Masumiyet By: armi Date: 03 Mart 2010, 16:51:01
MÂSUMÝYET
Suçsuz, günahsýz, kabahatsiz, anlamýna gelen bir terim. Masumiyet, suçsuzluk demektir. Ýsmet de bu anlamdadýr.
ALLAH Teâlâ´nýn peygamberlerine en büyük lütuflarýndan biri ismet (masumluk)tur. Ýsmet, peygamberlere mahsus bir sýfattýr ki, bu ilâhî nimet ve ihsan sayesinde peygamberler her türlü günahlarý iþlemekten deðerlerini düþürecek fiillerden korunmuþlardýr. Ýsmet, peygamberlerin irade, ihtiyar ve kudretlerini gidermez. Ýhtiyar ve kudretleri baki kalmakla beraber, devamlý olarak günahtan kaçýp taatte olurlar.
Þia´ya göre, peygamberlerin, doðumlarýndan itibaren; Mutezilenin çoðunluðuna göre, bulûð çaðýndan itibaren; Mutezileden Ebul-Hüzeyl (v. 235/849) ve Ebu Ali el-Cübbâî (303/916) ite Ehl-i sünnet´in çoðunluðuna göre ise, peygamber olarak gönderildikten sonra masumiyetleri vaciptir.
Peygamberlerin masumiyetlerini dört yönde incelemek mümkündür:
1- Ýnançta Ýsmet: Ýslâm ümmetinin hepsine göre; peygamberler küfür, þirk, dalâlet ve bid´atlardan masumdurlar. Fakat Hariciler´in Ezârika kolu, peygamberlerin günah iþlemelerini caiz görür. Halbuki, onlarca günah iþlemek küfürdür. Bu fasit esaslarýna binaen peygamberlerin kâfir olmalarýný da caiz görmüþ oluyorlar.
Peygamberlerin masumiyeti konusunda aþýrý bir þekilde titizlik gösteren Þia, takiyyeten küfür izhar etmelerini caiz görür.
2- Tebliðde Ýsmet; Yine, Ýslâm ümmeti, peygamberlerin ALLAH´tan kullarýna teblið ettikleri dinî hükümlerde yalan söylemekten ve tahrifatta bulunmaktan masum olduklarý hususunda icma etmiþtir. Ne kasten ve ne de yanýlarak bunu yapmalarýný caiz gören olmamýþtýr.
3- Dünya iþleri ile ilgili fetvalarda masumiyetleri: Ýslâm ümmeti, peygamberlerin dünya iþleri ile ilgili fetva ve içtihatlarýnda kasten hata etmelerinin caiz olmadýðýnda icma etmiþtir. Yanýlarak hata etmelerini ise, bazý âlimler câiz görmüþ, bazýlarý ise caiz görmemiþtir.
4- Fiillerde Ýsmet; Peygamberlerin fiillerinde masum olup olmadýklarý hakkýnda beþ ayrý görüþ vardýr:
a) Haþviyye; peygamberlerin kasden büyük ve küçük günah iþlemelerini caiz görür.
b) Mutezilenin çoðu; peygamberlerin kasden büyük günahlarla, nefret edilen küçük günahlarý iþlemelerini caiz görmezler; ancak nefret edilmeyen küçük günahlarý caiz görürler.
c) Mutezile´den Ebu Ali el-Cubbaî (v. 303/916) peygamberlerin kasden büyük ve küçük günah iþlemelerinin caiz olmadýðýný, ancak, te´vilde hata etmelerinin caiz olduðunu söyler.
d) Yine Mutezileden en-Nezzam (v. 231/845) ve ona tabi olan bazý âlimler ise; peygamberlerin kasden büyük ve küçük günah iþlemelerini caiz görmediði gibi te´vilde hata etmelerini de caiz görmez. Sadece unutma ve yanýlmalarýný caiz görürler. Peygamberlerin itap olmalarýnýn da günah iþlemelerinden deðil, unutma ve yanýlma sebebiyle olduðunu söylerler.
e) Þia ise; peygamberlerin nübüvvetten önce ve sonra küfürden, büyük-küçük her türlü günahlardan, te´vilde hatadan, unutmak ve yanýlmaktan masum olduklarýný ileri sürer.
Peygamberler, hiç bir zaman kasden herhangi bir günah iþlememiþlerdir. Dünya iþlerinde nadiren yanýldýklarý olmuþtur. Daha önce doðrusunu öðrettikleri bazý din iþlerinde yanýlmanýn hükmünü öðretmek için ALLAH tarafýndan unutturulduklarý olmuþtur. Bu cümleden olarak Hz. Peygamber (s.a.s), bazý namazlarýnda yanýlmýþtýr. Gayet zeki ve uyanýk olan peygamberin namazda yanýlmýþ olmasý, yanýlmanýn hükmünü açýklamak gibi bir hikmete dayalý olmalýdýr.
Peygamberler melek deðil beþerdirler. Bu sebeple zelleleri ve hatalarý olabilir. Zelleleri ise yüce makamlarýna göredir. Nadiren yanýlma ve hata etmelerinin hikmeti beþer olduklarýnýn isbatý içindir. Tevbe ve istiðfarlarý ise; iþledikleri günah için deðil, ibadet için veya ümmetlerine öðretmek içindir.
Hz. Âdem´in yasak aðaçtan yemesi, yanýlma neticesinde vuku bulmuþtur. Hz. Musa´nýn kýptiyi öldürmesi de hata eseri olmuþtur. Peygamberlerden baþka masum kimse yoktur. Çünkü Ýsmet, peygamberlere mahsus bir özelliktir.
Melekler de peygamberler gibi masumdurlar.
ALLAH (c.c) bize, müminlerin ayýplarýný araþtýrmamamýzý, örtmemizi emrediyor. O halde ALLAHýn sevgili ve yüce elçileri olan peygamberlerin günahlarýný araþtýrmak, günah iþlediklerini iddia etmek doðru bir davranýþ olmayýp Ýslâm´da yasaklanmýþtýr.
Hz. Peygamber (s.a.s)´e sonsuz bir güven duymak, O´na samimiyetle ve büyük bir sevgi ile baðlanmak, her þeyi ile onu örnek almak, kendi ayýplarýmýza dönerek onlarý gidermeye çalýþmak yegâne vazifemiz olmalýdýr. Kurtuluþ yolu budur.
radyobeyan