Psikoloji Dünyasý
Pages: 1
Sevgi ve Tedavi By: derya Date: 05 Mart 2010, 17:53:17
Sevgi ve Tedavi

Çocuðun en muhtaç olduðu þey, hiç þüphesiz, kendisine en yakýn kabul ettiði insanlarýn sevgisidir. Sevgide itimat vardýr, þefkat vardýr, himaye vardýr. Sevgide insan ruhunda filizlenmek isteyen bütün güzellikler ve iyilikler vardýr. Çocuk, yemekte kendisine uzatýlan kaþýðýn içindekinden çok, onu uzatan elin sahibinin yüzündeki ifadeye muhtaçtýr, öðretmen kürsüsünden anlatýlanlar, onun sevdiði bir aðýzdan dökülüyorsa daha rahat kafasýna girer. Sevilen dersler, sevilen öðretmenlerin dersidir. Dünyanýn en büyük keþiflerini yapmýþ insan hayatlarý incelendiðinde, muhakkak karþýmýza çok sevilen bir öðretmen çýkacaktýr.

Bahçede koþarken bir küçük çocuk düþmüþtür. Duyduðu acý derhal küçüðün gözlerindeki yaþ guddelerini harekete getirmiþtir. Ýnci gibi yaþlar dökülmektedir gözlerinden. Uzaktaki annesine koþan çocuðun acýyan yerini annesi öpüvermiþtir. Acý azalmýþ ve göz yaþlan kesilmiþtir. Neden fiziksel aðrýlarý sihirli bir temas ile kesiveren sevgiden çocuklarýmýzýn ruhî problemleri için faydalanmayalým? Muhakkak ki, hepimiz zaman zaman bundan faydalanýyoruz. Önemli olan þuurlu olarak yapmak.

Hepimiz tecrübe etmiþizdir. Bazý öðrencilerimize tatbik etmediðimiz metod kalmamýþtýr. Bir türlü yola gelmeyen çocuða, kendisini gerçekten sevdiðimizi ispat edecek bir hareketle yaklaþýrsak Ýþimizi kolaylýkla hallederiz. Çocuðun dünyasýna girmeden onun kalbine sokulmadan hiç bir çocuðun problemini halledenleyiz. Bu esrarlý dünyanýn kapýsýný açacacak bir tek anahtar vardýr. O da, çocuðun kendisine en yakýn kabul ettiði insanýn elindedir. Bu kimse, çocuk için, özellikle ilkokul öðrencisi için Öðretmenden baþka kimse olamaz. Babasýna bile "Bunu öðretmenim böyle söyledi" diye direnen çocuklara çok rastlamýþýzdýr. Çocuðun evdeki rakibi bir veya birkaç kiþiyi geçmez. Ortada ya bir kardeþ vardýr ya da yoktur. Evdeki problemler, çok defa kendisine ait olan sevginin kardeþine veya ona benzer birine aktarýlmasý korkusundan meydana gelir. Ama sýnýf öyle mi? Otuz kýrk tane çocuk öðretmenin karþýsýnda kendisi ile rekabet halindedir. Hepsi de evdeki problemleri ile sýnýfa gelmiþler ve öðretmenin ilgisini ve bu ilginin arkasýndaki sevgiyi kazanmak Ýçin bir yarýþmaya girmiþlerdir.

Bu ilgiyi kazanmak için çocuk her çâreye baþ vurur. Sýnýf içi ve sýnýf dýþý problemlerin arkasýnda, çocuðun öðretmenin ilgisini kazanma çabasý vardýr. Sýnýfta yapýlan yaramazlýklar, hýrsýzlýklar, þýmarýklýklar, her fýrsatta gürültü çýkarma eðilimi, kafa tutmalar arkadaþlarýnýn canýný yakmalar bu çabanýn menfi yollandýr. Bunu müsbet yollarla temine çalýþanlarý da görürüz. Bunlar çok çalýþkandýr, çok düzenli ve temizlerdir. Kusursuz olmanýn bütün icaplarýný yerine getirmektedirler. Fakat acaba bütün bunlar öðretmenin ve ana-babanýn kendisinden esirgediklerini sandýðý sevgiyi kazanmak için midir? Müsbet ve menfi çocuk davranýþlarýnda normalin üstünde ve altýnda olanlarýn hepsini bu açýdan kontrol etmemiz gerekir. Bir çok çocuk problemleri, özellikle ilk okul öðretmeninin göstereceði ilgi ile ortadan kalkacaktýr. Bu ilgi, sadece çocuða sevildiðini ve korunduðunu göstermektir. Bir Örnek vermek uzun uzun konuþmak ve yazmaktan daha faydalýdýr...

Yatýlý bir okulun pansiyon müdürlüðüne atandýðým günün ilk akþamýydý. Bahçede gurup gurup toplanmýþ konuþan, dertleþen çocuklarla tanýþmak üzere guruplardan birinin yanýna yaklaþtým. Henüz beni tanýmýyorlardý. Kendimi tanýttým. Toparlandýlar. Aralarýndan biri elinde bir küçük kese kaðýdýyla bana yaklaþtý. Her kelimesi acý bir istihza taþýyan bir sesle: "Fýstýk yer misiniz?" dedi. Çocuklarýn yüzünden bir tebessüm geçti. Ben hiç aldýrýþ etmedim. Gülümsedim. "Þam fýstýðý ise isterim" dedim ve kese kaðýdýndan bir tutam aldým.

Bu çocuk, bu acaip davranýþa neden baþvurmuþtu? Sadece arkadaþlarý arasýnda bir gösteriþ yapma hevesine mi kapýlmýþtý? Bu çocukla ilgilendim. Çok pis giyiniyordu. Saçlarýný taramýyordu. Dolabý karmakarýþýktý. Hatta hatýrladýðýma göre, bir torbada ayva, nar ve çoraplarý beraber duruyordu. Sýnýfta arkadaþlarýna rahat vermiyor, ayrýca derslerine de çalýþmýyordu. Bir aralýk arkadaþlarýnýn dolma kalemlerini de çalmaya baþlamýþtý. Her gün arkadaþlarýndan ve öðretmenlerinden þikâyet geliyordu.

Bir gün odama çaðýrdým. Þiddet göstermek, ileri giderse disiplin kuruluna vermek niyetindeyim. Bu çocukla olan iliþkim, bana kötü bir pedagoji anlayýþýnýn içinde olduðumu anlattý. Kimbilir bu öðrencimle ilgilenmeden evvel meslek hayatýmda kaç çocuðu anlayýþsýzlýðýmýn kurbaný yapmýþtým.

Sert bir sesle.

"Sen artýk çok ileri gittin",diye baþladým. "Sonra kimse sevmez seni" dedim.

Gözleri dolu dolu:

"Zaten kimse beni sevmiyorki" diye cevap verdi.

Kimse tarafýndan sevilmediðine inanan bir çocuk ile karþý karþýya idim. Onu bu fikrinden mahcup etmek için derhal davranýþýmý deðiþtirdim.

"Bak bunda aldanýyorsun" dedim. "Sana birisini söyleyeceðim, inkâr edemiyeceksin."

Dikkatle yüzüme bakýyordu. Kimmiþ bu acaba diyen bir hali vardý.

"Meselâ annen" dedim.

Gözleri buðulanýverdi. önüne baktý, güç iþiteceðim bir sesle:

"Benim annem yok" dedi.

Çok üzüldüm. istemeyerek mini mini kalbin yarasýný deþmiþtim.

"Peki baban sað mý?" diye sordum, sert sert.

"Var", dedi.

"O halde o sever",dedim. Yüzü allak bullak olmuþtu.

"Sevseydi beni yatýlý okula býrakýp Avrupalarda gezmezdi" dedi.

Çocuðun derdi anlaþýlmýþtý. Hiç kimse tarafýndan sevildiðine inanmýyan bu çocuk bir sevgi ve þefkat sýðýnaðý aramaktadýr. Çocuðun yüzüne gerçek bir sevgi ile baktým.

"Bak, bir üçüncüsünü söyliyeceðim, buna bir þey diyemeyeceksin" dedim.

Dudaðýný bükerek yüzüme baktý:

"Kim?" diye sordu.

"Ben" dedim, "ben bu okula ilk geldiðim akþam bana fýstýk ikram eden çocuðu unutmadým."

Yüzü güldü. Ona kendisiyle ilgilendiðimi isbat eden sözler söyledim. Meselâ her cumartesi günü evci çýkarken giydiði lacivert takým elbisenin kendisine çok yakýþtýðýný söyledim. Kendisini her zaman görmek istediðimi anlattým. Ertesi günü bu kaçak delikanlý derslere lacivert takým elbisesini giyerek indi. Kapýmýn önünden geçerken baþýný uzattý ve bana "günaydýn" dedi.

Bu çocuðun müdüründen gördüðü yakýnlýk ve sevgi, iç dünyasýndaki fýrtýna için bir liman olmuþtu. Arkadaþlarýna sataþmasý, hýrsýzlýðý, þýmarýklýðý yavaþ yavaþ kaybolmaya baþlamýþtý.

Her öðretmen öðrencilerine karþý, onlarý seven, koruyan bir insan olduðunu isbat edecek vesileleri yakalama ustalýðýna sahip olmalýdýr. Sevginin tedavi edemiyeceði hiç bir çocuk problemi yoktur.

Devamsýz öðrenciye ilk anda, bir kaçak muamelesi yapýlmamalý. Gözlerimizin onu daima sýnýfta aradýðým fark ettirmeliyiz. Yokluðunda eksikliðini hissettiðimizi belirtmeli, özlediðimizi söylemeliyiz. Hasta öðrencilerimizi telefonu varsa telefonla, yoksa arkadaþlarý vasýtasý ile aramalýyýz. Hatta bizzat kendimiz de evine ziyarete gidebiliriz. Çocuðun evinde hasta bir yakýný varsa onu aramamýz, onunla ilgilenmemiz çocuðun kalbini fetheder. Bize baðlanýr.

Devamlý surette tenkit çocuðu güvensizliðe iter. Sevdiði, deðer verdiði kiþinin sevgisinden þüpheye düþürür. Çocuðun bir kusuru söylenirken, mutlaka onun kusursuz taraflarý övülmeli, ondan sonra da kusurlarý ortaya dökülmelidir. Baþarýsýz bir çocuðu baþarýlý yapmak için ona muhakkak baþka yollardan basan hissi tattýrýlmalýdýr. O zaman itimada lâyýk olduðunu kabul eder. Bu itimadý ve bu itimadýn altýndaki sevgiyi kaybetmek istemeyen çocuk da baþarýsýzlýðýný telâfi etmeye çalýþýr.

Çocuk azarlanýrken, bunun kendi faydasýna olduðunu hissetmelidir. Kendini azarlayan insanýn, kendisini sevdiðinden eminse, bu sevgiyi kaybetmek kadar onu endiþeye düþüren bir þey yoktur.

Çocuklarýnýzý seviniz. Bu sayede birçok problemlerini halledebilirsiniz. Yalnýz bu sevgi, sizin sevmek ihtiyacýnýzý tatmin eden egoist bir sevgi deðil, onlarýn sevilmek ihtiyacýný karþýlayan gerçek bir sevgi olmalýdýr. Onlarý seviniz. Topluma problemsiz insan yetiþtirmiþ olursunuz.

Emin MANÝSALI

Ynt: Sevgi ve Tedavi By: akmina Date: 05 Mart 2010, 18:55:18
Sevgisiz çiçek bile büyümez

radyobeyan