Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Hisse senetleri By: armi Date: 21 Þubat 2010, 20:04:52
HÝSSE SENETLERÝ




Birden çok kiþiler arasýnda ortak olan bir mal üzerinde, her bir ortaðýn hakký ve payý. Hisse; pay, nasip, belli bir zaman anlamýndadýr. Çoðulu "hises"tir. Senet ise; maddî ve mânevi dayanak, bir mal üzerindeki hakký belirleyen belge, vesîka anlamýna gelir. Hisse senedi; birden çok kiþilerin belli sermayeler koyarak kuracaklarý bir þirkette, onlarýn hisse miktarlarýný ve haklarýný gösteren belgeleri ifade eder.

Hisse, ortaklýk içinde söz konusu olacaðý için, kýsaca Ýslam´da ortaklýk anlayýþýný belirlemeye çalýþacaðýz. Þirket, sözlükte; iki maldan birisini diðeriyle, birbirinden ayrýlmayacak þekilde karýþtýrmak, demektir. Bir terim olarak ise; iki ve daha çok kimsenin ortak iþ veya ticaret yaparak, elde edecekleri kârý paylaþmalarý ve ortaya çýkacak zarara da katlanmalarý þartiyle kurduklarý ortaklýk, anlamýna gelir (Ýbnü´l-Hümâm, Fethu´l-Kadîr, V, 2; Ýbn Âbidin, Reddü´l-Muhtâr, III, 364; Ýbn Kudâme, el-Muðnî, V, 1).

Geleceðe ait borçlanmalarýn yazýyla tesbit edilmesi, taraflarýn inkâr etmesi hâlinde bir isbat vasýtasý olmasý için belge düzenlenmesi, Ýslâm´ýn öngördüðü hususlardandýr. Âyette "Ey iman edenler, belli bir vadeye kadar borçlandýðýnýz zaman, bunu yazýnýz" (el-Bakara, 2/280) buyurulur. Þirket sözleþmeleri ve hisse senetleri genellikle geleceðe ait hak ve menfaatleri belgelediði için, bu yazým kapsamýna girer.

Ýslâm hukukunda hisse senedi genellikle mufâvaza, inan ve mudârabe þirketlerinde söz konusu olur.

Mufâvaza, eþitlik esasýna dayanan bir ortaklýk çeþididir. Sermaye miktarlarýnýn eþit olmasý, kâr ve zararýn paylaþýlmasýnýn da eþitlik esasýna göre çözümlenmesi gerekir. Ortaklar birbirinin hem vekili ve hem de kefilidir. Özellikle tamamen þirket hesabýna çalýþan, bunun dýþýnda hiçbir özel mülkü bulunmayan, tüm harcamalarýný þirketten yapan aile þirketleri, kardeþler veya baba ile çocuklarý arasýndaki bazý ortaklýklar bu guruba girebilir. Burada hisse senetleri bütün ortaklar için eþitlik esasýna göre düzenlenir.

Ýnan þirketi iki ve daha çok kiþinin ticaret yapmak ve kân aralarýnda paylaþmak üzere ortaklýk kurmasýdýr. Burada sermayelerin eþit olmasý gerekmediði gibi, kârýn da sermaye oranlarýna göre paylaþýlmasý þart deðildir. Ancak zarara sermaye oranlarýna göre katlanýlýr. Bu þirket çeþidi, günümüzdeki anonim ortaklýklarýn benzeridir. Ancak Ýslâm hukukunda ortaklarýn haklarýný koruyucu nitelikteki bazý tedbirler dikkati çekmektedir (es-serahsî, el-Mebsût, II, 151; Ýbnü´l-Hümâm, Fethu´l-Kadîr, V, 20; el-Kâsânî, Bedâyiu´s-Sanâyi, VI, 57; Ýbn Âbidin, Reddü´l-Muhtâr, III, 372).

Ýnan þirketinde, sermayeler þirkete teslim edilip mala dönüþtükten sonra, haklar, hisseler oranýnda þirketin tüm mal varlýðýna intikal eder. Þöyle ki; 10 kiþi 10´ar milyon lira sermaye koyarak bir ortaklýk kursalar, þirket sermayesi 100 milyon lira olur. Bu para mala dönüþünce, her ortaðýn tüm þirket mal varlýðý üzerinde onda bir hakký doðar. Baþlangýçta 10 milyon lira sermayesini ve onda bir oranýndaki hakkýný belirleyen yazýlý bir belge düzenlenip, ortaðýn eline verilirse, bunun ekonomideki adý "hisse senedi" olur. Kâr, ortaklar arasýndaki anlaþmaya göre paylaþýlýr. Zarara ise, her ortak onda bir oranýnda katlanýr. Yýl sonlarýnda kârýn hiç daðýtýlmamasý yahut kýsmen daðýtýlmasý ortaklarý ekonomik bakýmdan etkilemez. Daðýtýlmayan kâr þirketin mal varlýðýna yansýyacaðý için hisse büyümüþ olur. Hareketli bir ticaretten sonra, diyelim beþinci yýlýn sonunda, hisselerin para olarak belirlenmesi gerekse, bütün borçlar ve amortisman bedelleri düþüldükten sonra þirketin müsbet mal varlýðý yeni fiyatlar üzerinden deðerlendirilince, iki milyâr lira olsa, her bir ortaðýn hissesi 10 milyondan 200 milyona çýkmýþ olur. Ýlk kuruluþ sýrasýnda; üzerinde 10 milyon lira yazan hisse senedi iptal edilerek, ortaklara bunun yerine 200´er milyon lira yazan yeni hisse senedi verilecektir. Çünkü þirketin yeni sermaye durumuna veya mal varlýðýnýn yeniden deðerleme sonucuna göre hisseler 20 kat büyümüþtür. Günümüz anonim þirketlerinde ise, bazan çeyrek asýr geçtiði halde hiç deðiþtirilmemiþ hisse senetleri vardýr. Yukarýdaki örneðimizde, üzerinde on milyon yazan hisse senetleri devam ettirilirse, iki milyar mal varlýðýna karþýlýk yüz milyon ana sermaye çeliþkisi ortaya çýkar. Gerçekte onda bir hisseye sahip olan ortak bu hisse senedini % 300 kârla 30 milyona satsa, gerçekte ikiyüz milyonluk hakkýný yaklaþýk yüz yetmiþ milyon eksiðine devretmiþ olur. Ýþte Ýslâm, hisse senedi konusunda, ana paraya deðil de, ortaklýðýn mal varlýðý prensibini esas almakla ortaklarýn haklarýný korumuþtur. Böyle bir uygulama, halkýn tasarruflarýný doðrudan doðruya yatýrýmlara çeker ve ekonomik hayatýn hýzla geliþmesine katkýda bulunabilir.

Mudârebe þirketi ise, bir veya daha çok ortak sermayeyi, diðer ortak da yalnýz çalýþmasýný ortaya koyarak kurduklarý þirkettir. Toplumda, elinde büyük meblaðlara ulaþan nakit parasý olan birçok kimseler bunu iþletmek, ticarî bir iþte kullanmak ister. Ancak bilgisi, tecrübesi veya saðlýðý elveriþli olmadýðý için bu arzusunu gerçekleþtiremez. Yine toplumda bilgili, yetenekli ve ticaret iþine yatkýn birçok kimseler de sermaye yokluðundan dolayý ticarete atýlamaz. Ýþe, mudârabe þirketi birbirine muhtaç olan bu iki unsuru bir araya getirir ve iki taraf da bundan kârlý çýkar.

Mudârabe için sermaye verilirken, kârýn paylaþýlma þartlarýnýn da belirlenmesi gerekir. Kâr sermâye sahibi ile iþletmeci arasýnda I/2,1/3, 2/3 gibi bütün kârýn (þâyi) bir cüz´ü olarak belirlenir (es-Serahsî, a.g.e., XXII, 27; el-Kâsânî, a.g.e., VI, 85; Ýbn Rüþd Bidayetü´l-Müctehid, II, 234; Ýbn Kudâme, el-Muðnî, V, 30; Ýbn âbidin, a.g.e, IV, 505).

Mudârabede, hisse senedi, kâr ortaklýðý niteliðindedir. Çünkü sermayeyi çalýþtýran iþletmeci yalnýz kâr üzerinde, anlâþma þartlarýna göre hak sahibi olur: Kasýt veya kusur bulunmadýkça, meydana gelecek zarardan sorumlu olmaz. Zarara yalnýz sermaye sahibi katlanýr. Bu takdirde iþletmeci, kâr olmadýðý için meccânen çalýþmýþ olur.


radyobeyan