Hud'a By: armi Date: 21 Þubat 2010, 20:18:22
HUD´A (ALDATMA)
Hile, aldatma, düzen kurma, insanýn içinde gizlediði þeyin aksini açýða çýkarmasý. Dilimizdeki "aldatmak" kelimesi, hud´a kelimesinin karþýlýðýdýr.
Ýslâm´da fertlerin birbirini aldatmasý yasak olduðu gibi, müslümanýn aldanmamasý da bir esastýr. Çünkü müslüman bir baþkasýnýn hakkýna tecavüz etmeyeceði gibi, kendi hakkýný da baþkasýna çiðnetmez. Gerek alýþveriþte olsun, gerek diðer sosyal münasebetlerde olsun bir müslüman ne aldatýr, ne de aldanýr. Böyle bir yola asla tenezzül de etmemeli ve bir müslümaný asla aldatmamalýdýr. Her müslüman diðer müslümanýn kardeþi olduðu için (el-Hucurât, 49/10) toplumun birlik ve beraberliðini, bozmak bundan da öte kardeþliðini temelinden sarsan böyle bir yola tevessül etmek haramdýr. Nitekim Hz. Peygamber çarþýda ýslak buðdayý, çuvalýn altýnda kuru buðday ile kapatarak sattýðý malýn hatasýný gizlemek suretiyle halký aldatmaya çalýþan kiþiye: "Bizi aldatan bizden deðildir" (Müslim, Ýmâm, 164; Ebû Dâvud, Büyü´, 50; Tirmizi, Büyü´, 72) ihtarýnda bulunmuþtur.
Kur´an-ý Kerim´de de "hud´a" kelimesi bazý ayetlerde geçmektedir: "Münafýklar Allah ve mü´minleri aldatmaya çalýþýrlar; halbuki yalnýz kendilerini aldatýrlar da, farkýnda bile olmazlar" (el-Bakara, 2/9); "Münafýklar Allah´ý aldatmaya çalýþýrlar, halbuki O, onlarýn aldatmalarýný kendilerine çevirir. Namaza kalktýklarý zaman da üþene üþene kalkarlar, insanlara gösteriþ yaparlar, Allah´ý pek az anarlar" (en-Nisâ, 4/142); "Eðer sana hile yapmak isterlerse, Allah sana yeter. Yardýmý ile seni ve mü´minleri destekleyen O´dur" (el-Enfâl, 8/62).
Görüldüðü gibi, âyetlerde münafýklarýn aldatýcýlýðýndan söz edilmekte, fakat Allah Teâlâ´nýn onlarýn aldatmasýna müsaade etmediði belirtilmektedir. Münafýklarýn, küfürlerini içlerinde gizleyip, sonra da dilleri ile müslüman olduklarýný söyleyerek, Allah´ý mü´minleri aldatmaya çalýþtýklarý vahiyle açýða çýkarýlmýþtýr. Çünkü yüce Allah insanýn içinden geçenleri ve niyetlerini de bilir. Zira O, insana þah damarýndan daha yakýndýr (Kaf, 50/16). Dolayýsýyla her þeye hâkim olan Allah, asla aldatýlamayacaðýný âyetleri ile açýklamýþtýr. Bu durum karþýsýnda münâfýklarýn böyle bir yola tevessül etmeleri, kendilerini aldatmaktan baþka bir þey deðildir.
Âyetlerde geçen "münafýklarýn Allah´ý aldatmalarý" sadece bir mecazdýr. Çünkü aldatma, insanýn içindeki bir çeþit hainlik olduðu için, âdeta münafýklar da þirklerini gizleyip, hile ve gurur ile iman ettiklerini ifade etmekle, hud´a yapmaya çalýþmaktadýrlar. Bu sebeple âyetteki aldatma ifadesi, münafýklarýn, normal bir insaný aldatmak için hilelere baþvuran bir kiþinin yaptýðý iþleri yaptýklarý için kullanýlmýþtýr.
Münafiklarýn bu hareketlerinin günahý kendilerine dönecektir. Bu sebeple de, kendilerinden baþkasýný aldatamamýþlardýr (el-Cessâs, Ahkâmü´l Kur´ân, I, 26).
Ayetteki bu kelimeler, münafýklarýn Allah´ý aldatabileceklerini sanmalarýna da hamledilebilir. Çünkü münafýk bir kiþi, gerçek mânada Allah´ý ve sýfatlarýný tanýyamamýþtýr (ez-Zemahþeri, el-Keþþâf, Mýsýr 1354, I, 31).
"Harb aldatmadýr (hiledir)" hadisi (Buhârî, Cihâd, 157; Menâkýb, 25; Müslim, Zekât, 153; Ebu Davûd, Cihad, 93). Âlimler bu hadise dayanarak, savaþta düþmana karþý aldatma ve hile yapmanýn câiz olduðunda ittifak etmiþlerdir. Savaþta imkanlar ölçüsünde hile ve tuzaðýn her türlüsüne baþvurulabilir. Fakat bunu yaparken, yapýlan anlaþmayý ve verilen emâný bozmamaya da gayret sarfedilmelidir. Bu tür anlaþmalarý bozacak davranýþlardan da azami ölçüde kaçýnýlýr. Prensip olarak düþman anlaþma þartlarýna uyduðu sürece Ýslâm Devleti de uyar. Düþman bunu çiðnerse, müslümanlar için de misliyle mukabele etme hakký doðar. Diðer yandan, yukarýdaki hadiste, savaþ sýrasýnda bütün kabiliyeti ortaya koyarak ve iyi düþünerek savaþý kazanma yollarýný araþtýrmanýn gerekliliðine de iþaret vardýr (Ýbn Hacer, Fethu´l Bârî, Mýsýr 1959, VI, 499).
radyobeyan