Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Kuyu By: armi Date: 01 Mart 2010, 17:16:49

KUYU, KUYULAR




Ýslâm fýkhýnda kuyu denilince kuyu sularýnýn temizliði ve bu sularýn hükmü akla gelir. Dolayýsýyle bir kuyu daima akan bir su üzerinde olmadýkça veya kuyunun su kaynaðý oldukça bol olup, devamlý akan bir ayaðý olmadýkça "küçük su" hükmüne tabidir.

Buradan hareketle bir kuyunun, içine düþen deve, koyun, keçi, at, katýr, merkep, sýðýr, manda tersleriyle -az miktarda olmak þartýyla- pis olamayacaðý hükmünü çýkarabiliriz. Bu terslerin kuru ve yaþ olmasýyla, kýrýk veya saðlam olmasý arasýnda fark yoktur. Ýslam hukukçularýnýn tercih edilen görüþü budur. Çünkü tarla, bahçe ve benzeri düz yerlerde bulunan kuyularý, bu tür artýklardan korumak oldukça güçtür. Fakat kuyudan çekilen her kovada bu terslerden en az bir iki tanesi tesadüf edecek kadar çok ise, o kuyunun suyu "pis" hükmündedir ve temizlenmedikçe kullanýlamaz. Bazý fakihler bu hükmü sadece þehir yerleþim alanlarý dýþýndaki kuyulara mahsus kýlmýþlardýr. Söz konusu hükmün zarurete binaen verildiðini nazar-ý dikkate alarak, sahraya yapýlan kuyularýn da, zamanýmýzýn teknik imkanlarýný kullanarak aðýzlarýnýn betonlanmasý veya uygun þekilde kapatýlmasýný temin etmek en emin yoldur.

Güvercin, serçe gibi eti yenen kuþlarýn tersleri kuyulardaki sularý bozmadýðý gibi, eti yenmeyen kuþlarýn tersleri de bu sularý bozmaz. Fakat tavuk, kaz ve ördek tersleri "büyük necaset" hükmünde olduðundan, içine düþtükleri kuyunun suyunu bozar ve suyu tamamen çekilip temizlenmedikçe o kuyu þer´an pis sayýlýr.

Kuyuya düþen bu tür artýklarýn yanýnda, bir de insan veya herhangi bir hayvanýn düþmesi durumunda karþýmýza çýkan hükümler vardýr. Böyle bir kuyunun suyu, içine düþen insan veya hayvan´a göre þu þekilde iþlem yapýlarak dinen temizlenmeye çalýþýlýr.

Kuyuya düþen insan veya eti yenen koyun, deve gibi bir hayvan, daha ölmeden çýkarýlýrsa kuyunun suyu bozulmuþ olmaz, yani pis sayýlmaz. Ama bu sayýlan þeylerin üzerinde necaset kabul edilen artýklar varsa, o taktirde söz konusu kuyunun suyu pislenmiþ olur. Ayný þekilde katýr, merkep, yýrtýcý kuþlar, köpekler, kurtlar, kaplarý gibi yýrtýcý hayvanlar da düþtükleri kuyudan diri olarak çýkarýlabildiklerinde, kuyunun suyunu pisletmiþ olmazlar.

Buna karþýlýk bir kuyuya fare, serçe veya bu büyüklükte bir hayvan düþüp ölse ve henüz þiþip daðýlmadan bu hayvan kuyudan çýkarýlsa, söz konusu kuyudan yirmi kova su çekmek gerekir. Otuz kova çekmek ise müstehabtýr. Dolayýsýyle bu kuyudan bu miktarda su çekilmedikçe, suyunu kullanmak caiz deðildir. Bu sudan ne içilebilir, ne de abdest alýnabilir. Ayrýca temizlik için bile kullanýlamaz.

Kuyunun içine düþen hayvan, kedi, tavuk veya güvercin kadar olur ve kuyunun içinde ölür, fakat þiþmeden çýkarýlýrsa, bu durumda o kuyudan da kýrk kova su çýkarmak gerekir. Bu miktarý 50 60 kovaya kadar çýkarmak ise müstehaptýr.

Öbür taraftan bir kuyunun içine bir damla kan, þarap veya idrar gibi sývý necaset damlasa, domuz düþse, koyun keçi büyüklüðünde bir hayvan düþüp ölse; serçe veya fare büyüklüðünde hayvan düþüp öldükten sonra þiþerek daðýlsa, o kuyu, suyu tamamen boþaltýlmadýkça temiz sayýlmaz. Fakat kuyunun kaynaðý bol olup, devamlý su çýktýðý için suyunu tamamen boþaltmak mümkün olmazsa, bu kuyudan iki yüz kova su çýkarmak farz, üç yüz kova çýkarmak ise müstehaptýr. Ýhtiyata en uygun olaný ise, kuyunun hacmi hesaplanarak, o hacimde su çýkarmaktýr.

Kediden kaçan bir fare veya kurttan kaçan kuzu ölmeden kuyuya düþse, bu kuyunun suyu da tamamen boþaltýlmalýdýr. Zira bu durumdaki bir hayvanýn, korkusundan, suya idrarýný kaçýrmasý kuvvetle muhtemeldir.

Bir kuyuda lâþeden baþka bir necaset görülse ve ne zaman buraya düþtüðü bilinmese; o kuyunun suyu, bu necasetin görüldüðü vakitten itibaren pis sayýlýr. Artýk o su temizlikte kullanýlamaz. Fakat kedi, fare gibi bir hayvanýn ne zaman kuyuya düþtüðü bilinirse, kuyunun suyu o vakitten itibaren pis sayýlýr. Fakat kuyudan çýkarýlan lâþenin kuyuya ne zaman düþtüðü bilinmezse, söz konusu kuyu, lâþe þiþerek daðýlmýþ tüyleri dökülmüþ ise üç gün üç geceden itibaren; hayvan ölmüþ" fakat lâþesi daðýlmamýþ iset bir gün bir geceden itibaren murdar (pis) sayýlýr. Dolayýsýyle de bu müddet içinde kýlman namazlarýn kaza edilmesi, alýnan gusül abdestinin yenilenmesi, necaset bulaþmýþ ve bu kuyunun suyu ile yýkanmýþ çamaþýrlarýn tekrar yýkanmasý gerekir. Necâset bulaþmamýþ çamaþýrlarýn tekrar yýkanmasý gerekmez.

Öbür taraftan çekirge, kurbaða, sinek, akrep gibi akýcý kaný bulunmayan hayvanýn kuyuda ölmesi, kuyuyu murdar etmez. Bu sudan abdest alýnabilir.

Bir kuyu ile tuvalet arasý, necasetin eseri olan renk koku ve tattan biri kuyunun suyuna nüfuz etmeyecek derecede uzak olursa, o kuyunun suyu pis olmuþ olmaz. Fakat bunlardan biri suya nüfuz ederse, kuyu pis sayýlýr (el-Mevsilî, el-Ýhtiyar li Ta´lili´l-Muhtar, Ýstanbul 1980, l, 17-18; el-Merginanî, el-Hidaye, Ýstanbul, t.y., I, 12-14: Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük Ýslâm Ýlmihali, Ýstanbul t.y. s. 53-55). Böyle durumlarda kuyunun suyunun tahlilini yaptýrarak, ondan sonra kullanýlmasý insan saðlýðý için çok önemlidir.

Bütün bu hükümler Ýslâm´ýn temizliðe verdiði deðerin birer iþaretidir. Kalp ve ruh temizliði kadar, beden ve çevre temizliðine de gereken önemin verilmesi Ýslâm´ýn en büyük nimetlerindendir.


radyobeyan