Karma Ekonomi By: ecenur Date: 22 Þubat 2010, 15:28:30
Karma Ekonomi
Karma ekonomi, iki evrensel ekonomik sistem olan "kapitalizm" ve "sosyalizm" arasýnda yer alan, fakat özü itibariyle kapitalist sistemin özelliklerini taþýyan bir ekonomik düzendir. Karma ekonomi düzeninin çaðdaþ kapitalizmin uygulamada vardýðý yeni bir aþama deðil, tamamen baðýmsýz üçüncü bir sistem olduðunu savunan görüþler de vardýr.
Karma ekonomi düzenini benimseyenlere göre kapitalist düzen liberalizme dayanmaktadýr. Bu toplumsal görüþte kiþinin haklarý ve çýkarlarý her þeyin üstünde tutulduðundan toplumun çýkarlarý ihmal edilmektedir. Kapitalizmin karþýsýnda yer alan "sosyalizm"de ise, toplumun çýkarlarý her türlü kiþisel çýkarýn üstünde tutulmaktadýr. Oysa "karma ekonomi" düzeninde, anýlan iki sistemin taþýdýðý temel çeliþkiler çözülmüþ, yani kamu yararýyla kiþisel çýkar baðdaþtýrýlmýþtýr.
Buna göre, kiþi ne her þeyin üstünde tutulmakta, ne de topluma feda edilmektedir. Ancak kiþilerin çýkarlarýyla toplumun çýkarlarýnýn çatýþmasý halinde toplumun çýkarlarý öncelik kazanmakta ve kiþinin bazý temel haklarý kýsýtlanmaktadýr. Örneðin, kiþinin mülkiyet ve miras haklarý, bazý durumlarda kamu yararý nedeniyle yasalarla sýnýrlandýrýlmaktadýr.
Karma ekonomi düzeninde hangi mallarýn ne miktarda üretileceði, yani kaynak daðýlýmý sorununun çözümünde, tüketici tercihleri esas alýnmaktadýr. Fakat, kaynaklarýn etkin kullanýmý açýsýndan, birçok alanda piyasa fiyatlarýnýn bu tercihleri doðru olarak temsil etmediði görülmektedir. Bu durumlarda devlet, "toplum tercihlerine uygun üretimi saðlamak gayesiyle piyasa mekanizmasýný düzeltici" önlemler almaktadýr. Böylece, tekelleþmeyi önlemek, herkese çalýþma olanaðý saðlamak, gelir daðýlýmýndaki dengesizliði azaltmak, iþçi-iþveren iliþkilerini düzenlemek gibi temel hedeflere yönelik önlemlerle, ekonominin istikrar içinde büyümesini saðlama görevini yüklenmiþ bulunmaktadýr.
Geliþmekte olan ülkelerde sermaye, teknik bilgi, giriþimci ve yetiþmiþ iþgücü kýtlýðýnýn yarattýðý darboðazlarýn kýsa sürede aþýlmasý için, "planlý bir karma ekonomi" düzenine ihtiyaç duyulmaktadýr. Kaynaklarýn israfýný önlemek ve sosyal adalet içinde hýzlý kalkýnmayý baþarmak için baþvurulan bu planlama, kamu kesimi için emredici, özel sektör içinse yol gösterici bir nitelik taþýmaktadýr.
Örneðin, 1982 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Anayasasý´nýn 166. maddesi, "ekonomik, sosyal ve kültürel kalkýnmayý, özellikle sanayinin ve tarýmýn yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hýzla geliþmesini, ülke kaynaklarýnýn döküm ve deðerlendirilmesini yaparak verimli þekilde kullanýlmasýný planlamak, bu amaçla gerekli teþkilatý kurmak" görevini devlete vermiþtir.
Türkiye´de uygulanan bu "planlý karma ekonomi" düzeninde, özel mülkiyet ve giriþim serbestisi, kiþinin temel haklarý olarak Anayasa´da yeralmaktadýr. Ancak devlet, kiþi haklarýný Anayasa ve baðlý yasalar çerçevesinde, kamu yararý nedeniyle sýnýrlama yetkisine sahiptir.
Karma ekonomi doktrini, büyük ölçüde çeþitli ülkelerdeki uygulamalarýn sonucunda ortaya çýkmýþ bir sentezdir. Tarihi geliþim içinde önce "karma ekonomi" anlayýþýnýn farklý uygulamalarý yaþanmýþ, daha sonra bu düzenin düþünce sistemi geliþmeye baþlamýþtýr. XX. yy´ýn sonuna yaklaþýlýrken, Türkiye dahil, dünya ülkelerinin çoðunda "karma ekonomi sistemi" benimsenmiþtir. Ancak, her ülkede düzeni belirleyen kurumlarýn yeri ve önemi deðiþtiðinden, sistemin "saf" þekline uyan örneðe rastlanmadýðý söylenebilir.
radyobeyan