Mead By: armi Date: 03 Mart 2010, 17:05:33
MEÂD
Geri dönmek, iade ve tekrar etmek, iade edilmek, tekrar döndürmek, dönüþ ve varýþ yeri.
Ahiret âlemi ve: Öldükten sonra diriltilmeye denilir. Resulüm, Kurân´ý sana farz kýlan Allah´a seni meâd´a (dönülecek yere) döndürecektir" (el-Kasas, 28/85) ayetinin delâletinden dolayý Mekke þehrine ve Cennete de meâd denilmiþtir. Mezkur ayet Hicret esnasýnda nazil olmuþtur. Resulullah´ýn döneceði yer Mekke ve en sonunda Cennettir.
Öldükten sonra diriltilmeye meâd denildiði gibi ba´s, haþir, nüþur ve neþ´etül-ahire de denilir. Kur´an-ý Kerim´in el-Karia (101.) suresinde öldükten sonra diriltilme ve ahiret hayatý zikredilmiþtir. Ba´s ve meâd, birçok ayette açýkça veya iþaret edilerek açýklanmýþtýr. Her Müslümaným diyen kimsenin meâdý (haþri cismanînin vuku bulacaðýný) tasdik etmesi farzdýr. Buna iman etmeyen asla mümin ve müslim olamaz. ´
Birinci nefhada sura üflendiðinde (nefha-i ulâ´da) Allah´ýn kalmasýný dilediði melekler müstesna, bütün canlýlar ölecek, yerin ve göklerin nizamý bozulacaktýr. Göklerin ve yerin düzeni tekrar baþka bir þekilde saðlandýktan sonra, ikinci nefha esnasýnda gelmiþ ve geçmiþ bütün insanlar diriltilerek mahþere (haþir yerine) sevkolunacaktýr. Amel defterleri verilip hesaba çekildikten sonra imanlý olup, iyi amellerinin aðýr gelip gelmemesine göre ya Cennete sevkolunacaklardýr veya Cehenneme gönderileceklerdir.
Tabiatçýlar, "Defnedilen ölüler, parçalanarak, daðýlýp saçýlarak topraða çevrilmekte, toprak da ekin, tahýl, ot, aðaç ve meyvalara, bunlar da hayvanlarýn besinleri olmak suretiyle etlere dönüþmektedir. Etler de insanlar tarafýndan yenilerek bedenlerine tehavvül etmektedir. Böyle olunca her bir insanýn bütün molekülleri toplanarak diriltilmesi ve ruhun ona iade edilmesi mümkün olmaz" diyerek ba´s ve meâdý inkâr ederler. Kur´an-ý Kerim bunlara cevap vermiþtir: "De ki; ister taþ veya demir ya da kalblerinizde büyüttüðünüz baþka bir yaratýk olun, yine de diriltileceksiniz. Bizi tekrar kim diriltir diyecekler. De ki; sizi ilk defa yaratan..." (el-Ýsra, 17/50-51); "Önce yaratan, ölümden sonra tekrar diriltecek olan O´dur"; (er-Rum, 30/27); "De ki onlarý ilk defa yaratan diriltecektir. O her türlü yaratmayý bilendir" (Yasin, 36/79).
Kur´an-ý Kerim bu ayetlerde meâd ve ba´sýn baþlangýçta insanlarýn yaratýlýþlarý gibi olacaðýný ifade ediyor. Birinci yaratýlýþýn vukuu ile meâd ve ba´sýn imkânýna delil getirilmektedir. Delâleti kesin olan yüzlerce Kur´an ayetleriyle de vuku bulacaðý isbatlanýr. Nasslarýn haber verdiði gibi insaný ilk defa yaratmaya kadir olan Allah Teâlâ´nýn onu tekrar diriltmeye de kadir olduðuna ve dirilteceðine inanmak elbette lâzýmdýr. Zaten Allah insaný öldükten sonra tekrar iade etmek için yaratmýþtýr.
Kur´an´da ölülerin diriltilmesi Yüce Allah´ýn yaðmuru yaðdýrarak bununla bitkileri ve meyveleri bitirmesine benzetiliyor: Rahmetinin önünde, müjdeci olarak rüzgarlarý gönderen Allah´týr. Rüzgarlar, yaðmur yüklü bulutlarý taþýdýðýnda, onu ölü bir memlekete göndeririz ve onunla su indiririz. Suyla da her türlü ürünü yetiþtiririz; ölüleri de onun gibi (bitkileri çýkardýðýmýz gibi) diriltip çýkarýrýz, Belki bundan düþünüp ibret alýrsýnýz" (el-A´raf, 7/57; Ayrýca bk. el-Fatýr, 35/9; Kaf, 50/9-I1).
Allah Teâlâ, insan, hayvan ve bitkileri ilk defa doðrudan doðruya tohumsuz yaratmýþ, sonra bunlarý tekrar tekrar yaratmayý tohumlarý ile devam ettirmektedir. Biyolojinin kesin olan kanunu þudur ki, önceden tohumu olmadan bir bitki ve aðaç bitmez. Bitkilerin bitmesi için ýsý, ýþýk ve su þarttýr. Ama bunlar yeterli sebep deðildir. Bunlarýn yanýnda canlý olan tohumlarýnýn da bulunmasý þarttýr. Tohumu olmadan, bitki ve canlýlarýn cansýz maddeden çýkmasý ve meydana gelmesi imkânsýzdýr. Tenasül binefsihi (Abiyogenez) batýldýr. Yüce Allah açýkça, "kýyamet gününde ölülerin diriltilip kabirlerinden kaldýrýlmasý, bitki ve ürünlerin bitmesi gibidir" dediðine göre, her halde cesetlerin bir aslî cüz´ü (DNA: Deoksiribonükleik asidi) -ki gözle görülmeyen bu molekülde insanýn beden yapýsý ve bu yapýnýn bütün özelliklerinin planý þifrelenmiþtir- baþka insanlara DNA olmaktan korunarak ikinci nefha zamanýna kadar kalacaktýr. Hz. Peygamber, yok olmaktan korunarak kalacak olan bu molekülün Acbü´z zeneb denilen "kuyruk sokumu" kemiðinde bulunduðunu söylüyor.
"...Ýkinci nefhadan sonra Allah gökten bir su indirecektir. Ýnsanlar bitkilerin bittiði gibi biteceklerdir. Ýnsanýn kuyruk sokumu kemiðinden baþka bir þeyi kalmayýp çürüyüp yok olacaktýr. Ýnsan kýyamet gününde bundan yaratýlýp terkib olunacaktýr" (Müttefekun aleyh, Mansur Ali Nasýf et-Tac, V, 362).
Yine Müslim ve Ebu Davudun rivayet ettiði hadisinde Hz. Peygamber þöyle dedi: "Kuyruk sokumu kemiði hariç insanoðlunun her tarafýný toprak yiyip tüketecektir. Ýnsan bu kemikten yaratýldý ve bundan diriltilip terkib olunacaktýr" (Müslim ve Ebu Davud´tan, et-Tac, V, 362). Hadislerde kuyruk sokumu kemiði, alâkasýndan dolayý mecaz olarak kullanýlmýþtýr: Zikr-i kül, irade-i cüz veya zikr-i mahal, irade-i haldir. Yani bu kemik zikredilerek ondaki aslî cüz olan (DNA) kastedilmiþtir. Gözle görülemeyen DNA molekülü belki ateþte bile yanýp daðýlarak kaybolmayacaktýr. Zaten Allah, her bir insanýn hüviyetini bütün tafsilatýyla biliyor. Her bir insanýn bedeninin planý ilm-i ilâhide mahfuzdur. Topraðýn insan bedeninden neyi yiyip tükettiðini de gayet iyi bilir: Arzýn insanlardan neyi eksilttiðini muhakkak biz bildik" buyurur (Kaf, 50/4). Her bir insanýn bedeninin planýný kapsayan DNA molekülü nerede olursa olsun, hatta parçalanmýþ bile olsa bunun parçalarýný bir araya getirip bundan, tohumundan aðacý yarattýðý gibi insaný tekrar yaratacaktýr. Ýnsan ruhuyla insandýr. Ruh ölmez, deðiþmez ve yok olmaz, yarattýðý bedene de ruhunu geri gönderecektir. Ýþte buna bedenlerin aynen iadesi, meâd ve ba´s denilir. "Diriltilen insanlar mahþer yerine yalýn ayak, çýplak ve yaratýldýðý gibi sünnetsiz olarak sevkedilecektir" (Müslim, Kitabü´l-Cennet, Bab: 56-58).
radyobeyan