Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Kitab By: armi Date: 28 Þubat 2010, 21:48:36

KÝTAB




Belli bir düzen içinde bir araya getirilen sözler toplamýna verilen ad. Kendisinden türediði ke-te-be fiilinin masdarý olan el-ketb bir deriyi diðer bir deriye baðlamayý dile getirir. Harf ve seslerin birbirine baðlanarak bir bütün oluþturmalarý nedeniyle sözler toplamýna kitap denilmiþtir. Genelde sözlerin yazýya geçirilmiþ toplamýna kitap denilmekle birlikte, yazýlý olmak þart deðildir. Bu nedenle yazýlý olmadýðý halde peygamberlere vahyedilen Allah kelâmýna kitap denir. Bu anlamýyla kitap, genelde vahyi ve vahiy yoluyla indirilmiþ tüm ilahi kitaplarý, özelde de Allah´ýn son vahiylerinin oluþturduðu Kur´an´ý dile getirir.

Kitap kelimesi Kur´an´da birçok kitabý belirtmek üzere kullanýlýr. Bunlarýn baþýnda Levh-i Mahfuz gelir. Levh-i Mahfuz hiçbir þeyin eksik býrakýlmadýðý (el-En´am, 6/38), düþen bir yapraðýn, yerin karanlýklarýndaki bir taneciðin, yaþ ve kuru hiç bir þeyin eksik býrakýlmadan yazýldýðý (el-En´am, 6/59), dünyada ve insan hayatýnda olacak tüm olaylarýn daha bunlar yaratýlmadan yazýlý olduðu (el-Hadid, 57/22) bir kitaptýr. Bu kitap Kitab-ý Mübin (Apaçýk Kitap), Ümmü´l-Kitap (Kitaplarýn Anasý, Ana Kitap) olarak da anýlýr. Levh-i Mahfuz´da yazýlý olaylarýn gerçekleþtiði alan olmasý nedeniyle evren, Ana Kitab´ýn açýlmýþ, dýþ dünyada somutlaþmýþ biçimidir ve bu özelliði ile evrene de kitap denilmektedir.

Kitap kelimesi Kur´an´da peygamberlere gönderilen vahyin ve bu vahiyler toplamýnýn genel adý olarak da kullanýlýr. Kur´an´da sýk sýk peygamberlerle birlikte kitap gönderildiði belirtilir. Bu belirtme sýrasýnda, "Eðer seni yalanladýlarsa, senden önce açýk deliller, hikmetli sahifeler ve aydýnlatýcý Kitap´ý getiren peygamberler de yalanlanmýþtý." (Alu Ýmran, 3/184) âyetinde olduðu gibi çoðu kez peygamberler çoðul olarak anýldýðý halde Kitap tekil biçimiyle anýlýr. Bu, bütün peygamberlere gelen vahyin kaynaðýnýn tek olduðu gibi tek bir kitabý oluþturduðunu da gösterir. Bu kullanýmda kitap vahiy ve Allah´ýn kelâmýdýr. Allah´ýn kelamý vahiy yoluyla insanlýk tarihi boyunca, deðiþik peygamberler aracýlýðý ile ayný mesajý bildirir. Bunlar Kur´an, Tevrat, Ýncil ya da Zebur olarak ayrý adlar alsalar da gerçekte ayný Kitap´ýn görünümleridir.

Kur´an´a göre insanlarýn amellerinin toplamý da yazýlý bir kitap oluþturmaktadýr. Her insanýn kitabý Kýyamet günü çýkartýlarak kendisine verilecek ve "oku kitabýný" denilecektir (el-Ýsra, 17/13-14). Facirlerin kitabý Siccin´dedir; iyilerin kitabý ise illiyyin´dedir ve bunlar yazýlmýþ birer kitaptýr (el-Mutaffifin, 83/7-20). Ýyilerin (ashabu´l-meymene) kitabý saðlarýndan, kötülerin (ashabu´l-meþ´eme) kitaplarý sollarýndan verilecektir (el-Vakýa, 56/8-10).

Kur´an´da peygamberlere gönderilen vahiy kitaptan baþka suhuf ve zübür olarak da adlandýrýlýr. Suhuf, sahifenin çoðuludur ve yazýlmýþ bir þey demektir. Yazýlý sahifelerin toplamýna da Mushaf denir. Önceki tüm kitaplar ve Kur´an birer suhuftur, baþka bir deyiþle mushaftýr (Abese, 80/13, el-Beyyine, 98/2-3). Suhuf ayrýca Hz. Ýbrahim (a.s) ve Hz. Musa (a.s)´a gelen vahyin de özel adýdýr. "Yoksa kendisine haber mi verilmedi, Musa´nýn suhufunda bulunan ve çok vefalý Ýbrahim´in" (Necm, 53/35-37). "Bu elbette ilk sahifelerde de vardýr: Ýbrahim´in ve Musa´nýn sahifelerinde de" (A´la, 87/18-19) âyetlerinde Suhuf´un hem genel, hem de özel anlamdaki kullanýlýþý görülmekledir. Zübür kelimesi de zebur´ un çoðuludur. Zebur kelimesi de sahife gibi yazý ve kitap anlamýndadýr. "O, evvelkilerin zübüründe de vardýr" (es- Þuara, 26/196) ve " Yoksa zübürde sizin için bir beraet mi var?" (el-Kamer, 54/43) gibi birçok âyette zübür kelimesi kitaplar anlamýnda kullanýlmýþtýr. Kelimenin tekil biçimi olan Zebur ise Hz. Davud´a indirilen kitaba özel ad olarak verilir: "Ve Davud´a da Zebur´u vermiþtik" (en-Nisa, 4/163, el-Ýsra, 17/55).

Kur´an bazý peygamberlere gönderilen kitaplarý özel adlarla da anar. Buna göre Hz. Ýbrahim (a.s) ve Hz. Musa (a.s)´a Suhuf gönderilmiþtir. Müfessirlere göre Hz. Musa (a.s)´a gönderilen Suhuf, Tevrat´tan önce gelen vahiyleri içerir. Kur´an´da ve sahih hadislerde diðer peygamberlere gelen suhuf özellikle belirtilmez. Ancak Ebu Zerr (r.a)´den rivayet edilen zayýf bir hadise göre Allah, ellisi Þit (a.s)´a, otuzu Ýdris (a.s)´a, onu Ýbrahim (a.s)´a ve onu da Musa (a.s)´a olmak üzere (onunun Hz. Adem´e verildiði de söylenir) toplam yüz sahife göndermiþtir. Bunun dýþýnda Hz. Musa (a.s)´a Tevrat, Hz. Davud (a.s)´a Zebur, Hz. Ýsa (a.s)´a Ýncil ve son olarak Hz. Muhammed (s.a.s)´e de Kur´an gönderilmiþtir. Ýlk üç kitap günümüze ancak tahrif edilmiþ biçimleriyle ulaþabilmiþtir. Kur´an ise vahyedildiði þekilde korunmaktadýr.

Kur´an´a göre kitaplarýn gönderiliþ amacý anlaþmazlýða düþtükleri konularda insanlar arasýnda hükmedilmesi, (el-Bakara, 2/213), insanlar arasýnda adaletin yerine getirilmesi (el-Hadid, 57/25), ayrýlýða düþülen konularýn açýklanmasý ve inanan insanlar için yol gösterici ve rahmet olmasý (en-Nahl, 16/64), insanlarý karanlýktan aydýnlýða çýkarýp onlarý Allah´ýn yoluna iletmek (Ýbrahim, (4/1), zulmedenleri uyarmak ve güzel davrananlarý müjdelemektir (el-Ahkaf, 46/12).


radyobeyan