kelimesi özel bir sözleþmeyi dile getirmektedir.
Allah, misakýný bozanlarý þiddetle kýnar, onlarýn cezalandýrýlacaklarýný belirtir. Bozulan misak, ister Allah ile, ister Peygamber ile, isterse insanlar ile yapýlan misak olsun, bozanlar cezalandýrýlmayý hak ederler: "Onlar ki, misakla baðlandýktan sonra Allah´a verdikleri ahdi bozarlar, Allah´ýn bitiþtirilmesini emrettiði þeyi keserler ve yeryüzünde bozgunculuk yaparlar; iþte ziyana uðrayanlar onlardýr" (el-Bakara, 2/27), Misaklarýný bozduklarý için onlarý lanetledik ve kalplerini katýlaþtýrdýk" (el-Maide, 5/13).
radyobeyan