Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Hurufu mukattaa By: armi Date: 22 Þubat 2010, 16:34:23
HURUF-U MUKATTAA




Kur´ân´ýn bazý sûrelerinin baþýndaki hece harfleri. Kur´ân´ýn yirmidokuz sûresi bu harflerle baþlamaktadýr. Bu sûrelerden üç tanesi bir; on tanesi iki; onüç tanesi üç; iki tanesi dört ve bir tanesi de beþ mukattaa harfiyle baþlamaktadýr.

Bu sûreleri þöylece sýralayabiliriz: Bakara, Âlu Ýmran, A´râf, Yunuþ Hud, Yusuf, Ra´d, Ýbrahim, Hicr, Meryem, Neml, Kasas, Ankebut, Rum, Lokman, Secde, Yâsîn, Sâd, Mü´min, Fussilet, Tâhâ, Þuarâ, Câsiye, Ahkâf, Kaf, Kalem, Þurâ, Zuhruf, Duhan.

Bu sûrelerin yirmiyedisi Mekke´de nazil olmuþtur. Bakara ve Âlu Ýmrân süreleri Medenîdir.

Ýslâm bilginleri Mukattaa harflerinin tam bir âyet olup olmamasý konusunda ihtilaf etmiþlerdir.

Bu harflerin ne anlama geldiði konusunda pek çok görüþ ileri sürülmüþtür.

Bir kýsým âlimlere göre bu harfler, Kur´ân´ýn esrarýndandýr. Allah bunlarýn hakikatini bilmeyi kendine tahsis etmiþtir. Bu görüþte olan âlimler haliyle onlarý tefsir etmekten kaçýnmýþlardýr. Görüþlerini teyid sadedinde seleften birtakým rivayetler de nakletmiþlerdir. Þa´bî, Süfyan es-Sevrî ve muhaddislerden bir topluluktan yapýlan rivayetlere göre onlar þöyle demiþlerdir: "Allah´ýn her kitabýnda bir sýrrý vardýr; bunlar da Kur´ân´daki sýrrýdýr. Bunlar, sadece Allah´ýn bildiði müteþâbihattandýr. Onlar hakkýnda konuþmamýz gerekmez (caiz olmaz). Onlara inanýr ve nakledildikleri gibi okuruz. Benzeri görüþler Hulefa-i Râþidîn ile Ýbn Mes´ûd´a da nisbet edilmiþtir (Kurtubî, el-Câmi´ li Ahkâmi´l-Kur´ân, Beyrut ty. 1, 154).

Özellikle kelâmcýlar bu görüþü tasvip etmezler; Allah´ýn kitabýnda, mahlûku için mefhumu olmayan þeyleri irad etmesini uygun görmeyip bu görüþü redde dair âyet ve hadislerden deliller nakletmiþ ve aklî deliller ileri sürmüþlerdir (Ýsmâil Cerrahoðlu, Tefsir Usûlü, Ankara 1976, s. 137).

Onlara anlam verenler ise, deðiþik birçok görüþ ileri sürmüþlerdir. Biz bunlardan sadece önemli bulduðumuz bir kaç tanesini nakletmekle yetineceðiz:

a- Bu harflerden her birinin Allah´ýn isim ve sýfatlarýyla baþka isimlere delâlet ettiðini ileri sürenlerin görüþü:

Bu konuda selefe nisbet edilen görüþler de vardýr. Bu görüþlerin büyük çoðunluðu Ýbn Abbâs´a nisbet edilir.

Meselâ Ýbn Abbâs´a nisbet edilen bir görüþe göre "Kâf-hâ-yâ-ayn-sâd" harfleri Allah´ýn þu isimlerine delâlet ederler "el-Kerîm, el-Hâdî, el-Hakîm, es-Sâdik" (Suyûtî, el-Ýtkân, Beyrut 1978, II, II). "Elif-lâm-mîm" harfleri, "Ben Allah´ým daha iyi bilirim" anlamýndadýr .

Buna benzer misâlleri çoðaltmak mümkündür. Bir kýsým âlimler, bazý gerekçeler ileri sürerek bu görüþe karþý çýkmýþlardýr. Her þeyden önce bu harflerin bu anlama geldiðine dair tutarlý bir dayanak mevcut deðildir. Meselâ bir "kaf" harfi için Allah´ýn "Kahir ismine delâlet ediyor da "Kuddûs", "Kadîr" veya "Kavî" isimlerine delâlet etmiyor? (Subhi es-Sâlih, Mebâhis fi Ulûmi´l-Kur´ân, Beyrut 1968, s. 241).

Ayrýca bir harf ya da harf gurubunun anlamýyla ilgili olarak bir sahabeden meselâ Ýbn Abbas´tan nakledilen farklý anlamlar o kadar çok ve birbirinden uzaktýr ki, bu durum rivayetlere itimadý sarsmaktadýr.

b- Kur´ân´ýn icâzýna delâlet ettiklerini söyleyenlerin görüþü:

Huruf-u mukatta ile muhataplara þu mesaj verilmektedir: Kurân-ý Kerîm, Araplarýn konuþmalarýnda kullandýklarý bu hece harflerinden oluþan kelimelerden meydana gelmektedir. Kur´ân bu kelimeleri kullanarak öyle bir ifade uslûbu ortaya koymuþtur ki beserin bunun gibisini ortaya koymasý mümkün deðildir. Oysa Araplar da konuþmalarýnda ayný hammaddeyi kullanýyorlar. Eðer bu Kur´ân Allah tarafýndan indirilmemiþ olsaydý, onlar da Kur´ân´ýn fesahatine denk bir fesahat tuttururlardý.

Bu görüþü ileri sürenler, görüþlerine gerekçe olarak da þunu söylerler: Bu harflerle baþlayan sûreler yirmidokuz âdet olup hece harflerinin sayýsý da yirmidokuzdur. Ayrýca her harf grubundan biri huruf-u mukattaa içerisinde Kur´ân´da zikredilmiþtir.

Arap dilinde kelimelerin harf sayýsý ile de Hurûf-u Mukattaanýn bir iliþkisi vardýr. Þöyle ki; Arap dilinde kelimeler ya bir, ya iki, ya üç, ya dört, ya da beþ harften oluþmaktadýr. Arapça´da beþ harften fazla harften oluþan kelime yoktur. Hurûf-u Mukattaa da birden baþlamak üzere beþ harfe kadar bir arada zikredilmiþtir

c- Uyarý harfleri olduklarýný söyleyenlerin görüþü:

Bu görüþü ileri sürenler, þöyle derler: Cahiliyye Araplarý da kasidelerinde birtakým tenbih (uyarý) edatlarýyla baþlar, böylece muhatabýn dikkatini kendi sözlerine çekmek isterlerdi. Kur´ân-ý Kerîm, onlarý kullandýðý uyarý harflerinden farklý olarak bu harfleri kullanmýþtýr. Çünkü bu harfleri kullanmaktan maksat, muhatabýn dikkatini çekmektir. O halde farklý harflerin kullanýlmasý, bu göýevi daha mükemmel bir þekilde yerine getirecekti ve Kur´ân da bunu yaptý.

Bu saydýðýmýz görüþlerin dýþýnda pek çok görüþ ileri sürülmüþtür. Ancak diðer görüþlerin hemen hemen tamamýnýn bir dayanaðý yoktur. Bu nedenle bunlarla iktifa etmeyi uygun gördük.


radyobeyan