Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Korku By: armi Date: 28 Þubat 2010, 22:33:17

KORKU ve ÜMÝT




(Arapça´sý Havf ve Recâ), mü´minin Allah karþýsýndaki ruhi durumunu belirleyen ve davranýþlarýný etkileyen iki duygu. Allah´tan korkmayý ve O´ndan ummayý belirtir, Tasavvufta da iki hal ve makamýn adýdýr.

Genel anlamda korku (havf), insanýn baþýna gelmesini istemediði bir þeye karþý duyduðu endiþe; umut (recâ) da, elde edilmek istenilen þeye karþý kalbin ilgisidir. Her iki durum da geleceðe yöneliktir ve insanýn tutum ve davranýþlarý üzerinde belirleyici bir rol oynar. Bu nedenle mü´minin temel niteliklerinden birisi korku, diðeri de umuttur. Ne var ki korkunun insaný umutsuzluða (ye´s); umudun da kötülükleri önemsiz görmeye götürecek ölçüye ulaþmamasý gerekir.

Korku kavramý Kur´an´da havf, haþyet, rahbe ve ittika gibi kelimelerle dile getirilir. Kavramý içeren âyetler korkunun nedenini ve amacýný da açýklayýcý bir nitelik taþýr. Buna göre mü´minler yalnýz Allah´tan, Kýyamet gününün dehþetinden, Cehennem azabýndan korkmalýdýr (el-Bakara, 2/212; Alu Ýmrân, 3/175; el-Mâide, 5/57). Buna karþýlýk sözgelimi insanlardan (el-Ahzab, 33/37), düþman eline geçmekten (Taha, 20/77), Kâfirlerin hile ve düzenlerinden (Taha, 20/65-68), özetle Allah´tan baþka hiçbir kimse ve nesneden (en-Nahl, 16/51-52) korkulmamalýdýr. Kur´an´ýn öngördüðü bu korku insaný pasifliðe, hareketsizliðe itme amacý gütmez. Tam tersine insaný korkunun nedenlerini ortadan kaldýracak tutum ve davranýþlara yöneltmek amacý taþýr. Örneðin Allah´ýn gazabýna, Cehennem azabýna neden olacak davranýþ ve eylemlerden sakýndýrýr, Allah´ýn emirlerine uymaya yönlendirir. Bu yöneliþ kiþiyi yalnýzca korkuya neden olacak eylemlerden uzaklaþtýrmakla kalmayacak, ona gerçek anlamda iyi ve olgun bir mü´min olmanýn yollanýn açacaktýr. Korku ile baþlayan bu yöneliþ ittika ile sürerek takva ile sonuçlanacaktýr. Takva ise mü´minin ulaþabileceði en yüksek dereceyi belirtir.

Mü´minler Allah´tan korkmakta olduklarý kadar O´ndan umut kesmemekle de yükümlüdürler: "Allah´ýn rahmetinden umut kesmeyin" (ez-Zümer, 39/53). Çünkü umutsuzluk insaný kendini düzeltme, arýndýrma çabalarýndan yoksun býrakýr. Kur´an, mü´minin her durumda umut içinde olmasýný gerektirecek müjdelerle doludur: "þüphesiz Rabbin onlarýn zulümlerine karþý maðfiret sahibidir" (er-Ra´d, 13/6)."Rabbiniz bol rahmet sahibidir" (el-En´am, 6/147).

"Rahmetim her þeyi kaplamýþtýr" (e/A´raf, 7/156). Fakat bu ve benzeri âyetler ne yaparsa yapsýn insanýn mutlaka baðýþlanacaðý anlamýna gelmez. Umut (recâ), sebebsiz ve insaný umduðu þeye ulaþmak için çalýþmaktan alýkoyacak, kötülük ve günahlarý önemsiz gösterecek bir beklenti deðildir. "Onlar ki inandýlar, hicret ettiler, Allah yolunda savaþtýlar; iþte onlar Allah´ýn rahmetini umarlar "(yercune)" (el-Bakara, 2/218), "Allah´a iman edenleri ve O´nun kitabýna sarýlanlarý Allah rahmetine ve bol nimetine kavuþturacak, önleri kendisine götüren doðru yola eriþtirecektir" (en-Nisa, 4/ 175) ve "Ey iman edenler, Allah´tan korkun, O´nun elçisine inanýn ki size rahmetinden iki pay versin, sizin için ýþýðýnda yürüyeceðiniz bir nur yaratsýn ve sizi baðýþlasýn" fel-Hadid, 57/28) gibi âyetlerde açýklandýðý üzere umut ancak gerekli þartlarý hazýrladýktan sonra sonucu Allah´tan ummaktýr. Bunun aksi bir beklenti Hz. Peygamber (s.a.s)´in "Nefsini hevasýna tabi kýlýp þehevi arzularýnýn peþinde ömrünü tükettikten sonra Allah´tan Cennet isteyen ahmaktýr" hadisinde tanýmladýðý gibi ahmâklýktýr.

Korku ve umut birbirini bütünleyen ve mü´mini kemale erdiren iki niteliktir. Bu nedenle Kur´an mü´minleri tanýmlarken iki niteliði birlikte anar: " Yanlarý yataklardan uzaklaþýr, korkarak ve umarak Rab´lerine dua ederler." (es-Secde, 32/6). Ýslam bilginleri bu tür Kur´ânî yönlendirmelerden yola çýkarak mü´minin sürekli korku ve umut arasýnda olmasý gerektiðini belirtmiþlerdir. (Ayrýntý için Allah korkusu ve Beyne´l-havf ve Reca maddelerine bakýnýz.)

Korku ve umut, özel deyimiyle Havf ve Recâ tasavvufta iki hal ve makamý belirtir. Mutasavvýfýn nefsini arýndýrmasýna (tezkiye) baðlý olarak doðrudan Allah´ýn baðýþý sonucu gerçeklesen Havf ve Recâ baþlangýçta geçicidir. Bu aþamada hal olarak anýlýrlar. Ancak mutasavvýf manevi yolculukta ilerledikçe, mertebesi yükseldikçe Havf ve Recâ yerleþerek birer makam durumuna gelir. Havf ve Recâ, ruhun sýkýþmasý demek olan Kabz ile rahatlamasý demek olan Bast haliyle ilgilidir. Kabz halindeki mutasavvýf Havf; Bast durumundaki mutasavvýf da Recâ duygularý içindedir.

Mutasavvýflara göre korkunun üç derecesi vardýr. Korkunun birinci derecesi Havf adýný alýr ve bu korku imanýn þartlarýndandýr. "Eðer mü´min iseniz onlardan korkmayýn, benden korkun" (Âlu imran, 3/175) âyetinin iþaret ettiði bu korku tüm mü´minler için farzdýr. Korkunun ikinci derecesi Haþyet´tir. Haþyet, ilmin þartlarýndandýr. "Kullarý içinde ancak bilginler Allah´tan (gereðince) korkar" (el-Fatýr, 35/28) âyeti korkunun bu derecesini belirtir. Üçüncü derecede korku Heybet adýný alýr. Takvayý dile getiren Heybet de marifetin þartlarýndandýr. "Allah sizi kendisin(in emirlerine karþý gelmek)den sakýndýrýr" (Alu Ýmran, 3/28) âyeti de korkunun üçüncü derecesine iþaret eder.

Mutasavvýflar Recâ´nýn da üç çeþidinden söz ederler. Recâ´nýn birinci çeþidi insanýn güzel bir amel iþleyerek bu amelin kabulünü Allah´tan ummasýdýr. Ýnsanýn kötü bir iþ yaptýktan sonra tövbe ederek Allah´tan baðýþlanmayý ummasý da Recâ´nýn ikinci bir çeþididir. Recâ´nýn üçüncü çeþidi kuru bir kuruntudan baþka birþey deðildir. Bu çeþit Recâ insanýn bir yandan günah iþlemeyi sürdürürken diðer yandan Allah´ýn kendisini baðýþlayacaðýný ummasýdýr. Bu adam bir yalancýdýr ve böyle bir Recâ insaný felakete sürükler.

Havf ve Recâ; ilim, hal ve amelden oluþur. Havf´ta ilim kiþinin korkulan þeyi ve ona sürükleyen nedenleri bilmesidir. Bu bilgi tüm varlýðýný sararak kiþinin kötülüklerden sakýnmasýna, kendisini düzeltmesine, iyi davranýþlar içine girmesine neden olacaktýr. Kötülüklere, günahlara karþý duyulan iðrenme, nefsani zevk ve isteklerden uzaklaþma, Havf´ýn ortaya çýkardýðý bir haldir. Bu halin sonucu da mutasavvýfýn Allah´ýn emir ve yasaklarýna uymasý, þüpheli þeylerden kaçýnmasýdýr. Bu da Havf´ýn insanýn amellerindeki yansýmasýdýr. Recâ´da ilim, mutasavvýfin Allah´ýn hoþnutluðuna, baðýþlamasýna neden olacak þeyleri bilmesidir. Bu bilgi de onu benliðini arýndýrmaya, iyi edimlere yapýþmaya götürecektir. Dolayýsýyla Recâ da kendisini insanýn ruhi yapýsýnda ve davranýþlarýnda gösteren bir haldir.

Ynt: Korku By: ceren Date: 26 Ekim 2015, 16:21:50
Esselamu aleyküm.Mümin bir kul Allahdan korkar ama Allah dan ümidini kesmez.Ve her zaman ona yönelir,ona tevekkul eder.Rabbim bizleri yolundan ayýrmasýn inþallah,ondan korkan gene de ona sýðýnan,tevekkul eden ,ümit eden kullardan olalým inþallah...

radyobeyan