Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Kuba mescidi By: armi Date: 01 Mart 2010, 16:37:19
KUBA MESCÝDÝ




Hz. Peygamber (s.a.s.)´in Hicret esnâsýnda binâ ettiði ve içinde ashabýyla birlikte namaz kýldýðý, Ýslâm´da inþa edilmiþ ilk mescid. Ýslâm´ýn yükseliþ devri arefesinde ve tam anlamýyla bir dönüm noktasýnda bina edildiði için önemli hatýralar taþýr.

Hicret yýllarýnda Kubâ küçük bir köyden ibaretti. Baþlangýçta Medine´ye uzaklýðý altý mil kadarken, Hicret´ten sonra yeni açýlan ulaþým yollarý ile geliþme göstermiþ, Medine´nin de büyümesiyle aradaki mesâfe bugün kapanmýþtýr.

Mekke´den Medine´ye hicret eden ilk muhâcirler Kubâ´ya vardýklarýnda orada Amr b. Avfoðullarýnýn hurma kurutma yerini tesviye ederek, namaz kýlmaya baþladýlar. Ýçlerinde Hz. Ömer (r.a.)´in de bulunduðu bu ilk muhacirlere en güzel Kur´an okuyanlarý olan Ebû Huzeyfe´nin azadlýsý Sâlim imamlýk yapýyordu (Ýbn Sa´d, Tabakâtu´l-Kübrâ, Beyrut 1985, III, 87, IV, 311).

Hz. Peygamber, Kubâ´ya Rebîulevvel ayýnýn ortalarýnda bir pazartesi günü ulaþtý. Orada, Amr b. Avfoðullarýnýn yurdunda onlarýn himâyesinde bulunan Külsüm b. Hidm´in evinde bir müddet misâfir oldu. Târihi kaynaklar Rasûlüllah´ýn burada kaç gün kaldýðý konusunda ihtilaf etmektedirler. Buhârî´nin Hicret´le ilgili bir rivâyetine göre, on küsur gece kalmýþtýr (Buhârî, Menâkýb, 45). Bu, Ýbn Sa´d´ýn on dört gün kaldýðýna dair rivayetine uygundur (bk. Ýbn Sa´d, Tabakâtü´l Kübrâ, l, 235).

Hz. Peygamber (s.a.s), ilk muhacirlerin namaz kýldýðý Külsüm b. Hidm´in hurma harmanýndaki sahayý geniþleterek Kubâ Mescidi´ni bina etti. Mescid kare þeklindeydi ve ebadlarý 66x66 zira idi (yaklaþýk 32X32 m). Hz. Peygamber (s.a.s), Kubâlýlardan taþ getirmelerini istemiþ, onlardan birini alýp kýble tarafýna koyarak, Hz. Ebû Bekir ve Ömer (r.anhum)´in de ayný þekilde sýrayla taþ koymalarýný emir buyurmuþtu. Hz. Osman (r.a.)´ýn Kubâ´da bulunduðu ve Allah Rasûlü´nün onun da temele taþ koymasýný emrettiði ve bunun hilâfetin sýrasý olduðu rivayeti ise zayýftýr. (Semhûdî, Vefâü´l-vefâ, Mýsýr 1326, I, 180).

Mescid´in yapýmýnda en büyük gayreti Ammar b. Yâsir göstermiþtir. Bu bakýmdan kendisi için "Ýslâm´da ilk mescid bina edendir" denilmiþtir (Ýbn Hiþâm, es-Siretün-Nebeviyye, II, 143). Abdullah b. Revâha da hem çalýþýp, hem þiir söylüyor, mü´minlerin yorgunluklarýný hafifletiyordu (Sahih-i Buharý Muhtasarý Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Þerhi, X, 106).

Amr b. Avfoðullarýný kýskanan Ganem b. Avflar Hz. Peygamber (s.a.s)´in Tebük seferi sýrasýnda, Kubâ´da bir mescid daha yaptýlar. Ancak amaçlarý müslümanlarýn arasýný açmak, cemaati bölmek ve Hz. Peygamber´e bir tuzak hazýrlamaktý. Liderleri olan Ebû Âmir er-Rahip, Bizans´tan yardým istemeye gitmiþti.

Tebük Seferi dönüþünde Zû Evan denilen mevkide konaklayan Allah Rasûlünün yanýna gelerek yaptýklarý mescidde namaz kýlmaya davet ettiler. Hz. Peygamber (s.a.s), dâvete icabet etmeye hazýrlanýrken Allah tarafýndan uyarýldý ve bundan vazgeçti:

"Zarar vermek, (hakký) tanýmamak ve mü´minlerin arasýný açmak ve önceden Allah ve Rasûlü ile savaþmýþ olan (adamýn gelmesin)i gözetmek için bir mescid yapanlar da var. "Ýyilikten baþka bir niyetimiz yoktu " diye de yemin edecekler. Halbuki Allah onlarýn yalan söylediklerine þâhitlik eder. Orada asla namaza durma. Tâ ilk günden takvâ üzerine kurulan mescid, elbette içinde namaza durmana daha uygundur. Orada temizlenmeyi seven erkekler vardýr. Allah da temizlenenleri sever" (et-Tevbe, 9/107-108).

Ayette geçen "Takva Mescidi"nin hangisi olduðu hususunda farklý rivayetler ve yorumlar vardýr. Mehmed Vehbî Efendi: "Esasý takva üzerine bina kýlýnan mescidden murad, Mescid-i Nebevî olma ihtimali var ise de âyetin evveli ve âhiri Mescid-i Kubâ olmasýna delalet eder" diyor (Konyalý Mehmet Vehbi, Hulasatü´l-Beyan fi Tefsiri´l-Kur´ân, VII, 152). Âyette zikri geçen "temizliði seven erkekler" ifadesi ile Kubâ halký kasdedilmiþtir. Çünkü onlar su ile istincayý âdet haline getirmiþlerdi (Elmalýlý Hamdi Yazýr, Hak Dini Kur´an Dili, ilgili âyetin tefsiri). Ashâb-ý Kiram´dan Ebû Eyyûb el-Ensârî ve Urve "Takva Mescidi"nin Kubâ Mescidi olduðu görüsündedirler (Ýbn Sa´d, Tabakâtü´l kübra, I, 244). Ýbn Kayyim el-Cevziyye birisinin takvâ temeli üzerine kurulmuþ olduðunu söylemenin diðerini nefyetmiyeceðini, her ikisinin de takvâ temeli üzere kurulmuþ olduðunu belirterek ihtilâfý çözmektedir. (Zâdü´l-Meâd, Beyrut 1986 I, 395).

Kubâ Mescidi Hz. Peygamber (s.a.s)´in, düzenli olarak Cumartesi günleri, zaman zaman da Pazartesi günleri ziyaret etmeyi âdet haline getirdiði bir mesciddi. Oraya bazen binekli olarak bazen yaya gider ve namaz kýlardý. Bir hadîs-i þeriflerinde bunu müslümanlara da tavsiye ederek þöyle buyururlar: "Kim güzel bir þekilde abdest alýr, sonra Kubâ Mescidine gelir ve orada namaz kýlarsa onun için umre sevabý vardýr" (ibn Mâce, ikâme, 198; Tirmîzi, Sâlat, 242).

Mescid-i Nebevî ve Medine´deki dokuz mescid gibi Kubâ Mescidinde de eðitim ve öðretim devam etmekte idi. Hz. Peygamber buraya her geliþlerinde buna nezâret ederdi (Muhammed Hamidullah, Ýslâm Peygamberi, Trc. Salih Tuð, Ýstanbul 1980, II, 893; Ýbn Abdilber´den).

Hz. Ömer (r.a.) halifeliðinde pazartesi ve perþembe günleri burayý ziyaret eder, Kubâ çok uzak bir yerde olsaydý devesini oraya ulaþmak için yine süreceðini ifade ederdi (Ýbn Sa´d, I, 245).

Ashâb-ý Kiramdan Sa´d el-Kurazi buranýn müezzinliðini yapmaktaydý.

Bilâl-i Habeþî´nin Hz. Peygamber´in vefatý üzerine üzüntüsünden Mescidi Nebevî´nin müezzinliðini býrakmasý üzerine Sa´d orada görev yapmaya baþladý.

Kubâ Mescidi Hz. Osman ve Ömer b. Abdülaziz tarafýndan geniþletildi. Daha sonra bir çok defa tamirat görüp yenilendi. 1245 (1829) yýlýnda Sultan II. Mahmud tarafýndan imar edilen tek minareli ve düz tavanlý Mescid, Suudî Arabistan hükümeti tarafýndan yýkýlýp kubbeli ve çifte minareli olarak büyütülerek yenilenmiþtir.


radyobeyan