Matuh By: armi Date: 03 Mart 2010, 16:58:13
MATUH
Bunak, bunamýþ. Ateh kökünden türemiþ arapça bir isim; aklýn olaylarý doðru bir þekilde anlayýp idrak etmesine engel olan bir hastalýk. Buna dilimizde "bunaklýk" veya "bunama" denir. Bu hastalýk, çoðunlukla yaþlýlarda görülür. Bunama ve akýl hastalýðý Ýslâm hukukunda kiþinin edâ ehliyetini etkileyen semavî arýzalardandýr. Bunama ile akýl hastalýðý arasýndaki fark; birincide sükunet ve durgunluk; akýl hastalýðýnda ise heyecan ve taþkýnlýk hakimdir. Bazý Ýslâm hukukçularý, bunaklýkla akýl hastalýðýnýn ayný türden olduðunu, diðer bir deyiþle, bunlarýn ayný türün iki farklý mertebesi olduðunu ileri sürmüþlerdir. Buna göre, aklýndan özürü bulunan bir kimse, eðer hiç bir þeyi düþünüp kavrayamayacak bir durumda ise ona "akýl hastasý"; eðer bazý olaylara akýl erdirebiliyorsa; bazý sözleri akýl hastasýnýn sözlerini andýrmakla birlikte, bazý sözleri de normal insanlarýn sözlerine benziyorsa "bunamýþ (matuh)" denilir. Buna karþýlýk bazý hukukçular bu iki hastalýk arasýnda fark görürler. Bu görüþe göre bunak, gel-git akýllý kimsedir. Temyiz gücünü kaybettiði zaman akýl hastasý hükmünde olur ve edâ ehliyetini tamamen kaybeder. Temyiz gücüne sahip olmasý durumunda, týpký mümeyyiz çocuk gibi "eksik ehliyetli" olur.
Diðer yandan, Ýslâm hukukçularýnýn büyük bir bölümü biraz daha farklý bir yol izleyerek, bunamýþ kimsenin ancak mümeyyiz olabileceðini, temyiz gücünü yitirdiðinde ise akýl hastasýndan hiç bir farký kalmayacaðýný ifade etmiþlerdir (Ebû Zehra, el-Ahvâlu´þ-Þahsiyye, Kahire 1957, s. 445-446).
Bunak, Mecelle´de, "anlayýþ ve kavrayýþý az, sözü karýþýk ve kendini iyi idare edemeyen" kiþi olarak tarif edilmiþ (Mecelle, mad. 945) ve matuh´un eda (fiil) ehliyeti açýsýndan, mümeyyiz çocuk sayýldýðý (Mecelle, mad. 978) ve týpký mecnun ve çocuk gibi zaten ehliyeti kýsýtlý (mahcur) olduðu (Mecelle, mad. 957) ifade edilmiþtir. Bu itibarla bunamýþ kiþiye bir kanuni temsilci tayin edileceðinden o, baþkasýna veli olamaz.
Bu duruma göre, bunaðýn hukukî tasarruflarý mümeyyiz küçükte olduðu gibi üç kýsma ayrýlýr:
1) Matuh´un, hibeyi ve hediyeyi kabul etme gibi, kendisi hakkýnda sýrf yarar olan ve zarara ihtimali bulunmayan tasarruflarý. Bunlar, matuh´un kanunî temsilcisinin izin ve icazeti olmadan da geçerli olur.
2) Baþkasýna bir þey baðýþlama gibi, kendisi hakkýnda sýrf zarar olan tasarruflarý. Bunlar matuh´un kanunî temsilcisinin icazetiyle bile geçerli olmaz. Bunaðýn boþamasý da bu gruba girer (bk. Buhâri, Talâk, II/VI,169).
3) Yarara ve zarara ihtimali bulunan, alým-satým, kira gibi akitleri matuh´un bu türden akitlerinin iþlerlik kazanýp hüküm ve sonuçlarýný meydana getirebilmesi, kanunî temsilcisinin icazetine baðlýdýr. Kanunî temsilci, icazet verip vermemekte serbest olup, icazet verirse akit muteber olur, vermezse batýl olur (Mecelle, mad. 967, 978).
Bulûðdan sonra ateh´in bütün hükümler konusunda mümeyyiz çocuk hükmünde olduðu, ateh´in söz ve fiillerin sýhhatine engel teþkil etmediði, fakat sorumluluk yüklenmeye (uhde) mani olduðu kabul edilmekle beraber; tazmin yükümlülüðü açýsýndan, matuh´un, istihlak ettiði mallarý tazminle mükellef tutulmasý "uhde" kapsamý dýþýnda tutulmuþtur. Diðer bir ifadeyle, tazmin yükümlülüðü, failin kasd ve ihmalinden deðil de zarara uðrayanýn dokunulmazlýðý ve korunmasý açýsýndan gerekli olup cebren meþru kýlýndýðý için, kiþinin matuh olmasý, zayi ettiði baþkasýna ait malýn dokunulmazlýðýný ortadan kaldýrmaz. Dolayýsýyla matuh, fiilî tasarruflarýndan sorumludur (el-Habbâzî, Celaluddin Ebû Muhammed Ömer b. Muhammed (ö. 691/1292); el-Muðnî fi Usûli´l-Fýkh, Mekke 1983, s. 372).
Diðer yandan matuh´un namaz vb. gibi bedenî ibadetlerle yükümlü olup olmadýðý tartýþýlmakla birlikte, Ýslâm hukukçularýnýn çoðunluðu, matuh´tan þer´î hitabýn kaldýrýldýðýný, dolayýsýyla onun týpký akýl hastasý gibi, bedenî ibadetlerle yükümlü olmadýðýný belirtmiþlerdir.
Matuh´un fiil ehliyeti kýsýtlý olduðundan, suç iþlediðinde, uygulanmasý failin kasd ve tecavüzüne baðlý olan kýsas, el kesme, dayak gibi cezalar uygulanmasa da, hapis gibi tedbir amaçlý veya diyet gibi tazmin amaçlý cezalar uygulanabilir.
radyobeyan