Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Hunsa By: armi Date: 22 Þubat 2010, 16:27:53
HUNSA




Erkeklik ve diþiliði tam olarak belli olmayan çifte cinsiyetli insan, er-diþi.

Ýnsanlar, ya erkek veya diþi olmak üzere iki sýnýftýr. Kur´an-ý Kerimde bu gerçek þöyle ifade buyrulur: "Adem ve Havva´dan bir çok erkek/er ve kadýnlar üreten Rabbinizden korkun..." (en-Nisa, 4/´1).

"Ey insanlar! þüphesiz ki sizi, bir erkekle bir diþiden yarattýk. Birbirinizle tanýþasýnýz diye sizi milletlere ve Kabilelere ayýrdýk. Elbette ki Allah nezdinde en þerefli olanýnýz ondan en çok korkanýnýzdýr" (el-Hucurât, 49/13).

Cenab-ý Hak, hayvanlar ve bitkiler alemini de çift çift yarattýðýný haber verir: "Düþünüp ibret alasýnýz diye, biz her þeyi çift çift yarattýk" (ez-Zâriât, 51/49)."Yerin bitirdiklerinden ve bilmedikleri daha nice þeylerden bütün çiftleri yaratan Allah, noksan sýfatlardan münezzehtir" (Yâsin, 36/36)."Gökleri ve yeri yoktan var eden O´dur. O, sizin için kendi cinsinizden, hayvanlar için de kendi cinslerinden eþler yarattý. Allah sizi bu þekilde çoðalttý" (eþ-Þûrâ, 42/11).

Ýþte bu ilahi prensibin bir istisnasý olarak insanlar arasýnda nadir olsa, cinsiyet karýþýklýðý olan kimseler bulunur. Bunlardan bazýlarýnda hem erkek, hem de kadýn özellikleri bir arada olur. Bazan da iki cinsin de özelliklerini taþýmaksýzýn, gaita veya cinsiyet organýndan dýþarý atmasý gereken maddeleri, göbek yerinden ifraz ederler.

Ýþte bu gibi insanlar hunsa adýný alýrlar. Bunlarýn, erkek veya diþi olduklarý ortaya çýkarsa problem kalmaz. Ýslam ibadet ve muâmelelerinde sonuca göre iþlem görürler. Ancak erkek veya kadýn olduklarý belirlenemezse hunsa-ý müþkil adýyla haklarýnda aþaðýdaki hükümler cereyan eder.

Bir insanýn hunsa olmasý halinde; o kiþide ya iki uzvun bir arada bulunmasý veya her iki uzvun da bulunmamasý haline bakarak iki durum düþünülür. Þöyle ki: Bir hunsa da iki uzuv da bulunmazsa kendisinde sakal veya memenin varlýðýyla þüphe ortadan kalkar. Ýki uzuv da mevcutsa, idrar yeri hakem kýlýnýr. Eðer erkeklik uzvuyla idrar yapýyorsa erkek sayýlýr. Kadýnlýk uzvuyla bevlediyorsa kadýn olduðuna hükmedilir; diðer uzuv, zaid sayýlýr. Eðer iki uzuvdan da idrar yapýyorsa, idrarýn ilk çýktýðý uzva itibar olunur: diðerine itibar olunmaz (es-Serahsî, el-Mebsut XXIX, 91-92).

Ýki uzuvla bir anda idrarýný yapýyorsa, kendisinden daha çok idfar çýkan uzva göre hüküm verilir. Bu Ebû Yusuf´la, Ýmam Muhammed´e göredir. Ebu Hanife bu son durum hakkýnda susmayý tercih etmiþtir (Ömer Nasuhi Bilmen, Hukuk-ý Ýslâmiyye ve Istýlâhât-ý Fýkhiyye Kamusu V, 367).

Ýki uzuvdan eþit miktarda bevl çýktýðý taktirde ise Ebû Hanife´ye göre diðer belirtilerin ortaya çýkmasý beklenir. Þöyle ki, Erginlik çaðýnda erkekler gibi ihtilâm olur veya erkek gibi cinsel iliþkide bulunursa, yahut sakalý çýkarsa erkek olduðuna hükmedilir. Bunun aksine kadýn gibi ay hali görür ve memesi kabarý ortaya çýkar memesinden sut iner veya gebe kalýrsa yahut da kadýnlar gibi cinsel iliþkide bulunursa kadýn olduðuna hükmedilir. Bu son meselede Ebû Yûsuf ve Ýmam Muhammed susmayý tercih etmiþlerdir (es-Serahsî, a.g.e, XXlX, 104).

Hunsanýn, erkeðe veya kadýna meyletmesi ve ihtilam olmasý, hayýz görmesi gibi gizli konularda kendi sözüne itibar edilir. Bununla da durum ortaya çýkar. Ancak sonradan ortaya çýkan durum, onu yalanlarsa bu sözleri geçerliliðini kaybeder. Erkek olduðunu iddia ettiði halde çocuk doðurmasý gibi (Bilmen, a.g.e, V, 368).

Hunsây-ý müþkil olup durumu belli olmayan bir kimse miras býrakanýn ölümü hâlinde kendisinden önde baþka mirasçý býrakmazsa tek baþýna bütün mala varis olur. Fakat kendisiyle birlikte baþka mirasçý da bulunursa iki durumdan, daha kötü olanýna (esveü´l-hâleyn) göre mirasa hak kazanýr. Yani bir kere erkek, bir kere de kadýn farz edilerek miras hissesi hesaplanýr. Hangi durumda daha az miras alacaksa, ona göre iþlem yapýlýr. Eðer her iki halde de mirasçý olamýyorsa, kendisine hiç bir þey verilmez.

Meselâ, bir ölünün varisleri bir oðlu ile bir kýzýndan, bir de hunsây-ý müþkil bulunan bir çoðundan ibaret bulunsa, bu hunsaya bir kýz payý verilir. Çünkü bundan fazlasýný hakkettiði þüpheli olduðu halde, bu kýz payýný hakketmesi kesin olarak bilinmektedir.

Yine bir ölünün varisleri, kocasýyla ana baba bir kýzkardeþi ve baba bir kardeþi bulunan bir hunsayý müþkilden ibaret olsa bu hunsaya erkek kabul edilerek pay verilmez. Çünkü iki durumdan kötü olaný onun erkek farz edilmesidir. Eðer kýz kabul edilirse hisseye hak kazanýr. Ancak kýz olduðu da þüphelidir. Çünkü mirasa hak kazanma mirasçýlýðýn kesin olarak bilinmesine baðlýdýr (Ýbn Kudame, el-Muðnî, VII, 113, 121; es-Serahsî, el-Mebsut, XXIX, 91-114; es-Seyyid Sabik, Fýkhu´s-Sünne III, 454).

Hunsanýn sünnet olmasý konusunda görüþ ayrýlýðý vardýr. Þafii bilginlerinin bir kýsmý, buluð çaðýna varmadan fercinden sünnet edilir derlerken, diðer bazýlarý ne olduðu ortaya çýkýncaya kadar beklenilmesinin uygun olduðunu söylerler. Bu son görüþ daha doðrudur. Mâlikiler de ayný görüþtedir. Hanefilere göre ise, hunsayý erkek veya kadýnýn sünnet etmesi mekruhtur. Onlar bu konuda sünnet için bir cariye tutulmasýný doðru bulmuþlardýr .

Hanbelilere göre ise, bulûða erme sýrasýnda fercinden sünnet edilir (Muhammed Mahmut Hattab es-Sübuki, el-Menhelü´l-Azbü´l-Mevrûd, 1, 196).


radyobeyan