Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Lukata By: armi Date: 01 Mart 2010, 17:42:40

LUKATA




Bir þeyi yerden kaldýrýp almak; ilmi, kitaplardan öðrenmek; kýllarý yolmak; bulunan mal hakkýnda kullanýlan bir Ýslâm hukuku terimi. Mülkiyetini veya üzerindeki hakkýný terketme niyyeti olmaksýzýn sahibinin iradesi dýþýnda kaybolmuþ ve baþkasý tarafýndan bulunup sahibine verilmek üzere alýnmýþ, bulanýn sahibini bilmediði muhterem (üzerinde sahibinden baþkasýnýn tasarruf hakký olmayan) mal.

Lukata ile ilgili hükümleri Ýslâm hukukunun iki temel kaynaðýndan ikincisi olan Hz. Peygamber´in sünneti düzenlemektedir. Kur´an-ý Kerîm lukata ile ilgili hükümleri açýklamamýþtýr (bk. Ebû Dâvud, Sünne, 5; Azîmâbâdî, Avnu´l-Mâbûd, Medine 1388-89/1968-69, XII, 354-356). Bu durum sünnet´e olan ihtiyacýn en açýk delîlidir.

Lukata konusunun mihverini teþkil eden hadis þudur: Zeyd b. Halid el-Cühenî (r.a.)´dan rivayet edildiðine. göre Hz. Peygamber (s.a.s) þöyle buyurmuþtur: Bir adam Hz. Peygamber (s.a.s)´e gelerek lukatanýn hükmünü sordu. Hz. Peygamber: "Onun mahfazasýný ve baðýný belle, sonra bir yýl ilân et! Sahibi gelirse verirsin. Aksi takdirde onu nasýl istersen öyle yap" buyurdu. Adam: Koyunun hükmü nedir diye sordu. Hz. Peygamber:

"Onu al. O ya senin yahut din kardeþinin veya kurdundur" buyurdu. Adam; -kaybolmuþ devenin hükmü nedir diye sordu. Hz. Peygamber: "Ondan sana ne? Su tulumu ve çarýðý beraberinde. Sahibi rastlayýncaya kadar suya gider ve aðaçlarý yer" buyurdu (Buharî, Lukata 1, 2, 3, 4, 9, 10,11; Müslim, Lukata,1, 2, 5, 7, 8, 9...).

Bulunan malýn alýnmasýnýn efdal olup olmadýðý ihtilâflýdýr. Hanefî ve Þafiîlere göre bulunan bir malýn sahibine vermek üzere alýnmasý, terkinden efdaldir. Çünkü böyle bir malý almakla, onun kaybolmasý önlenmiþ olmaktadýr. Ahmed b. Hanbel (ö. 241/855) ise, böyle bir malý almanýn, nefsi haram yemekle karþý karþýya getireceðinden, terkinin daha faziletli olduðu görüþündedir (Kâsânî, Bedâyiu´s-Sanayi´, Kahire 1327-28/1910, VI, 200; Ýbnü´l-Hûmâm, Fethu´l-Kadir, Kahire 1389/1970, VI, 118; Þirbînî, Muðni´l-Muhtaç, Kahire 1379/195960, II, 406; Ýbn Kudâme, el-Muðni, Nþr. M. Halil Herrâs, Kahire, ty., V, 694). Lukatanýn alýnýp muhafaza edilmesi ve sahibi çýktýðýnda ona verilmesi, bütün ilâhi dinlerde mevcud bulunan zaruret-i diniyye´den malý koruma prensibine dahildir (Karâfi, el-Furuk, Kahire 1347, IV,33). Lukatayý alýrken mültakit (lukatayý alan)in niyyeti önemlidir. Lukatayý alan sahibine vermek üzere alýrsa, lukata onun yanýnda emânet hükmündedir ve telef olmasý halinde. ödeme mükellefiyeti yoktur. Ancak kendisine mal edinmek maksadýyla ahrsa; gâsýb hükmündedir ve malýn telef edilmesi halinde tazmin gerekir (Vehbe ez-Zühaylî, Nazariyyetü´d-Damân, Dýmaþk 1402/1982, s. 174-175; Ali el-Hafif, ed-Damân fil-Fýkhi´l-Ýslâmî, Kahire 1971, I,102,104,107). Ancak Lukatayý alanýn sahibine vermek üzere emâneten aldýðýnýn ortaya konulmasý bazý görevlerin yerine getirilmesine baðlýdýr. Bunlar;

a. Ýþhâd: Lukatayý alanýn bunu kendisi için almayýp sahibine vermek üzere aldýðýna iki adil kiþiyi þahid tutmasýdýr. Ebû Hanife´ye göre iþhâd vâcip; Maliki, Þafiî ve Hanbelilere göre müstehaptýr (Tahâvî, Þerhu Meâni´l-Asâr, Kahire 1388/1968, IV,136; Þevkânî, Neylü´l-Evtâr, Kahire 1357/1983, V, 339; Nevevî, el-Mecmû, Beyrut, t.y., XV, 255-258; Ýbn Kudâme, a.g.e., V, 708; Necib el-Mutîî, Tekmiletü´l-Mecmü´, Bâcî, el-Müntekâ, Kahire 1332, VI, 135).

b. Ýlân: Lukatanýn -sopa, kýrbaç, ip vb. gibi insanlarýn deðer vermediði önemsiz þeyler haricinde- 1 yýl ilâný vaciptir (Tahâvî, a.g.e., IV, 136; Ýbn Kudâme, a.g.e., V, 694; Bâcî, a.g.e., VI, 136; Nevevî, Þerhu´l-Müslim, Kahire 1349, XII, 22). Ýlândan maksad malýný sahibine ulaþtýrmaktýr. Bundan dolayý ilân insanlarýn kalabalýk bulunduklarý yerlerde özellikle malýn bulunduðu civarda belli aralýklarla yapýlmalýdýr. Mültakit lukatayý ilân ederken sadece cinsini -altýn, gümüþ gibi- zikretmelidir. Vasýflarýn hepsini zikretmesi halinde buna muttali olan ve sahibi olmayan birisi lukatayý kendisinin olduðunu iddia ederek alabilir. Bu durumda multakit lukatayý tazmin eder. Buna göre lukata baþkasýna gösterilemez (Erdebîlî, el-Envâr, Kahire 1326, I, 446; Bâcî, a.g.e., VI, 136). Ýlân herhangi bir masrafý gerektirirse Hanefî, Þafiî, Hanbelilere göre ilân masraflarý multakite aittir. Malikilere göre ise multakit lukatanýn ilâný için yapýlacak masraflarý lukatadan verilmek üzere bir baþkasýna yaptýrabilir (Vehbe ez-Zühaylî, el-Fýkhu´l-Ýslâmî, Dýmaþk 1405/1985, V, 778; Abdülkerim Zeydan, Mecmûa Buhûs Fýkhiyye, Baðdad 1407/1986, s. 329-330).

Þârî´in lukatayý alma konusundaki izni iþhâd ve ilânla kayýtlýdýr. Bu görevleri yerine getirmeye multakit hakkýnda gasb hükümleri uygulanýr (bk. Gasb mad.).

Multakitin bulduðu malý korumasý ve ilân etmesi karþýlýðýnda bir ücret hakký yoktur. Yaptýklarý, teberrûdan ibarettir. Ancak mal sahibi multakite bahþiþ verebilir. Hanbelî ve Þafiîlere göre ise mal sahibinin vaadi varsa mültakit buna hak kazanýr (Kâsânî, a.g.e., II, 202; Ýbn Adilberr, el-Kafi, Riyad 1400/1980, II, 839; Ýbn Kudâme, a.g.e.,V, 745; Þâfiî, el-Ümm, Bulak 1321-25, III,.291).

Multakitin lukataya yapmýþ olduðu masraflarý mal sahibinden alabilmesi için masraflarý hâkimin izniyle yapmýþ olmasý þarttýr. Aksi takdirde bu masraflar teberrû mahiyetindedir. Hâkimin izniyle yapýlan masraflarý mal sahibinin ödememesi durumunda multakite masraflarý ödettirinceye kadar malý hapis hakký doðar (Þeyh Bedreddin, Câmiul-Fusûleyn, Kahire 1300, II, 81; Kâsânî, a.g.e., VI, 203; Ýbnü´l-Hümâm a.g.e.,VI, 127).

Lukatanýn sahibi olduðunu iddia edene teslimi:


Lukatanýn sahibi geldiðinde kendisine malýn verilmesi gerekir. Ancak lukatanýn kendisinin olduðunu iddia edenin doðruluðunu anlamak için iki yol vardýr:

1. Lukatanýn vasýflarýný bilmek,

2. Delil ile ispat.


Lukatanýn, kendisinin olduðunu delil ile isbat edene verilmesi ittifakla vaciptir. Ancak lukatanýn vasýflarýný bilene verilmesi Hanefîlere göre vacip deðildir. Hanbelî ve Mâlikilere göre ise vasýflarýný bilene lukata verilir. Þafiîlere göre ise multakit vasfedenin doðru söylediðine kanaatý varsa lukatayý vasfedene verebilir (Serahsî, el-Mebsût, Kahire 1324-31, XI, 8; Kâsânî, a.g.e., VI, 202; Ýbnü´l-Hümâm, a.g.e., VI, 129 vd.; Ýbn Kudâme, a.g.e., V, 709-711; Sehnûn, el-Müdevvene" Kahire 1324, VI, 174-175; Þâfiî, a.g.e., III, 288; Þirbinî, a.g.e., II, 416).

Lukatanýn kýsýmlarý

1. Hayvanlar:
Hayvanýn zayýflamasý, sahibinin nafakasýný karþýlayamamasý vb. sebeplerle sahibinin terkedip baþkasýnýn alýp beslediði hayvanlar, terk esnasýnda sahibi, kim alýrsa onun olsun demiþ ise, mal, alýp besleyene aittir. Böyle bir þey söylememiþse, sahibi malýný alýr; ancak masrafý tazmin eder (Ýbn Nûceym, el-Bahru´r-Râik, Kahire 1333, V,125).

Hanefîlere göre, bulunan bir hayvanýn alýnmasý diðer lukatalar gibi câizdir. Hanbelî, Þafiî, Malikî ve Zâhirîlere göre ise devenin alýnmasý câiz deðildir. Ýhtilâfýn kaynaðý yukarýda zikredilen hadistir (Serahsî, a.g.e., XI, 11; Þirbînî, a.g.e., II, 409; Bâcî, a.g.e., VI,139-140; Ýbn Kudâme, V, 740-741. Bu konudaki tartýþma için bk. Tahâvî, Þerhu Meanil-Âsâr, Kahire 1988/1968, IV, 133-136; Ýslâmî Araþtýrmalar, Temmuz 1986, sayý:1, s. 42).

Kendini korumaktan aciz olan koyun, kaz, tavuk gibi hayvanlarýn alýnmasý câizdir. Bu tip hayvanlar sahibi çýkmadýðýnda yenilebilir. Ancak cumhura (fukaha çoðunluðu) göre, sahibi çýktýðýnda bedelinin ödenmesi gerekir. Ýmam Mâlik´e göre ise gerekmez (Ýbn Rüþd, Bidâyetü´l-Müctehid, Ýstanbul 1985, II, 257-258; Þevkâni, Neylül-Evtâr, Kahire 1357/1983, V, 342).

2. Dayanýklý olmayan lukatalar: Hanefîlere göre bozulacaðýndan korkulan andan biraz öncesine kadar ilân edilir. Sahibi çýkmazsa multakit bunu yiyebilir. Þafiî ve Hanbelîlere göre kavun, karpuz, üzüm gibi uzun süre dayanýklý olmayan mallarý bulan dilerse yer, bedelini borçlanýr; dilerse satýp parasýný muhafaza edebilir. Malikîlere göre ise dayanýklý olmayan lukatalarda ilân þartý yoktur. Multakit fakirse yiyebilir veya sadaka verebilir. Mal sahibi bundan sonra gelirse multakit yemiþ ise bedeli öder; sadaka vermiþ ise mal sahibi dilerse sadakaya razý olur, dilerse ödettirir (Serâhsî, a.g.e., XI, 9; Necib el-Multîî, Tekmiletül-Mecmû, XV, 278; Ýbn Kudâme, a.g.e., V, 739; Sehnûn, a.g.e., VI, 175).

3. Kullanýmý haram olan bulunmuþ þeyler: Bir müslümana ait olan içki, domuz vb. gibi kullanýlmasý haram olan þeyler mal olamayacaðýndan ilâný þart olmadýðý gibi, imha da edilebilir (Necib el-Mutîi, a.g.e., XV, 278).

4. Önemsiz lukatalar (tâfih): Ýp, sopa, kýrbaç, yiyecek kýrýntýsý gibi bulunan önemsiz þeyler, ilâna gerek kalmadan kullanýlabilir. Ancak sahibi gelirse geri alabilir (Buhârî, Buyû, 4; Lukata, 6; Müslim, Zekât, 164,166,...; Þevkânî, a.g.e., V, 337). Çünkü baþkasýna göre önemsiz de olsa hiç bir hak zayi olmaz.

5. Mekke´nin lukatasý: Mekke´nin lukatasýnýn alýnýp alýnmayacaðý konusu ihtilâflýdýr. Bu konuda ihtilâfýn kaynaðý þu hadis-i Þerîftir: "....Onun dikeni koparýlmaz, aðacý kesilmez, kaybolan eþyasý alýnmaz. Meðer ki, bulan ilân maksadýyla almýþ ola..." Buhârî, Lukata, 7; Müslim, Hacc, 447, 448; Ebû Davud, Menâsik, 89; Nesaî, Menasik 110, 120; Ýbn Mace, Menasik, 103; Darimî, Buyû, 60; Müsned, I, 318, 348; II, 238). Hanefî ve Malikîlere göre lukata konusundaki hadisler mutlak olduðundan Mekke´nin lukatasý ile diðer yerlerin lukatasý arasýnda fark yoktur. Bu hadisinde Hz. Peygamber (s.a.s) çeþitli beldelerden yabancýlarýn gelip memleketlerine dönmesi sebebiyle sahibi bulunamaz endiþesiyle Mekke´nin lukatasý ilâný gerektirmez vehmini insanlarýn kafasýndan silmeyi ve ilân konusunda azamî titizliðin gösterilmesini murat etmiþtir. Hanbelî ve Þafiîlere göre ise Mekke´nin lukatasý ancak ilân maksadýyla alýnabilir ve ebedî olarak ilân edilir, temellükü câiz deðildir. Mezkûr hadis buna delâlet etmektedir (Kâsânî, a.g.e., VI, 202-203; Ýbnü´l-Hümâm, a.g.e., VI, 128-129; Ýbnü´l-Kayyým el-Cevziyye, Zâdül-Meâd, Beyrut 1400/1981, III, 453; Þevkânî, a.g.e., 344; Necibel-Mutîî, a.g.e., XV, 253-254; Ýbn Kudâme, a.g.e., V, 706).

6. Alýnan malýn yerinde kalan mallar:
Bir kimsenin malý deðiþtiðinde camide ayakkabý deðiþmesi gibi bu bir yanlýþlýk neticesinde olmuþ ise, kalan mal lukata hükmündedir. Fakat kasten alýnýp yerine kýymetçe ondan daha düþük bir mal býrakýlmýþ ise, bu malý kullanmak câizdir (Ali Haydar, a.g.e., II, 435; Bilmen, Istýlahat-ý Fýkhiyye Kamusu, VII, 263-264).

Ýlân müddeti dolduktan sonra sahibi gelmeyen lukatalarda yapýlacak muâmeleler:

1. Sahibi adýna korunmasý:
Ýlân müddeti dolduktan sonra multakit lukatayý korumaya devam edebilir. Ölümünden sonrada varislere paylaþmamalarý ve hýfzetmeleri için vasiyette bulunur (Ýbnü´l-Hümâm, a.g.e., VI, 123).

2. Beytü´l-Mâla konulmasý: Burada lukatalarýn korunacaðý bir bölümün bulunmasý þer´î hükümlerin bir gereðidir. Sahibi geldiðinde lukatayý oradan alýr (Ali Haydar, a.g.e., II, 431; Þevkânî, V, 343).

3. Hâkime teslim etme: Hâkim lukatayý koruyabileceði gibi borç verilebilecek bir cinsten ise multakite veya baþkasýna borç verebilir (Ýbn Nüceym, a.g.e., V, 125).

4. Satýlmasý: Hâkim veya multakit lukatayý satýp parasýný muhafaza edebilir. Hâkim, lukatayý ilân müddeti dolmadan satabilir ve mal sahibinin hâkimin yaptýðý satýþ akdini feshetme hakký yoktur (Ýbn Nüceym, a.g.e., V, 128; Ali Haydar, II, 431).

5. Sadaka olarak verilmesi: Multakit, fakir ise lukatayý kendisi kullanabileceði gibi, bir baþka fakire de sadaka olarak verebilir. Hanefîlere göre, multakit zengin ise lukatayý kullanamaz ve bir baþka zengine tasadduk edemez. Ýmam Þafiî ve Ahmed b. Hanbel´e göre ise verebilir (Ýbn Rüþ d, a.g.e., II, 256; Kâsânî, a.g.e., VI, 202; Ýbnü´l-Hümâm, VI,131-132; Þirbînî, a.g.e., II, 415; Ýbn Kudâme, V, 700; Hayreddin Karaman, Mukayeseli Ýslâm Hukuku, Ýstanbul 1987, III, 57).

Burada þuna iþaret etmekte fayda vardýr: Lukatanýn ilân müddeti içinde sahibinin gelmemesinden dolayý yapýlan tasarruflar mal sahibinin hakkýný asla zayi etmez. Her ne zaman gelirse gelsin ve hangi deðerde olursa olsun mal sahibi geldiðinde malýný alabilir. Ýtlaf veya elden çýkmasý durumunda malýný ödettirme hakkýna sahiptir. Çünkü haklarýn iptali sözkonusu deðildir (Mergýnânî, el-Hidâye, el-Mektebetü´l-Ýslâmiyye ts., II,176; Þafiî, a.g.e., II, 288; Ýbn Kudâme, a.g.e., V, 700).

Lukatanýn vergisi: Usûlüne uygun olarak sahibi arandýktan sonra sahibi bulunamayan lukatalarýn 1/5 (humus)i tahsil edilir ve kalaný bulana ait olur (Ebû Ubeyd, el-Emvâl, Kahire 1401/1981, s. 313 vd.; Salih Tuð, Ýslâm Vergi Hukukunun Ortaya Çýkýþý, Ýstanbul 1984, s. 88; Tecrid-i Tercemesi, V, 314).

(Lukata konusuyla ilgili olarak klasik kaynaklar dýþýnda bk.: Abdülkerim Zeydan, el-Lukata ve Ahkâmühâ fi´þ-Þerîati´l-Ýslâmiyye, Mecmûa Buhûs fýkhiyye, içinde s. 305-348; Feyzi N. Feyzioðlu, Lukata ve Define, Ýstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi sayý: 1-4, Ýstanbul 1954, s. 167; Saffet Köse, Ýslâm Hukukunda Bulunmuþ Mal ve çocuk, Basýlmamýþ Yüksek Lisans Tezi, Ýstanbul 1988).

Ynt: Lukata By: ceren Date: 02 Ekim 2015, 22:17:01
Esselamu aleykum.Rabbim razý olsun,lukata hakkýnda bir bilgim yoktu öðrenmiþ oldum....
Ynt: Lukata By: mevlüde06 Date: 03 Ekim 2015, 07:16:05
Ve aleykumusselam ve rahmetullah.Lukatanin mamâsini bilmiyordum bn,hatta kelimeyi bile fuymamiatim.Allah razi olsun detayli bir anlatim olmus.

radyobeyan