Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Kaza By: armi Date: 27 Þubat 2010, 15:34:18
KAZÂ




Emir, hüküm, ilan, yaratma, yerine getirme, tamamlama. Dil bilginlerine göre biri ilahi, diðeri beþeri olmak üzere iki tür kullanýmý vardýr. Kelime Allah için kullanýldýðýnda, "Rabbin ancak kendisine ibadet etmenize hükmetti (kaza)" (el-Ýsra, 17/23), "Allah hakla hükmeder (kaza), Ondan baþka çaðýrdýklarý ise hiçbir þeyle hükmedemezler" (Mü´min, 40/20), âyetlerinde olduðu gibi emiri ve hüküm anlamlarýný; "Onlarý iki günde yedi gök yaptý (kazahünne)"(Fussilet, 41/2) gibi âyetlerde de Allah´ýn fiilini ve yaratmasýný ifade eder. Ýnsan için kullanýldýðýnda da "Musa süreyi doldurduðu (kaza ecelen) zaman..." (el-Kasas, 28/29), "Onlardan kimi adaðýný yerine getirdi (kaza nahbehu)" (el-Ahzab, 33/23) ve "Senin verdiðin hüküm hakkýnda (mimma kazayte) içlerinde bir sýkýntý duymadan ve tam olarak teslimiyet göstermeden iman etmiþ olmazlar" (en-Nisa, 4/65) gibi âyetlerde olduðu gibi yerine getirme, ikmal etme, hüküm verme, davayý karara baðlama gibi anlamlarý verir.

Kelâm ilminde kaza, kader konusuyla birlikte ele alýnýr. Kelamcýlara göre kaza ve kader ayný olayýn baþlangýç ve sonunu belirtir. Bu konuda sözbirliði içinde bulunmakla birlikte hangisinin baþlangýç, hangisinin sonuç olduðu konusunda farklý görüþler öne sürmüþlerdir.

Maturidi kelamcýlara göre kaza, Allah´ýn ezelde takdir ve irade ettiði (kader) olayýn ortaya çýkmasý, yine Allah tarafýndan yaratýlmasýdýr. Bu nedenle takdirden, eþ deyiþle kaderden sonra gelir ve Allah´ýn Tekvin (yaratma) sýfatýyla ilgilidir. Eþ´ari kelâmcýlar ise bunun tersini düþünürler. Bunlara göre kaza, Allah´ýn eþyayý ezelde nasýl olacaksa öylece irade etmesidir ve irade sýfatýyla ilgilidir. Ezelde irade edilen (kaza) þeyin yaratýlmasý ise kaderi oluþturur. Tanýmlarýna uygun olarak Maturidiler "kader ve kaza" derken Eþ´ariler "kaza ve kader" demeyi tercih ederler.

Baðýmsýz bazý kelâmcýlar kaza konusuna kelimenin ihtiva ettiði hüküm anlamý açýsýndan yaklaþýrlar. Bunlara göre kader ve kaza ilahi hükmün iki yönünü temsil eder. Kader, hükmün toplu biçimini, kaza ise ayrýntýlý biçimini belirtir. Kader, olaylarý hükmüne uygun olarak takdir etmek, ölçü ve sýnýrlarýný belirlemektir. Kaza ise olayý hükme uygun biçimde yaratýlmasýdýr. Ýslâm filozoflarý ile mutasavvýflar da kaza konusunda görüþ belirtmiþler, kazayý kendilerine özgü terimlerle tanýmlamýþlardýr. Ne var ki terim farklarýna karþýn hem filozoflar, hem de mutasavvýflar kaza konusunda Eþ´arilerle ayný görüþü paylaþýrlar. Filozoflara göre kaza ezeli inayetle ayný anlama gelir, Allah´ýn ilim sýfatýyla ilgilidir. Kader ise tüm varlýklarýn dýþ dünyada ortaya çýkýþý demektir. Mutasavvýflara göre kaza, Feyz-i Akdes; kader Feyz-i Mukaddes´tir. Varlýklarýn gerçeklikleri ezelde Feyz-i Akdesle sabit hakikatler (ayan-ý sabitler) olarak ortaya çýkar; bu sabit hakikatler Feyz-i Mukades ile dýþ dünyada varlýk kazanýrlar.

Kur´ân´da belirtilen iman esaslarý arasýnda geçmese de kazaya iman Maturidi ve Eþ´arî kelamcýlarca, kaderle birlikte iman esaslarýnýn altýncýsý olarak kabul edilmiþtir. Allah´ýn ilim, irade, kudret ve tekvin sýfatlarýna inanmanýn bir gereði sayýlan kaza ve kader inancý konusunda temel dayanaklar hadiste bulunmaktadýr. (Bu konudaki ayrýntýlar için irade, irade-i cüz´iye, kader ve kesb maddelerine bakýnýz.)


radyobeyan