Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Kin By: armi Date: 28 Þubat 2010, 20:12:22

KÝN




Kalbte yerleþen, öç almaya yönelik þiddetli düþmanlýk. Arapça´da hýkd, gýll ve baðdâ gibi kelimelerle karþýlanýr. Kin tutmak, kin beslemek, kin gütmek, kin baðlamak gibi deyimler düþmanlýk duygusunun kalbte yerleþtiðini ve süreklilik gösterdiðini dile getirir.

Kin, kötü ahlâka ait niteliklerdendir. Bu nedenle Ýslâm´ýn onaylamadýðý, ortadan kaldýrmayý amaçladýðý huylardandýr. Karþýtý olan baðýþlama (af) ise güzel ahlâkýn niteliklerindendir; Ýslâm tarafýndan teþvik edilen davranýþlar arasýnda yer alýr. Kin kötü bir duygu ve huy olduðu kadar birçok kötü tutum ve davranýþýn da baþlýca nedenidir.

Kur´an´a göre kinin baþlýca kaynaðý sapkýnlýk ve azgýnlýktýr. Bu nedenle öncelikle kâfirlere özgü bir niteliktir. Hristiyanlara iliþkin bir âyette bu iliþki þöyle açýklanýr: "Biz Hristiyanýz diyenlerin de sözünü almýþtýk, ama uyarýldýklarý þeyden pay almayý unuttular. Bu yüzden Kýyamet gününe kadar aralarýna düþmanlýk ve kin (baðda´) saldýk. Yakýnda Allah onlara bu yaptýklarýný haber verecektir." (el-Mâide, 5/14). Yahudiler de sapkýnlýk ve azgýnlýklarý yüzünden düþmanlýk ve kine salýnmýþlardýr: "Andolsun, Rabbinden sana indirilen onlarýn (Yahudilerin) çoðunun azgýnlýðýný ve küfrunü artýracaktýr. Biz onlarýn aralarýna ta Kýyamet´e kadar düþmanlýk ve kin atmýþýzdýr. Ne zaman savaþ için bir ateþ yakmýþlarsa Allah onu söndürmüþtür. (Onlar) yeryüzünde bozgunculuða koþarlar. Allah da bozguncularý sevmez" (el-Mâide, 5/64). Ýçlerindeki düþmanlýk ve kin yalnýz kendileri arasýnda etkili olmakla kalmamakta, müslümanlara da yönelmekte ve zarar vermektedir. Bu nedenle Müslümanlar iliþkilerinde dikkatli olmalýdýrlar: "Ey iman edenler, kendinizden baþkasýný kendinize dost edinmeyin; onlar sizi ifsat etmekten geri durmazlar. Size sýkýntý verecek þeyleri isterler. Onlarýn aðýzlarýndan öfke taþmaktadýr. Göðüslerinde sakladýklarý (kin) ise daha büyüktür " (Alu Ýmrân, 3/118).

Kin, küfür ve azgýnlýkla olduðu kadar isyan ve itaattan çýkmakla da baðlantýlýdýr. Allah´a itaat eden, hayatlarýný O´nun emir ve yasaklarý doðrultusunda düzenleyen mü´minler doðal olarak kin ve benzeri duygulardan korunacaklar, uzak olacaklardýr. Kur´an, mü´minleri bu konuda uyararak þeytanýn oyununa gelmemeleri konusunda uyarýr: "Þeytan, þarap ve kumar ile aranýza düþmanlýk ve kin sokmak, sizi Allah´ý anmaktan ve namazdan alýkoymak istiyor. Artýk (bunlardan) vaz geçtiniz deðil mi?" (el-Mâide, 5/98). Allah´ýn koyduðu kurallara uygun hareket eden mü´minler, itaatlarýnýn ödülü olarak Cennet´e konulacaklardýr. Cennetteki mü´minler tanýmlanýrken onlarýn kin ve nefretten arýndýrýlmýþ olduklarý belirtilir: "Onlarýn göðüslerindeki kini çýkarýp atmýþýzdýr; (hepsi) kardeþler olarak köþkler üzerinde karþý karþýya oturur" (el-Hicr, 15/47). Ayný olgu diðer bir yerde de þöyle dile getirilir: "Göðüslerinden kinden ne varsa hepsini çýkarýp atmýþýzdýr. Altlarýndan ýrmaklar akmaktadýr" (el-A´raf, 7/43). Mü´minlerin bu durumu, onlarýn bu dünyadaki durumlarýnýn doðal sonucudur. Baþka bir deyiþle mü´minler dünyada düþmanlýk ve kin duygularý ile bunlarýn nedenlerinden ve yol açtýðý kötülüklerden, uzak olduklarý gibi Cennet´te de uzaktýrlar.

Kin duygusunun psikolojik nedenlerini inceleyen Ýslâm ahlâkçýlarýna göre yapýlan bir kötülüðe karþý koyamamanýn, intikam alamamanýn yol açtýðý öfke kalbe yerleþerek gizli bir düþmanlýk duygusuna, kine dönüþür. Bu nedenle kinin baþlýca ruhsal kaynaðý öfke ve intikam hýrsýdýr. Kin birçok ruhsal ve ahlâki hastalýklarýn da kaynaðýdýr. Bunlarýn baþlýcalarý hased, iliþkileri kesmek, aþaðýlamaya çalýþmak, gýybet, sýrlarý açýklamak, çeþitli biçimlerde eziyetler yapmak, borç ve benzeri haklarý yerine getirmemek, felaketlere sevinmektir. Bunlarýn tümü haram olan ve insaný yüksek ahlâkî niteliklerden uzaklaþtýran davranýþ ve huylardýr.

Hz. Peygamber (s.a.s), birçok hadisinde mü´minlerin kinden uzak olmalarý gerektiðini belirtir. "Mü´min kin tutmaz" buyuran Hz. peygamber (s.a.s) bir baþka hadisinde kin tutmamayý hayýrlý insanlarýn nitelikleri arasýnda sayar. Bu hadise göre, insanlarýn hayýrlýsýnýn kim olduðu yolundaki soruya "Kalbleri mahmum olan herkes" diye cevap veren Hz. Peygamber (s.a.s), kalbi mahmum olanlarý "muttaki olanlar, kin ve hasetten temiz olanlar" biçiminde tanýmlamýþtýr (Ýbn Mace). Hz. Peygamber (s.a.s), Hz. Aiþe (r. anha)´ya verdiði bir öðütte de Allah´a "kalbinin kinini gidermesi ve fitne sapýklýklarýndan korumasý" þeklinde dua etmesini buyurur.

Kur´an mü´minleri kin ve benzeri kötü huylara karþý uyarýr, onlarý kinin zýddý olan baðýþlayýcýlýða yönlendirir. Hz. Ebû Bekir´in, Hz. Aiþe´ye atýlan iftiraya katýlan akrabalarýndan Mýstah´a bir daha yardým etmeyeceðine yemin etmesi üzerine gelen âyette baðýþlamanýn önem ve üstünlüðüne dikkat çekilerek þöyle buyrulur: "Sizden fazilet ve servet sahibi kimseler, yakýnlýðý bulunanlara, yoksullara, Allah yolunda hicret edenlere birþey vermemeye yemin etmesinler, affetsinler, geçsinler. Allah´ýn sizi baðýþlamasýný sevmez misiniz?" (en-Nur, 24/22). Diðer bir âyette de cahillere uyulmamasý, af yolunun tutulmasý emredilir (el-A´raf, 7/199). Baðýþlama takvaya daha yakýn olan bir davranýþtýr: "Sizin affetmeniz takvaya daha yakýndýr" (el-Bakara, 2/237). Hz. Peygamber (s.a.s) de baðýþlamayý üstün ahlâkýn üç niteliði arasýnda sayar: "Ey Ukbe, dikkat et, sana dünya ve âhiret ehlinin en üstün ahlâkýndan haber vereyim. Gelmeyene gitmen, vermeyene vermen ve sana kötülük edeni baðýþlamandýr" (Ýbn Ebi´d-Dünya).


radyobeyan