Lakab By: armi Date: 01 Mart 2010, 17:25:18
LÂKAB
Bir insanýn adýnýn benzerlerinden ayrýlmasý için daha sonra ona verilen isim veya sýfat, çoðulu "elkâb´´dýr. Gerek yazý dilinde, gerekse konuþma dilinde karþýdaki þahsýn rütbe ve ünvaný göz önüne alýnarak söylenen sözler de lâkab kategorisi içine girer. Devletli, izzetli, saadetli gibi.
Lâkab kelimesi hem övgüyü, hem de yergiyi ifade etmek için kullanýlýr. Kur´ân-ý Kerim´de bu konuya açýklýk getirilmekte, "Birbirinizi kötü lakablarla çaðýrmayýnýz" (el-Hucurat, 49/11) denilmektedir.
"Ne-be-ze" fiilinden türetilen "Tenâbezû" kötü lâkab takmak, kötü adla çaðýrmak anlamlarýný ifade etmektedir. Ýnsaný, utanacaðý bir adla veya unvanla çaðýrmanýn yasaklanmasý da bu sebebledir.
Ayette zikredilen fiil çoðul olarak kullanýlmakta ve bununla bütün müslümanlara hitabedilmektedir.
Müslümanlar arasýnda birliðin, beraberliðin, sevginin egemen olmasý için bu tür hareketle;den uzak kalmak gerekmektedir. Ýman eden bir müminin baþka bir mümini kötü adla anmasý "fâsýklýk" olarak nitelenmekte bu kötü fiili iþledikten sonra piþman olmayan, tevbe etmeyen insan da zalim olarak zikredilmektedir (el-Hucurât, 49/11).
Müslümanlar hakkýnda övgü ve saygý ifade eden lâkablar yasaklanmamýþtýr. Bu tip isimler ve sýfatlar insanlarýn birbirlerini sevmesine, saymasýna sebep olur. Ýnsanlarýn birbiriyle olan münasebetlerini iyi yönde etkiler.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.)´den rivayet edilen bir hadiste: "Müminin mümin kardeþi üzerindeki hakkýndan birisi de onu en çok sevdiði ismiyle çaðýrmasýdýr" buyurulmaktadýr. Bu hadisin ifadesine göre müslümanlarý sevdikleri adlarla çaðýrmak hem sünnettir, hem de örfe uygundur. Ýnsanlarý güzel bulduklarý adlarýyla çaðýrmakta bir sakýnca yoktur. Hatta Hz. Ömer künyelerin yaþatýlmasý fikrinde ýsrar etmektedir.
Ýslâm tarihine göz attýðýmýzda Hz. Ebu Bekir´in Sýddýk; Hz. Ömer´in Fârûk; Hz. Osman´ýn Zinnûreyn; Hamza´nýn Esedullah; Hâlid b. Velid´in Seyfullah; Hz. Ali´nin Ebu Türab; Umeyr´in Ebu Hureyre adlarýyla anýldýklarýný görürüz. Bu da Müslümanlarý bu tip adlarla çaðýrmanýn teþvik edildiðini göstermektedir.
Peygamberimiz (s.a.s.), Medine´ye hicret ettiðinde Ensar´dan bazýlarýnýn iki, üç adla çaðrýldýklarýný gördü. Onlar, bu adlardan bazýlarýyla çaðýrýldýklarý zaman rahatsýz oluyorlar, inciniyorlardý. Ýþte bu ayeti kerime hem bu konuya açýklýk getirdi, hem de müslümanlarýn sevmedikleri adlarla çaðýrýlmalarýný yasakladý.
Hz. Peygamber yeni müslüman olanlarý huzuruna kabul ettiðinde onlarýn adlarýný sorar; hoþuna gitmeyen, insanlar arasýnda hoþ karþýlanmayan, bir anlam ifade etmeyen bazý isimleri deðiþtirir, yerine daha güzel, daha uygun adlar verirdi.
radyobeyan