Meni By: armi Date: 04 Mart 2010, 20:48:31
MENÝ
Erlik suyu, döl suyu, atmýk, sperma. Menî kelimesinin çoðulu "münyün"dür. Cenab-ý Hak, pek çok canlý çeþitlerinin üremesini çiftleþme esasýna baðlamýþtýr. Erkekle diþinin çiftleþme sýrasýnda, orgazmý halinde oluþan erkek spermasý diþide döllenme meydana getirir ve doðum olayý bunu izler. Ancak erkek veya diþiden spermama geliþi, normal çiftleþme olmaksýzýn da kendiliðinden veya bir dýþ etkenle olabilir. Karþý cinsi düþünme, ona bakma, rüyada uyarýlma veya el ile oynama bu etkenler arasýnda sayýlabilir.
Spermanýn asýl yapý taþýný su teþkil ettiði için, menî "bir damla su" olarak algýlanmýþtýr. Kur´an-ý Kerimde Biz her canlýyý sudan yaratmýþýzdýr" (el-Enbiyâ, 21/30) buyurulur. Meni sözcüðü bir âyette þöyle yer alýr: "O, rahme dökülen meniden bir damlacýk su deðil miydi... Sonra o damla bir kan pýhtýsý olmuþ, derken Allah onu yaratýp güzel bir þekle koymuþ, ondan erkek ve diþi iki cins yaratmýþtýr" (el-Kýyâme, 75/37-39).
Ýslâm fýkhýnda erkek veya kadýnda herhangi bir etkenle meninin þehvetle yerinden ayrýlmasý gusül abdestini gerektirir (bk. "Gusül" mad.). Þehvetle yerinden ayrýlýp, þehvet kesildikten sonra dýþarýya atýlan meniden dolayý da Ebû Hanîfe ve Ýmam Muhammed´e göre gusül lâzým gelir. Ebû Yûsuf´a göre lazým gelmez. Bu duruma göre, rüyada veya bir kadýna bakma sonucunda, þehvetle yerinden ayrýlan menî, cinsiyet uzvu tutulup þehvet sükün bulduktan sonra dýþarýya akýtýlsa ilk iki imama göre gusül abdesti gerekirken, Ebû Yûsuf´a göre ise, menî þehvet kesildikten sonra dýþarý aktýðý için guslü gerektirmez. Bu sonuncu görüþ yolculuk halinde veya kýþ mevsiminde kolaylýk saðlar. Bu yüzden, bu görüþün fetvaya esas olan görüþ olduðunu söyleyenler vardýr (el-Fetâvâl-Hindiyye, Beyrut 1400/1980, I, 14).
Cünüplük üç yolla sabit olur: a) Menînin, dýþarýya atýlarak çýkmasý, b) Cinsiyet uzvu girmeksizin dokunma, bakma, ihtilâm olma veya el ile oynama sonucunda, menînin þehvetle çýkmasý, c) Menî gelmese de mücerred çiftleþme ile. Çiftleþmekte cinsiyet uzuvlarýnýn, sünnet mahalli kaybolacak kadar, birbirine temasý guslü gerektirir:
Ebû Hureyre (r.a) þöyle demiþtir:
"Rasûlüllah (s.a.s); erkek kadýnýn dört dolu arasýna oturup da mübaþerette bulunduðu zaman menî gelsin gelmesin gusül vacip olur" (Nesaî, Tahâre, 128; Ahmed b. Hanbel, Müsned Tahâre, III). Diðer yandan baþka bir hadiste "Yýkanmak ancak menîden dolayý lâzým gelir" (Müslim, Hayz, 81; Ebû Dâvud, Tahâre, 83; Tirmizi, Tahare, 81; Nesaî, Tahâre 131; Ýbn Mâce, Tahâre, 110; Ahmed. b. Hanbel, III, 29, 36, V, 115, 116, 416, 421) buyurulur. Bununla, cünüplüðün aslý, menînin inmesine baðlanmýþtýr. Bu duruma göre sünnet mahallinin girmesini de menînin inmesi hükmünde saymak gerekir. Böylece, ilk hadisi mensuh saymak yerine iki hadisin arasý bulunmuþ olur.
Erkeðin menîsi beyaz, kadýnýn menîsi sarýdýr. Cünüp olan erkek idrarýný yapmadan veya uyumadan önce yýkansa ve namaz kýlsa, daha sonra kendisinden menî kalýntýsý gelse Ebu Yusuf´un aksine, Ebû Hanife ve Muhammed´e göre yeniden yýkanmasý gerekir. Fakat ittifakla, kýldýðý namazý iade etmesi gerekmez Ancak idrarýný yaptýktan veya biraz yürüdükten veya uyuduktan sonra þehvetsiz olarak gelecek menî guslü gerektirmez. Çünkü bu durumda, o menî yerinden þehvet olmaksýzýn ayrýlmýþ bulunur. Yine bir kadýn, yýkandýktan sonra, kocasýnýn menisi çýkacak olsa yeniden yýkanmasý gerekmez (el-Fetâvâl-Hindiyye, I, 14; Ýbn Âbidin, Reddü´l Muhtar, Ýstanbul 1984, I, 159 vd.).
Bir erkek veya kadýn rüyasýnda ihtilâm olduðu halde, meni dýþarýya çýkmýþ bulunmazsa yýkanmasý gerekmez. Ýmam Muhammed´e göre, bu durumda kadýnýn ihtiyaten yýkanmasý icap eder. Çünkü kadýndan çýkacak sývýnýn yine kendisine dönmesi mümkündür.
Bir erkek idrarýný yaptýktan sonra, cinsiyet uzvundan meni gelse, eðer uzvu sertleþmiþ durumda ise, gusül abdesti gerekir. Uzvu sertleþmiþ deðilse gusül deðil yalnýz abdest almasý yeterlidir (el-Fetâvâl-Hindiyye, I,14,15).
Cinsiyet uzvundan meni dýþýnda gelebilen iki çeþit sývý daha vardýr. Meziy ve vediy. Meziy; þehvetlenen erkekten gelen, meniden baþka yapýþkan ince ve beyazýmsý bir sývý olup, eþiyle cinsel temastan önceki devrede ortaya çýkabilir. Meziy, gusül gerektirmez, ancak abdesti bozduðu için, namaz abdesti almakla yetinilir. Vediy ise; idrar yaptýktan sonra, cinsiyet uzvundan gelen ve sidiðe göre, biraz daha koyu renkte olan bir sývýdýr. Vediy, küçük abdest bozduktan sonra ortaya çýkabildiðine göre, abdesti bozduðunda þüphe yoktur.
Hanefilere göre meni pis sayýlýr, bedene veya elbiseye bulaþmasý halinde suyla yýkanmasý gerekir. Eðer kurumuþsa ovalamak suretiyle de temizlenmiþ sayýlýr. Ancak Ebû Hanife´ye göre, kuru menîye, yeniden su isabet eder ve ýslanýrsa pisliði geri döner.
mam Þafiî ve Ahmed b. Hanbel´e göre, menî temizdir. Diðer yandan Ýmam Mâlik ve Züfer meniyi pis kabul etmekle birlikte, kuru meninin ovmak yoluyla temizlenemeyeceði görüþünü savunurlar.
Yataðýndan uyanýp kalkan kimseler, ihtilâm olduðunu hatýrladýðý halde yataðýnda veya elbisesinde yaþlýk görse, bunun menî mi yoksa meziy´mi olduðunu bilmese, gusül abdesti gerekli olur. Vediy olduðuna kanaat getirirse gusül gerekmez. Ayakta veya oturduðu yerde uyuyan kimse uyandýðý zaman uzvunca böyle bir yaþlýk görse, eðer bu yaþlýðýn meni olduðuna kanaati var ise veya uyumadan önce bu uzvu hareketsiz bir halde bulunmuþ ise gusül abdesti gerekir. Fakat bu ýslaklýðýn meni olduðu kanaati bulunmaz da, cinsiyet uzvu daha önceden sertleþmiþ durumda ise gusül abdesti lazým gelmez. Bu yaþlýðýn meziy olduðuna hükmedilir. Çünkü uzvun sertleþmiþ durumda bulunmasý, mezinin çýkma belirtisidir. Küçük abdestini bozan kimseden cinsiyet uzvu sertleþmiþ olduðu halde meni gelse, yýkanmasý gerekir. Sertleþme olmayýnca yýkanma gerekmez. Çünkü sertleþme, þehvetin varlýðýný gösterir (el-Fetâvâl-Hindiyye, I, 14 15; Ýbn Âbidin, a.g.e, I,162,163 vd.; Mehmed Zihni, Ni´met-i Ýslâm, Ýstanbul, ty, s. 68 vd.; Kâmus Tercemesi,
"Menî, Meziy ve Vediy" maddeleri Ö. Nasuhi Bilmen, Büyük Ýslâm Ýlmihali, Ýstanbul 1985, s. 89 vd.).
radyobeyan