Kan nakli By: armi Date: 26 Þubat 2010, 20:10:36
KAN NAKLÝ
Ýslâm dini normal þartlar altýnda bazý yiyecek ve içecekleri haram kýlmýþtýr. Murdar ölmüþ hayvan, domuz eti, kan, þarap gibi... Zarûret hâli bulunmadýkça müslümanlarýn bunlarý yemesi, içmesi veya damara zerk etmesi caiz olmaz. Ancak açlýk, susuzluk veya þiddetli hastalýk gibi zarûret halleri bu gibi haramlarý mübah kýlar. Âyetlerde þöyle buyurulur:
"Þüphesiz Allah, size leþi, kaný, domuz elini, bir de Allah´tan baþkasý adýna kesilenleri haram kýldý. Bir kimse mecbur kalýr, zaruret sýnýrýný asmadan ve baþkalarýnýn hakkýna tecavüz ermeden bunlardan yer ise, ona günah yoktur. Þüphesiz ki, Allah çok baðýþlayan ve çok merhamet edendi/ " (el-Bakara, 2/173).
"(Ey Nebi) de ki; "Bana vahyolunanlar arasýnda, yiyen bir kiþinin yediði herhangi bir þeyin haram olduðuna dair bir hüküm bulamýyorum. Ancak leþ veya akýtýlmýþ kan yahut domuz eti-ki bunlar pistir- yahut doðru yoldan çýkarak, üzerine Allah´tan baþkasýnýn adý zikredilmek suretiyle kesilen hayvanlarýn yenmesi haramdýr". Kim zaruret içinde kalýrsa, sýnýrý aþmamak ve baþkasýnýn hakkýna tecavüz etmemek suretiyle bunlardan yiyebilir" (el-En´âm, 6/145; bk. el-Mâide, 5/3; en-Nahl, 16/115; Kurtûbî, el-Câmi´li Ahkâmi´l-Kur´an, II, 232, 275).
Câhiliye Araplarý acýktýklarý zaman ellerine bir býçak veya keskin kemik gibi bir þey alýp hayvaný yaralar ve ondan akan kaný toplayýp içerlerdi. Ýslâm kan içmeyi yasaklamýþtýr. Çünkü kan hem piþ hem de onun bir takým zararlarý vardýr. Mikroplarýn taþýnmasý, çoðalmasý ve geliþmesi için uygun bir ortam teþkil eden kan, diðer yandan dýþarý atýlmasý gereken birçok zehirli maddeleri ve idrar karýþýmýný da taþýr. Hele bu, hastalýklý bir insan veya hayvan kaný olursa tehlike daha da büyür.
Ancak kan, kanamalý bir hastaya, onu ölümden kurtarmak amacýyla verilirse bu caizdir. Çünkü âyette, zaruret halinde yasaðýn kalkacaðý açýkça iiade edilmiþtir. Hanefilere göre þifa vereceði kesin olarak bilinen haram yiyecek ve içeceklerle tedavi mümkün ve caizdir (el-Kâsânî, Bedâyiu´s-Sanâyi, I, 61). Þâfiîler bu konuda þarabý istisna ederek bunun tedavide kullanýlamayacaðý esasýný benimsemiþlerdir. Dayandýklarý delil Tarýk b. Süveyd´in Rasûlüllah (s.a.s)´a; "Ben þarabý yalnýz tedavi için üretiyorum" demesi üzerine, Allah Rasulünün ona: "O ilaç deðildir, derttir" buyurmasýdýr (Müslim, Sahîh, XIII, 152).
Son devrin fýkýh bilginleri, hastanýn hayatýnýn kurtulmasý buna baðlý ise, hasta veya yaralýya kan naklini câiz görmüþlerdir. Hatta kanýn, gayri müslimden bile alýnabileceðini söylemiþlerdir (Ahmed eþ-Þîrbâsî, Yes´elûneke fi´d-Dinnî ve´l-Hayat, I, 606, 608).
Ýbn Âbidin, Nihâye isimli eserden naklen þöyle der: "Tehzîb isimli eserde hastanýn idrar veya kan içmesi, murdar ölmüþ hayvan eti yemesi, baþka çare yoksa câizdir. Bu da dindar ve mütehassýs bir doktorun; "ancak onu kullandýðýn zaman þifa bulursun" demesiyle olur (Ýbn Âbidîn, Reddü´lMuhtar, trc. A. Davudoðlu, Ýstanbul 1984, XI, 290, XV, 450). Ýslâm´daki bu kolaylýk "Zarûretler haram olan þeyleri mübah kýlar" prensibine dayanýr.
radyobeyan