Kalb By: armi Date: 26 Þubat 2010, 20:02:48
KALB
Gönül, yürek, öz her þeyin ortasý, özü. Göðsün sol tarafýnda, konik þekilde kan dolaþýmýn temin eden organ
Ýnsan ruhunun sevgi ve nefret gibi duyularýnýn merkezi olan yere de kalb denilmiþtir. Bu ruhi duyuya kalb denilmesi, teþbih iledir. Bedendeki kalbin beden ivin önemi ne ise ruhun kalbinin de insan için önemi o derecede önemlidir.
Kur´an-ý kerim´de Allah Teâla þöyle buyurmaktadýr: "Gerçek mü´minler yanlarýnda Allah zikredilince kalbleri titreyenlerdir" (en-Enfâl, 8/2).
"Þüphesiz maddi gözler köretmez ama göðüslerde olan kalpler körelir" (el-Hacc, 22/46). Bu âyet-i kerimelerde anlatýlan manevî kalbtir. Kalb imân merkezi olan duyudur. Nitekim Allah Teâlâ "Ýnananlarýn kalpleri Allah´ý anmakla yatýþýr. Ýyi bilin ki kalpler ancak Allah´ý anmakla yatýþýr" (er-Râd, 13/28). "Allah onlarýn kalblerini ve kulaklarýný mühürlemiþtir" (el-bakara, 2/7). Buyurmuþtur. Bu âyet-i kerimeler imanýn kalple alâkalý oludðunu anlatmaktadýr. Ayný konuda bir baþka âyette þöyle buyurulmuþtur:
"Hayýr, onlarýn iþleyip kazandýklarý þeyler kalplerinin üzerine pas olmuþtur" (el-Mutaffifin, 83/4).
Ýslam kültüründe kalb (gönül)´e çok geniþ yer verilmiþtir. Allah sevgisinin muhafaza edileceði yer, sevgi, muhabbet, kin ve nefretin hissedildiði ruhun ulvî bir özelliði olduðu kabul edilmiþtir: "Ýnsan vücûdunda bir et parçasý vardýr o düzelirse bütün vücud düzelir, o bozuk olduðunda bütün vücud ifsâd olur. Ýyi bilin ki, iþte o et parçasý kalbtir" (Buhârî, Ýmân, 39; Müslim, Musâkât, 107; Ýbn Mâce, Fiten, 14). Ma´rifet yani Allah´ý bilmek ve tanýmak kalbin iþidir (bk. Buhârî, Ýmân, 13). Hased, gazab ve nefret gibi kötü duyular kalpte bulunduðu gibi imân, Allah korkusu, hilm ve takva da kalbe ait fiillerdir (Nesâî, Cihâd, 8; Müslim, Ýmân, 230; Tirmizi, Fiten, 26; Ahmed b. Hanbel, V, 71).
Dualarýn kabul edilmesi içinde gerekli olan kalbin kötü duygu ve hasletlerden uzak tutulmasýdýr. Bundan dolayý Hz. Peygamber (s.a.s) dualarýnda Allah Teâlâ´dan selim bir kalb istemiþ ve bunu ümmetine öðretmiþtir (bk. Buharý, Deâvât, 33, 44; Müslim, Deâvât, 49).
Mü´mine yakýþan kalb´e Allah sevgisini yerleþtirmek için onu Allah sevgisinin dýþýnda mal, mülk, para gibi dünyalýk þeylerin muhabbetinden uzaklaþtýrmaktýr. Fâni olan her þeyin sevgisi geçici, yalnýzca Allah sevgisi bâkidir. Kalb ile ilgili olarak Türkçe de "Kalp kýrmak, gönül almak, gönülden gönüle yol varmýþ ve kalbini kazanmak" gibi deyimler bir hayli fazladýr.
Hz. Peygamber Allahu Teâlâ´ya dua ederken þöyle dua ederdi: "Ey kalbleri (iman ve iyilikte) sabitleþtiren Allahým. Kalplerimizi senin dinin üzere sabit kýl" (Ýbn Mâce, Mukaddime, 13).
Bu hadis-i þeriften anlaþýldýðý gibi, imanýn yeri kalb olduðu gibi Ýmânsýzlýðýn ve küfrün de yeridir. Bundan dolayý âyet-i kerimede Allah´ýn kâfirlerin kalplerini mühürlediði anlatýlmýþtýr. Kalbin nasýl mühürlendiði meselesine gelince, mühür zarf, kap ve örtü gibi þeylerde olur. Ýnsanlarýn kalpleri ulvî ilimlerin ve bilgilerin kabý zarfý gibidir. Nitekim bir hadis-i þerifde Hz. Peygamber (s.a.s) þöyle buyurmuþtur: "Kul bir hata yaptýðýnda kalbinde siyah bir leke olur, eðer günah iþleyen döner, tevbe ederse kalbi parýldar. Eðer tekrar günah iþlerse bu siyahlýk kulun bütün kalbini kaplar. Ýþte bu Allah Teâlâ´nýn"Hayýr, doðrusu onlarýn yaptýklarý kalplerini paslandýrmýþtýr" (el-Mutaffifin, 83/14) âyetinde anlatýlandýr" (Tirmizi, Tefsiru Sûre, 83, 1). Ýþte kalbin mühürlenmesi bu þekilde olur. Baþlangýç itibariyle ve sebep olmasý cihetiyle, kalbin mühürlenmesi kulun kesbidir. Yaratan Allah olmasý cihetiyle Allah´ýn yaratmasýdýr (Elmalýlý Muhammed Hamdi Yazýr, Hak Dini Kur´an Dili, Ýstanbul 1935, I, 214).
radyobeyan