Kazf By: armi Date: 27 Þubat 2010, 15:38:40
KAZF
Kuvvetle atmak, sözü aðzýndan atývermek, dokundurmak, iffetine iftira etmek. Namuslu bir erkek veya kadýna "sen zina ettin..." ey zaniye..." gibi sözlerle zina suçlamasý yapmak anlamýnda bir Ýslâm hukuku terimi. Kazf büyük günahlardandýr. Bu konuda Cenab-ý Hakk "Þüphesiz namuslu, kendi halinde olan mü´min kadýnlara (zina iftirasý) atanlar, dünyada ve âhirette lanet olunurlar. Onlar için büyük bir azap vardýr" (en-Nur, 24/23) buyurmuþtur. Hz. Peygamber (s.a.s) de bir hadis-i þeriflerinde, kazfi, insaný helâka götüren yedi unsurdan biri olarak zikretmiþtir (Buhârî, Vesâyâ, 23).
Kazf cezasý, eðer iftirayý yapan kimse hür ise cezasý seksen deðnektir: "Namuslu kadýnlara zina isnadýnda bulunup da, sonra dört þahit getiremeyenlere seksen deðnek (hadd) vurur, onlarýn þahitliklerini de ebediyyen kabul etmeyin" (en-Nur, 24/4). Deðnekler vücudunun belirli bir yerine deðil, çeþitli yerlerine vurulur. Yalnýz manto, palto gibi dýþ elbiseleri çýkarýlýr. Eðer iftira eden köle ise cezasý kýrk deðnektir: "Cariyelere hür kadýnlara olan azabýn yarýsý vardýr" (en-Nur, 24/4).
Ýftira edilen kimsenin muhsan olmasý; hür, akýllý, balið, müslüman ve namuslu olmasý demektir.
Kiþi iftira ettiðini söyleyip sonra bundan caymaya kalkarsa, bu kabul edilmez, yani kendisine ceza uygulanýr.
Bir kâfire zina isnad eden veya bir müslümana zinadan baþka bir þey atfeden meselâ, ey fâsýk, ey kâfir veya ey habis diyen kimse Ýslâm Devletinin koyduðu bir ceza (ta´zir) varsa onunla cezalandýrýlýr.
Ta´zirin en çoðu otuzdokuz en azý üç sopadýr. Hakim birisine had uygulayýp veya ta´zir ettiðinden dolayý o kimse ölürse, hakim sorumlu deðildir. Ýftiradan dolayý had cezasý uygulanan müslüman tevbe etse bile, þahitliði kabul olunmaz (bk. en-Nur, 24/4). Ancak tevbesi sebebiyle fâsýklýktan kurtulmuþ olur. Þâfiîlere göre ise tevbe edince, hem fâsýklýktan kurtulur, hem de bundan sonra þahitliði kabul edilir.
Kâfir iken, iftiradan dolayý kendisine had cezasý uygulanan müslüman olursa, þahitliði kabul olunur. Çünkü müslüman olmakla kendisine þahitlik hakký yeniden doðar (el-Kurtubî, el-Cami´ fi Ahkâmi´l-Kur´ân, Beyrut 1965-1966, XII, 190-195; Elmalýlý Hamdi Yazýr, Hak Dini Kur´an Dili, Ýstanbul 1936, IV, 3478-3483; Mevdûdî, Tefhimul Kur´ân, Ýstanbul 1986, III, 431 vd. Seyyid Kutup, Fi Zilâli´l Kur´ân, Ýstanbul t.y., X, 381 vd.).
Þâmil ÝA
radyobeyan