Kafirun suresi By: armi Date: 26 Þubat 2010, 19:55:43
KÂFÝRÛN SÛRESÝ
Kur´an-ý Kerim´in yüzdokuzuncu sûresi. Altý âyet, yirmialtý kelime ve doksandört harftir. Fasýlalarý dal, mim ve nun harfleridir. Ýsmini ilk âyette geçen "el-kâfirûn" sözcüðünden alýr. Sûrenin asýl adý, "Kul yâ eyyuhe´l-kâfirûn"dur. Bu isim uzun olduðundan kýsaca "Kâfirûn" sûresi denilmektedir. "Mukaþkýþe", "Ýbadet" ve "Ýhlâs" olarak da isimlendirilir. Sahih rivâyetlere göre Mekke´de inmiþtir. Nüzûl sebebiyle ilgili rivâyetler de, muhtevasý da Mekke´de indiðine delildir.
Mekkeli müþrikler, uyguladýklarý baský ve zulmün Ýslâm davasýný engelleyemediðini artýk anlamýþlardý. Baský ve zulümlerini devam ettirirken bir yandan da Rasûlüllah (s.a.s) ile uzlaþma zemini arayýp zaman zaman bir takým tekliflerle ona giderek davasýndan vazgeçireceklerini sanýyorlardý. Ýbn Abbâs´tan nakledilen bir rivâyete göre müþrikler Rasûlüllah´a þöyle diyorlardý: "Biz sana o kadar mal veririz ki Mekke´nin zengini olursun. Eðer bir, kadýn istiyorsan seni onunla evlendiririz. Ýstersen seni önderimiz olarak kabul ederiz. Yalnýz tanrýlarýmýzý kötülemekten vazgeç. Eðer bu teklifi kabul etmezsen baþka bir teklifimiz var. Bu, senin için de, bizim için de hayýrlý olur." Rasûlüllah onlara "O nedir" diye sordu. Onlar; "Sen bir sene tanrýlarýmýz olan Lât ve Uzza´ya ibadet et. Biz de bir sene senin tanrýna ibâdet edelim" dediler. Ýþte sûre bu olay üzerine müþriklere karþý Ýslâm´ýn ve Hz. Peygamber´in tavrýný belirlemek üzere inmiþtir. Sûre, küfür ile Ýslâm arasýndaki hiç bir uzlaþmanýn olamayacaðýný ifade etmekte ve bu hususu pekiþtirmek için cümleler tekrar edilmektedir.
Rasûlüllah´ýn müþriklerle iliþkilerini dört safhada mütalaa etmek mümkündür:
Müslümanlarýn sayýca çok az olduklarý dönemde müþriklerin eziyetlerine katlanmak. Fikirlerine ortak olmalarý ve onlarla fikrî bir uzlaþmaya gitmeden sabretmek.
Müþriklerin bu saldýrýlarýna karþý konulamadýðý dönemlerde sûrenin sonundaki "sizin dininiz size benim dinim bana" stratejisini uygulamak.
Ýmkân olduðu takdirde saldýrýlara aynýyle mukabelede bulunmak.
Antlaþmalara riâyet etmemeleri ve tekrar tekrar andlaþmayý bozmalarý sebebiyle onlarla top yekün bir savaþa girmek.
Ýlk iki madde Mekke döneminde, son ikisi ise, Medine döneminde olmuþtur. bu hususu da belirtelim ki, her dört safhada da Rasûlüllah tebliðe devam etmiþ, tebliði katiyetle aksatmamýþtýr. Ayrýca Ýslâm´ýn temel akidesinden kesinlikle taviz vermemiþ fikrî bir uzlaþmaya asla yönelmemiþtir.
Kur´an-ý Kerim, bir çok yerde câhiliye hayatýndan örnekler vererek müslümanlarýn ibret almalarýný ister.
Yine bu sûrede Allah son tevhid dini olan Ýslâm´la insanlarýn nasýl bir inkýlapla nefis ve þeytâni putlarýn hâkimiyetinden kurtulduklarýný anlatýr.
Bilindiði gibi câhiliye dönemi Araplarý Allah´ý inkâr etmiyorlar, ancak O´nu "Bir" ve "Samed" olarak tanýmýyorlardý. Onlar Allah ile beraber putlara, geçmiþteki önemli zatlara, heykellere ibadet ediyor ve bunlarýn Allah yolunda sadece birer vesile olduðu iddiasýnda bulunuyorlardý. "Biz onlara sýrf bizi Allah´a yaklaþtýrsýnlar diye ibadet ediyoruz" (ez-Zümer 39/3) diyorlardý. Yine Ankebût suresinde "Onlara gökleri ve yeri kim yarattý güneþ ve ay´ý kim emrine verdi diye soracak olursanýz" Allah " diyeceklerdir elbette..." (el-Ankebût 29/61). Hem de yeminlerle dile getirdikleri bu tür inançlarýný Allah "Siz ancak Allah(u Teâla)´dan baþka pullara ibadet ediyor ve (O´na ortak diye) yalan düzüyorsunuz. Bu Allah´tan baþka ibadet etmekle olduklarýnýz size bir rýzýk vermeye muhakkak ki muktedir deðildir. Rýzký Allah katýnda arayýn O´na ibadet edin. Ve (rýzkýnýzý o verdiði için de) O´na þükrediniz. (Çünkü âhirette) yalnýz O´na döndürüleceksiniz" (el-Ankebût 29/17) diyerek onlarýn Allah´tan baþka ibadet ettikleri þeylerin kendilerini Allah´a yaklaþtýrmayacaðýný belirtir. Kâfirûn sûresi insanýn içine düþtüðü bu ikilemi, bu tür bir çýkmaza kesin bir çözüm getirerek mü´min, kâfir saflarýnýn netleþmesini saðlamakta ve insanlarýn bu tür mazeretlerinin olmayacaðýný ferman buyurmaktadýr.
"(Ey Nebi!) De ki: Ey Kafirler"
Allah onlarý gerçek durumlarýyla çaðýrarak, gerçek vasýflarýný belirtmektedir. Onlarýn dini yoktur. Ne kadar Allah´a ibadet etseler de bu böyledir. Böylece onlarla Hz. Muhammed (s.a.s) arasýnda bir bað sözkonusu deðildir.
"Ben sizin tapmakta olduklarýnýza tapmam"
Bu ifade, kâfirlerin ibadet ettiði ve halen de ibadet etmekte olduklarý bütün mabudlarý içine alýr. Onlar melekler, cinler, nebiler, veliler, ölmüþ insanlarýn ruhlarý, güneþ, ay, yýldýzlar, hayvanlar, aðaçlar, hayali tanrýlar, tanrýcalar, putlarda olabilir. Ýlahlara topluca ibadet etmenin içine Allah´a ibadet de girse bile, bu aslýnda Allah´a ibadet deðildir. Kur´an-ý Kerim´de açýkça Allah´a ibadetin O´nunla birlikte bir baþka þeye ibadet etmemek demek olduðu bildirilmiþ ve sadece Allah´a ihlasla yönelmek emredilmiþtir: "Oysa kendilerine dini yalnýz Allah´a halis kýlarak, Allah´ý birleyenler olarak O´na kulluk etmeleri emredilmiþti" (el-Beyyine, 93/5).
Daha sonra Kur´an-ý Kerim "Benim taptýðýma sizler tapmazsýnýz. Ben de sizin taptýklarýnýza tapacak deðilim. Benim taptýðýma da sizler tapacak deðilsiniz. O halde sizin dininiz size, benim dinim banadýr" fermanýyla Ýslâm´da ibadet edilecek olanýn sadece Allah olduðunu; Allah´a yapýlan ibadetle O´na ortak koþanlarýn ibadetlerinin karþýlaþtýrýlmasý yapýlmaktadýr. Ve sûre "Sizin dininiz size, benim dinim banadýr" diyerek onlarýn Ýslâm dýþý bir inanç içerisinde olduklarý ne Müslümanlarla-kâfirlerin yolunu netleþtirmektedir. Bu son ifadede Allahu Teala Ýslâm´ýn tavrýný ortaya koymaktadýr. Bu ifade, kâfirlere hoþ görünmek için deðil, kâfirlikleri üzerinde devam ettikleri sürece onlardan kesb ayrýlýk ve çizgi farklýlýðýný göstermektedir. Sûre ayný zamanda kâfirlerin, din konusunda Allah´ýn Rasûlü ve O´na iman eden müslümanlarla hiçbir zaman uzlaþamayacaklarýný belirtmeyi ve bu konuda ümitlerini kesmelerini de kapsar. Ayný tavýr Kur´an´da bir çok yerde zikredilerek müslümanlarýn kâfirlere karþý tavrý tesbit edilmiþtir."De ki. Ey insanlar benim dinimden kuþkuda iseniz" ben sizin Allah´tan baþka taptýklarýnýza tapmam. Sizi (öldürecek olan Allah´a taparým. Bana mü´minlerden olmam emredilmiþtir" (Yunus 10/104; bk. eþ-Þuara, 26/216; es-Sebe, 34/25-26; ez-Zümer, 39/14 39-40; Mümtehine, 60/4).
Bu kesin ayrýlýk hem davet edenler için, hem de davet edilenler iðin gerekliydi. Çünkü daha önceden doðru bir inanca baðlanýp da sonradan sapýtmýþ topluluklarda iman düþüncesiyle cahiliyyet düþüncesinin birbirine karýþtýðý görülür.
Bu tür topluluk ve!a insanlar hiçbir inanç sahibi olmamýþ topluluklardan daha azgýn olurlar. Çünkü içinde bulunduklarý durumdan habersizdirler veya memnundurlar. inandýklarýyla yaptýklarý arasýnda bir tezat olduðundan iyiyle kötüyü ayýrmalarý mümkün olmaz. Hatta onlarýn bu halleri müslümanlarý dahi kendine çekerek bazý bozuk yönlerine raðmen iyi yönlerini benimseme hatasýna düþürebilir. Halbuki bu durum son derece hatalý ve yanlýþ bir yoldur.
Yolda atýlacak adým, müslümanýn câhiliyyet sistemi ve nizamýndan tam olarak sýyrýlýp ayrýlmaktýr. Yolun ortasýnda buluþma imkâný sözkonusu deðildir. Bu durum cahiliyyet ehlinin tamamýyla Ýslâm´a girmesiyle ortadan kalkacaktýr. Câhiliyyet ne kadar Ýslâm kýlýðýna bürünürse bürünsün ve müslüman olduðunu ne kadar iddia ederse etsin ortada bir yerde buluþma imkaný yoktur. Dâvet ve tavýrda ilk yol "sizin dininiz size benim dinim bana" olmalýdýr.
Sûrenin meâli:
"De ki:´Ey kâfirler! Ben sizin taptýklarýnýza tapmam. Siz de benim taptýklarýma tapýcý deðilsiniz. Ben asla sizin taptýklarýnýza tapacak deðilim. Siz de benim taptýðýma tapacak deðilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim banadýr"
Ynt: Kafirun suresi By: Kaan8/B Date: 14 Nisan 2015, 21:55:40
Esselamun aleykum
Allah Razi olsun
Ynt: Kafirun suresi By: Haktan7/b Date: 14 Nisan 2015, 21:57:15
Ve Aleyküm Selam .
Surenin Meali : "De ki:´Ey kâfirler! Ben sizin taptýklarýnýza tapmam. Siz de benim taptýklarýma tapýcý deðilsiniz. Ben asla sizin taptýklarýnýza tapacak deðilim. Siz de benim taptýðýma tapacak deðilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim banadýr"
Paylaþým Ýçin Allah Razý Olsun .
Ynt: Kafirun suresi By: ikranur 7d Date: 15 Mayýs 2015, 22:23:47
Paylaþtýðýnýz için teþekkür ederim. Allah razý olsun.
radyobeyan