Derdi Olan Neylesin?! By: derya Date: 03 Mart 2010, 13:39:42
Derdi Olan Neylesin?!
Sabah iþ yerine gelirken dinlediðim radyoda bir hikâye anlatýlýyordu. Aslýnýn olup olmadýðýný kesin bilemediðimiz fakat düþündürdükleri itibariyle, dinleyen hemen herkesin alâkasýný çekebilecek hikâye þöyleydi: “Celâdet ve adaletin timsâli Yavuz Sultan Selim (rahmetullahi aleyh), Mýsýr Seferi’nden sonra fethettiði beldede adâlet ve otoriteyi tesis için, bir süre kalmak ister. Bunun için hazýrlýklar yapýlýr ve padiþahýn otað-ý hümâyunu kurulur. Sultanýn çadýrýný temizlemekle vazifeli kadýnlardan biri, akþamlarý çadýra dönen Yavuz’u o gün ilk defa yakýndan görür ve o andan sonra onun sevgisiyle yanmaya baþlar. Zamanla bu sevgi, bir sevdâ olur Mýsýrlý kadýnýn yüreðinde. O, düþtüðü derdin çaresizliðini bilir; fakat bununla birlikte çâre aramaktan geri durmaz.
Bir cuma günü Koca Yavuz çadýrdan çýktýktan sonra bir tanýdýðýna yazdýrdýðý kâðýdý, sultanýn yastýðýnýn yanýna iliþtiriverir. Kâðýtta; ‘Derdi olan neylesin?’ yazmaktadýr. Sultan, gece istirahatýna çekildiðinde yastýðýnýn yanýnda bulduðu kâðýtta yazýlý bu ümitsiz cümleye, bir karþýlýk yazýp yastýðýnýn altýna býrakýr. Kadýncaðýz sabah, ‘Acaba sultan cevap yazdý mý?’ heyecanýyla -belki de biraz ümitle- yastýðýn altýna bakar ve kâðýdýnýn arkasýna bir þeyler yazýlmýþ olduðunu görür. Sýrdaþýna okuttuðu bu notta, ‘Derdi olan söylesin!’ yazmaktadýr. Kadýncaðýz en azýndan derdini anlatabileceði düþüncesiyle biraz da olsa sevinir, ümitlenir bu cümleyle. Fakat padiþahýn celâdeti onu korkutmaktadýr. ‘Þîrlerin pençe-i kahrýnda lerzân olduðu’ Koca Yavuz’a böyle bir þey söylemek kolay mýdýr?!.. Bu defa kadýn, ‘Korkuyorsa neylesin?’ yazýlý bir kâðýt býrakýr sultanýn yastýðýnýn altýna ve ertesi günü sabýrsýzlýkla bekler. Ertesi sabah yine yastýðýn altýna heyecanla bakar; sultanýn kaleminden çýkan, ‘Hiç korkmasýn, söylesin!’ yazýsýný görünce kadýnýn ümidi biraz daha artmýþtýr. Hiç olmazsa kendini yakýp kavuran derdini söyleyecek, kabul görmese de, derdinden bir nebze olsun kurtulacaktýr. Kadýncaðýz bütün cesaretini toplayýp akþam sultanýn gelme vaktinde çadýrýn giriþinde bekler. Birazdan Koca Yavuz, bütün haþmetiyle görünür; hâlinden, duruþundan kadýnýn kendisine bir þeyler söylemek istediðini fark eder: ‘Söyle!’ der kadýna. Edeble el-pençe duran kadýn titremeye baþlar ve dizlerinin baðý çözülür. Padiþah gür sesiyle ikinci defa ‘Söyle!’ deyince, kadýn, heyecanýndan sadece; ‘Efendim!’ der ve gerisini getiremez; Koca Sultan’ýn celâdetinden duyduðu heyecanla yere yýðýlýr ve ruhunu oracýkta Rabb’ine teslim eder. Herkesi bir telâþ ve heyecan sarsa da, gözler Koca Yavuz’dadýr. Meseleyi günlerdir hisseden Yavuz’un bu tablo karþýsýnda yüreði yanar, gözleri dolar ve þöyle der: ‘Hakîkî âþýk odur ki, sevdiði uðruna kalbi dursun!”
…
Radyodan dinlediðim bu hikâyedeki ‘hakîkî âþýk’ sözü beni baþka bir mecrâya yöneltmiþti. Kýssalarda fasýl deðil, asýldýr önemli olan. Ve bu hikâye de hikâye olsun diye deðil, aslý anlatmak için okunmuþtu. Beni yoktan var eden ve nimetleriyle perverde eden Kâinatýn Sultaný’na karþý ne kadar lâkayd bir ömür sürmekteydim. Beni insan olma, idrâk ve iman etme þerefine erdiren, her varlýkta merhameti güneþ gibi ayân olan Vedûd, Rahmân ve Kerîm olan Zât’a karþý içimde (hikâyedeki kadýnýn mecâzî aþkýndaki derinlik kadar bile) ciddi bir muhabbet ve saygý hâsýl olmamýþtý doðrusu. ‘Ýlâhî aþk’ benim gibiler için zaten çok uzak bir mevzuydu; fakat âlemi rahmetiyle kuþatan mûhit bir Kudret’in varlýðýný hissedip O’na inandýðým hâlde, yine de ömrümün gafletle geçmesiydi bana ýzdýrap veren.
“Yok mudur kuzum sende meçhule karþý bir saygý,
Dipsiz göklerden ürperiþ, ötelerden bir kaygý!”
Necip Fazýl
diyen þairin anlattýðý bu milyarlarca ýþýk yýlý ötesi mesafelerde, milyarlarca yýldýz kümesini evirip çeviren ve kullarýna þah damarýndan da yakýn olan Mevlâ’ya, O’nun sonsuz merhametine karþý ne kadar lâkayd bir hayatýn içindeydim. Yýllar önce çalýþtýðým okulun müdürü Fazlý Bey’in bir vesileyle okuduðu ibretlik mýsralar geldi aklýma. Bir ârif zât, biraz hava almak için dolaþýrken, yolda ihtiyar bir zâta rast gelir. Selâm verdikten sonra merhametle baktýðý yaþlý adama irticalen þu dörtlüðü okur:
“Merhaba baba, dayý!
Býyýðý kabadayý
Bunca yýl yaþ yaþadýn
Ne doldurdun kab’a dayý?”
Kab’a ne doldurmuþtum? Ömür sermayesi tükenmeye doðru yol alýrken, hâlâ “Yazda yiyim, kýþta giyim derdine sarf olunup buldu ömür intihâ.” çizgisinin dýþýna çýkamamýþtým. Ýnsan olmak gerçekten ne zormuþ! Bir an hüzünlü gurbette yaþayan merhamet insanýnýn: “Sizi harekete geçirmeyen imanýn, sizi sýrattan geçirmesine imkân yoktur...” cümlesi yankýlandý beynimde. Bizi Sultanlar Sultaný’na ulaþtýracak, gecelerimizi aydýnlatacak namaz için, gafletten uyanmak için, kab’a bir þeyler doldurmak için; aþk, þevk ve dert lâzýmdý.
“Aþk aðlatýr, dert söyletir.” demiþ atalarýmýz. Aþk ve dert yoksa neye aðlayacak, neyi söyleyeceðiz?!.. Dertlerimiz; daha iyi hayat þartlarý, benliðin susmayan feryatlarý ve maîþet olunca, kasrýna Rahmân’ýn nüzul eylediði secde gecelerine, gözyaþý gecelerine de uzak kalýyorduk.
“Tam otuz yýl saatim iþlemiþ ben durmuþum
Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuþum.”
Necip Fâzýl
mýsralarýnýn müþahhaslaþtýrdýðý bir hayatýn temsilcisi olmaktan çok üzülüyorum. Zaman göz açýp-kapama çabukluðunda hýzla geçerken, ben ‘insan’ olmanýn gerektirdiði birçok þeyi yerine getirmeden yalan dünyada oyalanýp durmaktayým. Dilimde, Niyazi-i Mýsrî’nin “Bir ticaret yapamadým, nakd-i ömür oldu hebâ.” ve Sultan Üçüncü Murad’ýn “Uyan ey gözlerim gafletten uyan.” mýsralarý olduðu hâlde, neden sözüyle özü bir olanlardan deðilim?!..
Bu düþünceler içinde iþ yerine ulaþtýðýmda yine Yavuz Sultan Selim (ra) geldi aklýma. Bu hikâyeyle ona olan muhabbet ve hürmetim biraz daha artmýþtý. Yavuz’un kýssasý, hayatýn gâyesini hatýrlatýyordu bana sürekli. Elim masada duran ‘Çile’ye gayr-i ihtiyari uzandý; rastgele açtým, sayfa yirmi dörtteki mýsralarý okudum:
“Her þey, her þey þu tek müjdede
Yoktur ölüm, Allah diyene!
Caným kurban, baþý secdede,
Ýki büklüm, Allah (cc) diyene!”
Necip Fâzýl
Tahir TANER
Ynt: Derdi Olan Neylesin?! By: Hadice Date: 21 Ocak 2011, 17:30:51
Allah razý olsun kardeþim
‘Hakîkî âþýk odur ki, sevdiði uðruna kalbi dursun!”
bizim aþkýmýz mevlaya olsun bizim sevgimiz mevlaya olsun yolumuz rasulünün yolu amacýmýz allah rýzasý olsun..
Bizleri yolunadan sapdýrma aallah'ým..
radyobeyan