Kevser suresi By: armi Date: 27 Þubat 2010, 16:06:42
KEVSER SURESÝ
Kur´an-ý Kerim´in yüzsekizinci sûresi. Üç âyet, on kelime ve kýrkiki harften ibarettir. Ýk ayetinde; kevser´den bahsedildiði için, ona bu isim verilmiþtir Kur´an´ýn en kýsa sûresidir. Diðer bir ismi de "en-Nahr"dýr
Bu sûre, "Duha´ ve " inþirah" sureleri gibi Hz. Muhammed (s.a.s)´e has, O´nunla ilgili olan bir sûredir. Kevser sûresinde Yüce Allah, müþriklerin çeþitli kötülüklerine, hakaret ifade eden konuþmalarýna karþý, Hz. Peygamber (s.a.s)´i teselli etmektedir. Peygambere çeþitli iyiliklerle vaadlarda bulunmakta, O´nu, Allah´a karþý þükür vazifelerini yerine getirme yoluna sevketmekte ve O´nun düþmanlarýnýn acý akýbetlerini haber vermektedir.
Onlarýn nazarýnda, Resûlüllah (s.a.s)´ýn tuttuðu yolun neticesi baþarýsýzlýktý ve O, vefatýndan sonra unutulup gidecekti. O´nu hatýrlayan kimse kalmayacaktý. Bilhassa, câhiliyye dönemindeki Araplarýn anlayýþýna göre, erkek çocuðu olmayan insanlar soyu kesik olarak kabul ediliyordu. Öldükten sonra isimlerinin unutulacaðýný, hiç kimsenin onlarýný adýný devam ettirmeyeceðini düþünüyorlardý. Ýþte bu anlayýþtan dolayý, Hz. Peygamber (s.a.s)´in oðlu Kasým veya Abdullah vefat ettiði zaman, müþrikler, O´nun zürriyetinin kesik olduðunu, vefatýndan sonra adýnýn unutulacaðýný söylüyorlardý. As b. Vaîl ve Ukbe b. Ebî Mu´ayt gibi müþrikler de, buna benzer sözler sarfettiler. Bunun üzerine Kevser sûresi nazil oldu (elKâdî, Esbâbü´n-Nüzul, s.250).
Kevser sûresi, kimi müfessirlere göre Mekke´de ve kimine göre de Medine´de nâzil olmuþtur. Mekke´de nazil olduðu kanaati aðýrlýktadýr.
Yukarýda iþaret edildiði gibi, müþriklerin Hz. Muhammed (s.a.s)´i rahatsýz edip üzdükleri bir sýrada, nazil oldu. Yüce Allah bu sûre ile, Peygamber (s.a.s)´e manevi bir güç ve kuvvet verdi.
"(Ey Muhammed) Biz sana Kevser´i verdik " (1)
Kevser, çokluk mastarýndan gelen bir kelimedir. Sonsuzluk manasýný ifâde eder. Ýbn Abbas, Saîd b. Cübeyr, Ýkrime ve Mücahid gibi müfessirler, bu âyette zikredilen Kevser´in, "çok hayýr" gibi manalar ifade ettiðini söylemiþlerdir (Ýbn Kesîr, Tefsîrü´l Kur´âni´l-Azîm, IV, 558). El-Beydâvî, de Kevser için; "dünya ve âhiretin þerefi, ilim ve amel bakýmýndan son derece çok olan hayýr, demektir" (El-Beydâvî, Envârü´t-Tenzîl ve Esrârü´t Te´vîl, II, 316) demiþtir.
O´nun peygamber olarak seçilmesi ve kendisine Kur´an-ý Kerim gibi ilâhî bir kitabýn verilmesi, ifade edilmeyecek derecede büyük bir nimettir. Kendisine verilen ilim ve hikmet bir nimet ve ümmetinin çokluðu ise, ilâhî bir lütuftur. Þu ana kadar dünyanýn çeþitli yerlerinde yasamýþ olan, deðiþik renkte, deðiþik dilleri konuþan, deðiþik milletlere mensup milyarlarca insan O´nun adýný andý; O´nun sünnetini takip edip izinde gitti ve kalpleri O´nun sevgisi ile coþup taþtý. Bu muhabbet bugün de yaþamaktadýr ve kýyamete kadar da devam edecektir.
Ýþte bütün bunlar, Hz. Muhammed (s.a.s)´e verilen ilahî nimetlerdir. Kevser kelimesi, bütün bu manalarý kapsamaktadýr.
Bir de Kevser, kýyamet günü haþr meydanýnda Rasûlüllah (s.a.s)´a verilecek olan bir havuzun ve yine kendisine Cennet´te verilecek olan bir nehrin ismidir.
Bu havuz ve nehir hakkýnda bir çok hadîs rivayet edilmiþtir
"Gerçekten benim havzým Eyle ile Aden arasýndaki mesafeden daha uzundur. Allah´a yemin ederim ki, ben bir takým insanlarý, kiþinin yabancýlarý havuzdan kovduðu gibi kovacaðým" (Müslim, Tahâre, 12).
Hz. Enes (r.a)´ýn rivayet ettiðine göre, Peygamber (s.a.s) Kevser hakkýnda þöyle buyurmuþtur: "Bu, Allah´ýn bana Cennet´te verdiði bir nehirdir. Onun topraðý misktir, suyu sütten daha beyaz ve baldan daha tatlýdýr" (Tirmizî, Tefsîru´l-Kur´ân, 89).
"Öyleyse Rabbin için namaz kýl ve kurban kes" (2)..
Bu âyetin tefsîri ile ilgili olarak, müfessirler farklý açýklamalarda bulunmuþlardýr. Bazýlarý namazdan muradý, beþ vakit namaz olarak anlamýþlar; bazýlarý da Kurban bayramý olarak anlamýþlardýr. Bazý âlimler de, bundan muradýn mutlak namaz olduðunu söylemiþlerdir. Bir kýsým âlimlere göre "nahr"dan gaye, namazda elleri baðlamaktýr. Namazý elleri kaldýrarak tekbir getirme manasýnda anlayanlar da vardýr. Bazýlarý ise, namaza baþlarken, rükû ederken, rükûdan kalktýðýnda elleri kaldýrmak olduðunu söylemiþlerdir. Ve bazý âlimlere göre "nahr", Kurban bayramý namazýný kýlmak ve ondan sonra kurban kesmektir. Bu türlü ihtilaflardan dolayý, kurban kesmek farz deðil, vacip olarak kabul edilmiþtir.
Genel olarak bu âyette, Allah´a samimiyetle yönelerek verdiði nimetlere þükretme, O´nun için namaz kýlýp, O´nun için kurban kesmek emredilmiþtir.
Kesilen kurbanlarýn üzerine yalnýz ve yalnýz Allah´ýn adýnýn anýlmasý gerektiðinin, Allah´tan baþkasý adýna kesilenlerle, Allah adý anýlmadan kesilenlerin haram oluþunun burada yeniden ifade edilmesi gösteriyor ki, bu din, hayatý bütünüyle Þirk´in fenalýklarýndan arýtýp temizleme konusunda son derece dikkat göstermektedir. Yalnýz kafalarý ve vicdanlarýný deðil, hayatýn bütünü buna dahildir. Çünkü bu din, apaçýk ve saf tevhid dinidir. Bu yüzden de fiiliyatta þirki ortadan kaldýrmayý ön plana almýþtýr. Hayat gizli ve açýk yönleri ile bir birliktir. Ýslâm, hayatý parçalara ayýrmaz, her türlü þirk þaibesinden korur. Hayatý samimiyetle ve açýklýkla Allah´a tevcîh eder.
"Asýl sonu kesik olan, sana buðzeden kimsedir" (3).
Yüce Allah bu âyette, Hz. Muhammed (s.a.s)´in oðlunun vefatý münasebeti ile kendisine: "Sonu kesik, adý saný unutulacak" gibi sözleri söyleyenleri tenkid etmekte ve asýl onlarýn sonunun acý olduðunu açýklamaktadýr. Nitekim, Hz. Muhammed (s.a.s)´ýn adý, ondört asýrdýr dünyanýn her köþesinde hürmet ve saygý ile anýlmakta, günde beþ vakit okunan ezanlarda Allah´ýn adý ile beraber zikredilmektedir. O´nun emanet olarak býraktýðý Ýslâm dini, gün geçtikçe, dünyanýn çeþitli yerlerine yayýlmaktadýr. O´nu tenkid eden, kötüleyen, adý saný unutulacak diyen bedbahtlarýn ise, isimleri çoktan unutulmuþtur.
Ynt: Kevser suresi By: Sems Date: 28 Þubat 2010, 00:50:09
Allah razý olsun armaðan hocam. Birde kevserin þarap olduðundan bahsediliyor onun içenin Hak'ka aþkýnýn çoðaldýný söyleniyor. Ne kadar doðrudur.?
Ynt: Kevser suresi By: akmina Date: 28 Þubat 2010, 01:56:25
Deðerli paylaþýmýn için teþekkürler
radyobeyan