Kilise By: armi Date: 27 Þubat 2010, 16:11:22
KÝLÝSE
Yunanca "ekklesya" kelimesinden gelir; meclis, cemaat anlamýndadýr. Bu kelime, Eski Abidin Yetmiþler Tercemesine Ýbrânî dilindeki "kahal"ý karþýlamak üzere kullanýlmýþtýr. Yeni Ahid´de yeralan Pavlus´un Mektuplarý´nda bütün Hristiyan cemaatýný veya mahallî Hristiyan topluluklarýný ifade etmek üzere kullanýlmýþtýr. Kelimenin Arapçasý "kenîse"dir. Batý dillerinden meselâ; Ýngilizce´deki "church" kelimesi, Yunanca "kyriakon"dan (Rabba ait olan þey) gelir.
Kilise kelimesi, Yeni Ahid muhtevasý içinde Hz. Ýsa (a.s)´ýn sözleri arasýnda sadece iki yerde þu þekilde geçmektedir: "Ben de sana derim ki: Sen Petrus´suu ve ben kilisemi bu kayanýn üzerine kuracaðým...", "Ve onu dinlemek istemezse, kiliseye söyle. Ve eðer kiliseyi de dinlemek istemezse, o sana putperest ve vergi mültezimi gibi olsun" (Matta 16: 18, 18:17). Yeni Ahid´de geçen diðer kilise kelimeleri, genelde mistik bir kavram halindedir. Meselâ; "Ýsa´nýn vücudu" (Koloseliere 1:24), "Gelin" (Efesoslulara 5:25 vd.), Ma´bed (l.Korintoslulara 3:16) gibi. Yeni Ahid´de kilise kelimesi bir bina olarak hiç kullanýlmamýþtýr. Aslýnda ilk Hristiyanlarýn ibadet ettikleri ayrý bir yer yoktu. Onlar uygun yerlerde toplanýyorlardý. Ancak IV. Yüzyýlda ma´betli devre baþladý ve Hristiyanlar ibadetlerini yaptýklarý bu yapýlara kilise adýný verdiler.
Hz. Ýsa, Ýsrail´in oniki kabîlesine tekabül eden oniki havari edindi. Böylece o, "Ben, Ýsrail evinin kaybolmuþ koyunlarýndan baþkasýna gönderilmedim" (Matta 15: 24) sözleri çerçevesinde kuracaðý topluluðun nüvesini oluþturdu. Ýlk kilisenin böylece ortaya çýktýðýný ileri süren Hristiyan ilâhiyatçýlar, onun Tanrýnýn melekûtu ile rabýtasýný açýklýkla belirtemediler. Ancak üzerinde durduklarý, sabýrla ve itaata beklenilecek Tanrýnýn Krallýðý için kilisenin bir seçkin kimseler grubu olduðu idi (M.S.-J.C.Miller, The New Black´s Bible Dictionary, London 1973, 102).
Yeni Ahid yazarlarý, bu arada Pavlus´a göre kilise, Ýsa Mesih´in gerçek anlamda bir çeþit dünyevî bedenidir. O, bu bedenin baþý, tek tek Hristiyanlarý ise üyeleridir, A Dict. of Comprel. ed. S.G.F Brandon London 1970, 19). Aslýnda Hz. Ýsa, liderleri Petrus olan havarilere gerçekleri yayma görevini vermiþti. Petrus, Hz. isa´nýn Hristiyanlara göre çarmýh ve tekrar diriliþinden sonraki Pentakost günü Kutsal Ruh´un Kudüs´te ilk Hristiyan topluluðu üzerine inmesi sonucu meydana gelen kilisenin baþý oldu. Ýlk kilise, Kutsal Ruh vasýtasýyle ilâhî güçle dolmuþ oldu. Böylece kilisenin Hz. Ýsa´nýn sadece bedenî hatýrasýndan ziyade onun manevî varlýðýyla bütünleþmiþ olduðu kabul edildi. 0 günden sonra onun kilisede hazýr bulunduðuna inanýldý. Kilise, gittikçe artan bir ilâhî yapý inancý içinde, dört yeleneyi muhafaza etti: Birlik, kutsallýk, âlemþumullulük ve havarilere tebaiyer Petrus ve Pavlus´un Roma´da öldürülmesi, mezarlarýnýn orada bulunmasý, Matta 16:18´deki açýklama, Roma Kilisesinin bütün Hristiyanlýðý temsil ettiði iddiasýna yolaçtý. Mahallî kiliseler de kurulmuþtu. Görüþ ayrýlýklarý ortaya çýktý. Konsiller devresinden sonra 1054´te Roma papasýnýn Bizans patriðini afarozu, onun da cevabiyle kesin bölünme gerçekleþti. Doðu Kilisesi, "Ortodoks" (asla sâdýk), Batý Kilisesi ise "Katolik" (cihanþümul) adýný aldý. XVI. Yüzyýlda Batý Kilisesi kendi içinde bir bölünme daha yaþadý. Protestanlýk ortaya çýktý (Bugün meselâ Amerika´da Protestanlýða dahil 250 çeþit kilise ve bir de müstakil kiliseler bulunmaktadýr). Her kilise bir mezhep görüntüsü kazandý. Protestan reformcularý, kilisenin þahsiyetinin sakrament ayinlerinden ziyade Tanrýnýn kelâmý ile bütünleþme olduðuna aðýrlýk verdiler. Pavlus´un, kilisenin Yeni Ýsrail olduðu (Romalýlara 9:6 vd.) þeklindeki açýklamasýna dayanarak her Protestan topluluðu, kendisini gerçek kilise olarak nitelendirdi ve Eski Ahit kilisenin kutsal literatürü diye yorumlanmaya baþlandý (bk. J.B. Bauer, Encyc. of Biblical Theology, London 1970, 101 vd.).
radyobeyan