Lanet By: armi Date: 01 Mart 2010, 17:28:13
LÂNET
Uzaklaþtýrma beddua, hakaret, sövüp sayma, azab, Allah´ýn rahmetinden uzaklaþma, gazab etme, beddua etme, buðz etme, uzak durma, muhalefet etme.
Lânet, Kur´ân´da birçok kez ve tüm anlamlarýnda kullanýlmýþtýr. Nitekim" ...Her ümmet (ateþe) girdikçe yoldaþýna lânet etti..." (el-A´râf 7/38) âyetinde hakaret, sövüp sayma anlamýnda Ýsrailoðullarýndan inkâr edenlere Davud ve Meryem oðlu Ýsa diliyle lânet edilmiþtir... " (el-Maide 5/78),
"..Ýþte onlara hem Allah lânet eder, hem bütün lânet edebilenler lânet eder" (el-Bakara, 2/159) ayetlerinde beddua. Kalplerimiz perdelidir dediler. Hayýr, ama inkârlarýndan dolayý Allah onlarý lânetlemiþtir" (el-Bakara, 2/88) âyetinde Allah´ýn rahmetinden uzaklaþtýrma ve gazab etme anlamlarýný dile getirmek üzere kullanýlmýþtýr. Þeytan´a "mel´un" (lânetlenmiþ) denilmesi de Allah´ýn rahmetinden kovulmasý, gazabýna uðramasý nedeniyledir.
Bu tür kullanýmlardan ayrý olarak Kur´an´ýn iki yerinde iki karþýlýklý lânetleþmeden söz edilir. Bunlarýn ilkinde Hz. Peygamber (s.a.s)´e þöyle buyurulur: "Kim sana gelen ilimden sonra seninle tartýþmaya kalkarsa de ki: Gelin oðullarýmýzý ve oðullarýnýzý, kadýnlarýmýzý ve kadýnlarýnýzý, kendimizi ve kendinizi çaðýralým, sonra gönülden dua edelim, yalan söyleyenlere Allah´ýn lânetini dileyelim" (Âl-i Ýmran, 3/61).Bu ayet uyarýnca Hz. Peygamber (s.a.s), Hz. Ýsâ (a.s) hakkýnda kendisiyle tartýþan Necran Hristiyanlarýný lânetleþmeye çaðýrmýþtý. Ancak, "mübahele olayý" olarak bilinen bu olayda Hristiyanlar lânetleþmeye yanaþmamýþlardý.
Ýkincisinde ise karý ile kocanýn karþýlýklý, ama lâneti kendilerine dileme biçiminde lânetleþmesi söz konusu edilir. Ýslâm hukukunda Lian* olarak adlandýrýlan bu olayda eþine zina isnat eden, ancak baþka bir þahid getiremeyen kocanýn doðruluðuna dört kez Allah´ý þahit tutmasý ve sonra da eðer yalan söylüyorsa Allah´ýn kendisini lânetlemesini dilemesi öngörülür. Bu itham karþýsýnda kadýnýnda kocasýnýn yalan söylediðine dört kez yemin etmesi ve arkasýndan da yalan söylüyorsa Allah´ýn gazabýna uðramayý dilemesi gerekir (en-Nur, 24/6-9). Karþýlýklý yapýlan bu yeminleþme ve lânetleþmeden sonra kadýn zina cezasýndan kurtulur, ancak karý-koca arasýnda evlilik baðý kesin bir biçimde sona erer.
Hz. Peygamber (s.a.s)´de lânet kelimesini beddua, buðz, hakaret gibi anlamlarda kullanmýþtýr. Rivayetlerde Hz. Peygamber (s.a.s)´in Bi´r-i Maûne olayýnda þehid edilen müslümanlar nedeniyle Rýl, Zekvan, Lýhyan ve Usayya oðullarý aleyhinde kýrk sabah lânet okuyarak beddua ettiði bildirilir (Buhari, Cihad 17). Buna karþýlýk Hz. Peygamber (s.a.s), müslümanlarý rastgele lânet etmekten menetmiþ, özellikle ashabýnýn birbirine ve tabiat kuvvetlerine lânet etmelerini yasaklamýþtýr (Ebu Davud Edeb, 4908; Müslim, Birr, 80-87).
Ýslâm bilginleri arasýnda kimlere lânet edilip kimlere edilmeyeceði konusunda görüþ ayrýlýðý vardýr. Bilginlerin bir bölümü müslümanlara hiç bir þekilde lânet edilemeyeceði görüþündedir. Bilginlerin diðer bir bölümü ise fasýk olan müslümanlara lânet edilebileceðini kabul ederler. Kâfirlere lânet edip edilemeyeceði de tartýþma konusu olmuþtur. Bazý bilginler, kâfirlere kayýtsýz þartsýz lânet edilebileceðini kabul ederken bazýlarý da bunun vacib olmadýðýný, onlara lânet edilebilmekle birlikte lânet etmemenin daha güzel ve yararlý olacaðýný savunmuþlardýr (Fahruddin er-Razi, Tefsir-i Kebir Ter. III,188; Ýbn Mace, Tercüme ve Þerh, X, 148).
radyobeyan