Metaf By: armi Date: 05 Mart 2010, 13:55:08
METÂF
Dönme yeri, tavaf yaparken dönülen yer; Arapça tavaf kökünden yer ismi; Kâbe-i Muazzama´nýn çevresinde, tavaf yaparken yedi defa dönülen alan.
Metaf´ýn mahalli veya yeri, Kâbe´nin çevresidir. Çünkü Allah Teâlâ, "... ve eski ev (Kabe) yi tavaf etsinler" (el-Hacc, 22/29) âyetinde Kâbe´nin tavafýný emretmektedir. Kâbe´nin tavafý demek; Kâbe´nin çevresinde dolaþmak demektir. Bu yüzden Mescid-i Haram´da yapýlacak olan tavaf Kâbe´ye yakýn veya uzak olsa da caiz olur. Ancak tavafýn Mescid-i Haram dahilinde olmasý gerekir. Meselâ Zemzem kuyusunun bulunduðu yerin arkasýndan veya Mescid´in iç kýsmýnda olmak þartýyla duvarlarýna yakýn bir yerden tavaf yapýlsa bu da yeterli olur. Ýzdiham veya korku zamanlarýnda tavaf alanýnýn geniþ tutulmasý kolaylýklar saðlar.
Buna karþýlýk bir kiþi Kâbe´yi tavaf ederken, Mecsid-i Haram´ýn dýþýna çýksa ve kendisi ile Kâbe arasýnda mescidin duvarlarý bulunsa, bu tavaf câiz olmaz. Çünkü söz konusu duvarlar tavaf alanýný sýnýrlamaktadýr. Bu kiþi Kâbe´nin çevresinde tavaf yapmamýþ sayýlacaðýndan, yaptýðý tavaf caiz deðildir. Zira o kiþi, böyle bir durumda Kâbe´yi deðil, Mescid-i Haram´ý tavaf etmiþ demektir. Aksi takdirde, Mescidin duvarlarýnýn dýþýnýn da Metaf sayýlarak tavaf burada da mümkün olsaydý; Mekke´nin çevresinde, hattâ Harem-i Þerif´in dýþýnda da Kâbe´yi tavaf etmek caiz olur, böylelikle bu sýnýr daha da geniþleyerek bütün dünya tavaf alanýna girebilirdi. Böyle bir tavaf da tavaf olamazdý. Halbuki ayet-i kerime bizzat Kâbe´nin tavaf edilmesini emretmektedir. Bu tavaf da ancak Metaf dahilinde olabilir.
Diðer yandan Kâbe´nin altýn oluðunun bulunduðu kuzeyinde; Hanefi makamýnýn önündeki yarý dairelik mermer duvarla çevrili olan ve adýna
"Hatim" denilen yerin iç kýsmý tavaf alanýnýn dýþýnda kabul edilir. Bu yüzden de tavafýn Hatim´in dýþýndan yapýlmasý gerekir. Çünkü, altýnoluk tarafýnda, kýsa duvarla çevrili Hatim denilen küçük bir alanýn, Kâbe´ye (Beyt) dahil olduðu hadisle sabittir.
Abdullah Ýbn Zübeyr (ö. 72/691). Hz. Aiþe´nin (ö. 57/676) þöyle dediðini nakletmiþtir: Rasûlüllah (s.a.s) þöyle buyurmuþtur: "Ýnsanlar yeni müslüman olup da küfür zamanýna yakýn olmasalardý, bir de bina yapýmýna yetecek kadar para bulunsaydý "Hýcýr" dan beþ zira miktarý bir yeri Kâbe ye ilâve ederdim. Ve insanlarýn birinden girip diðerinden çýkacaðý iki kapý yapardým" (Sahih-i Müslim, Matbaa-ý Âmire Tab´ý, IV, 98).
Yarým ay þeklindeki Hatim duvarýnýn içinde kalan ve Hýcr-ý Ýsmail denen yer, Hz. Ýbrahim (a.s)´ýn inþa ettiði asýl Kâbe´nin binasýna dahilken, Ýslâm´ýn çýkýþýndan önce, Kureyþ´in temelden itibaren yaptýklarý bir tamir sýrasýnda bu yer Kâbe duvarlarýnýn dýþýnda býrakýlmýþtýr.
Esved b. Yezid (ö.75/694) yoluyla gelen bir rivayette Hz. Aiþe þöyle demiþtir: "Nebi (s.a.s)´e, Hýcr-ý, Ýsmail´in duvarýnýn Beyt´ten olup olmadýðýný sordum: "Evet, duvar Beyt´ tendir" buyurdu. "Kureyþ için ne engel vardý ki, bu duvarý, yani Hýcr´ý, Beyt´in aslýna ilâve etmediler" diye sordum. Þöyle cevap verdi: "Kureyþin bu Hýcr´ý, Kâbe ye ilâve etmeye bütçeleri yeterli olmadý. Bunun için Beyt´i daraltma yoluna gittiler" (Sahih-i Buhâri, Mýsýr(t.y), II, 146, 147.).
Abdullah Ýbn Zübeyr´in Mekke emirliði sýrasýnda Yezid´in Þam´dan gönderdiði bir ordu, mancýnýkla atýlan taþ ve yaðlý fitillerle Kâbe´yi tahrip etmiþti. Bunun üzerine Abdullah Ýbn Zübeyr, istiþâre ve istihârelerden sonra Kâbe´nin temellerini açarak, Hýcr-ý da dahil etmek suretiyle, yukarýdaki hadislere uygun bir yapý meydana getirdi. Ancak bu durum uzun sürmedi. Emevi hükümdarý Abdülmelik b. Mervan´ýn 73 Hicri tarihinde Haccac´ýn komutasýnda gönderdiði bir ordu, Kâbe´yi ikinci defa tahrip etti ve Ýbnü´z-Zübeyr þehit edildi. Kâbe yeniden, Hýcr kýsmý dýþarýda kalacak þekilde Hz. Peygamber devrindeki þekliyle inþa edildi. Bundan sonra da zaman zaman tamirler olmakla birlikte Kâbe´nin yapýsýnda bir deðiþiklik olmadý.
Günümüzdeki devam eden þekli budur (ez-Zebîdi, Tecrid-i Sarih Tercemesi, 7. baský, Ankara 1984, VI, 36-43).
Tavafýn Hýcr mevkiinin dýþýndan dolaþarak yapýlmasý bu hadisler sebebiyle vâcip hükmündedir. Bu, terkedildiði takdirde, tavafýn yenilenmesi veya bir kurban cezasý gerekli olur (bk. el-Kâsânî, Bedâyiu´s-Sanâyi´, Beyrut 1394/1974, II, 131, 132; "Hacc", "Beytullah" ve "Kâbe" maddeleri).
radyobeyan