Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Hicri takvim By: armi Date: 20 Þubat 2010, 15:04:16
HÝCRÝ TAKVÝM




Hz. Peygamber (s.a.s)´in Mekke´den Medine´ye hicretini tarih baþlangýcý olarak alan takvim. Hicrî Kamerî takvime Ýslâm takvimi de denir. Ayýn yörüngesi üzerinde dönüþüne göre düzenlendiði için kamerî (ay) veya hicrî adý verilmiþtir. Ay yani kamerî takvimi ilk olarak Bâbillilerin kullandýðý bilinmektedir.

Müþrikler Ýslâm´dan önce Kusay b. Kilâb´a verdikleri önemden dolayý Onun ölümünü tarih baþlangýcý olarak kabul etmiþlerdir. Ancak Fil olayýndan sonra tarih baþlangýcý olarak bu olay kabul edilmeye baþlanmýþtýr (Tarihu´l-Yakubî, II,17). Taberî´de geçen, Peygamberimiz (s.a.s)´in Medine´ye hicretiyle tarih kullandýðý þeklindeki bilgilerin ne derece sýhhatli olduðu bilinmemekle beraber, bunun kesinlik kazandýðý dönem Hz. Ömer (r.a) döneminde kabul edilen hicrî takvimle baþlamýþtýr (Taberî, Tarihu´l Umem ve´l Mûlük, II,253. Buhârî, et-Târihu´l-Kebîr,I,10).

Medine´de Ýslam devletinin kurulmasýndan Hz. Ömer (r.a.) devrine kadar müslümanlar bazý önemli olaylarý tarih baþlangýcý kabul edip buna göre zamanlarýný tayin etmekteydiler. Meselâ; Fil olayý, ficâr savaþý, zelzele yýlý, veda haccý yýlý ve bazý önemli zatlarýn ölümü gibi olaylar tarih baþlangýcý olarak kabul edilmekteydi. Ancak bu, zaman zaman karýþýk bir durum arzediyordu. Hz. Ömer (r.a) bu karýþýklýðý gidermek amacýyla konuyu diðer sahabelerle istiþare etti. Bu sýrada meydana gelen olay bunun gerekliliðini bir kat daha arttýrdý. Yemen Valisi Ya´la b. Ümeyye Hz. Ömer (r.a)´a gün, ay ve yýlý belli olmayan bir mektup gönderir. Ayný þekilde yýlý belli olmayan vadesi Þaban ayý, diye kaydedilen bir senet Basra Valisi Ebû Musa el-Eþarî´ye getirilir. Sözkonusu senette geçen þaban kelimesinin, bu yýla mý, geçen yýla mý, yoksa gelecek yýla mý ait olduðu meselesi kesin olarak anlaþýlmayýnca bu tarih ve sened ihtilafa sebeb oldu ve konunun önemini ortaya çýkardý. Sahabiler meseleyi görüþerek tarih baþlangýcý konusunda Ýran, Yunan vb. gibi ülkelerin takvimlerini benimseme tekliflerini ileri sürdüler. Ancak bu teklifler kabul görmeyince Hz. Ali (r.a) takvimin hicretin baþlangýç olmasý gerektiðini ileri sürdü. Onun bu görüþü derhal benimsendi. Hz. Peygamber (s.a.s), rebiülevvel ayýnda hicret etmiþti. Ancak kamerî yýl muharrem ayý ile baþladýðýndan tarih iki ay sekiz gün geri alýnýp Hicrî takvimin baþlangýcý 23 Temmuz 622 olarak tesbit edildi.

Milâdî ve Rûmî tarihler gibi on iki ay esasýna dayanan hicrî yýl muharrem ayý ile baþlar ve zilhicce ile sona erer. Hicrî (kamerî) aylar þunlardýr: Muharrem, safer, rebiülevvel, rebiülâhir, cemâzielevvel, cemâzielâhir, recep, þaban, ramazan, þevvâl, zilkade,

Yazýþmalar ve iktisâdî sahalarda rahatlýkla kullanýlan bu takvime karþýlýk milâdî takvimde, ziraata ait vergilerin toplanmasýnda yardýmcý olmuþtur. Ýslâm takvimi, müslümanlara mâl olmuþ bir takvimdir ve hatta okuma-yazmasý olmayan bir kimsenin bile kullanabileceði bir vasýtadýr. Bu takvimin hesaplarýný yapmak, ramazanýn ne zaman baþlayacaðým bilmek, ne zaman namaz kýlýnacaðýný belirlemek için ince astronomi bilgilerine gerek yoktur. Ayýn 29. günü güneþin battýðý taraftaki gök ufkuna dikkatle bakýlýr, þayet yeni ayýn o incecik hafi batý ufku üzerinde görünmüþse, ay doðmuþ ve takvime göre ertesi ayýn ilk günü baþlamýþ olur: Hilâlin bu görüntüsü 5-6 dakika sürer ve sonra kaybolur. Þayet bir görüntü tesbit edilememiþse ay otuz gün sürecektir bu kesindir, yani ertesi akþam ufukta kesinlikle hilâl görülür. Þayet 29. günü göðün bulutlu olmasý sözkonusu ise o ayýn 30 gün süren bir ay olduðu kabul edilir (Muhammed Hamidullah, Ýslâm Peygamberi, çev, S. Tuð, II, 857)- Ayrýca hilâlin hareketleri de kesin olarak belli deðildir. Bazen ay bütün hareketlerini 29 günde, bazen 30 günde tamamlar.

Hicrî takvim hicreti esas alýr. Günümüzde kullanýlan milâdî takvim ise Hz. Ýsa´nýn doðumunu ´tarih baþlangýcý olarak esas almaktadýr.

Hicrî yahut kamerî yýlý, milâdî yýla çevirmek için þöyle bir formül kullanýlmaktadýr: Hicrî yýl sayýsýný 33´e bölüp çýkan sayýya 622 eklenir ve milâdî yýl bulunur. Milâdi yýl = (hicrî yýl x 32/33) + 622 formülü ile bulunur. Mesela: 1000 yýlýnýn % 3´ü 30 eder, geriye 970 kalýr. Bu sayýya 622 eklenince karþýlýðý olarak milâdî 1592 yýlý bulunur. Milâdî yýlýn hicrî yýl karþýlýðýný bulmak için de þu formül kullanýlýr: Hicri yýl = (milâdî yýl-622) x 33/32, meselâ; (1453-622) x 33/32 = 857

Hicrî ve rûmî takvim uzun müddet müslümanlarca kullanýlmýþ 26 Aralýk 1925 tarihinde yürürlükten kaldýrýlmýþtýr. Hz. Ömer (r.a)´ýn tesis ettiði hicrî takvim batýlýlaþma sürecinin bir devamý olan inkýlaplarýn, Ýslâm hukukunu yürürlükten kaldýrmasý sonucu, bu hukukun bir parçasý olan hicrî takvim de kaldýrýlarak müslümanlarýn Ýslâm dünyasý ile olan baðlarý koparýldý. "Ey iman edenler, Yahudileri ve Hýristiyanlarý kendinize dost (ve hâkim) edinmeyin. Onlar ancak birbirlerinin dostudurlar. Ýçinizden kim onlarý dost ve danýþýlacak makam edinirse, o da ondandýr. Þüphesiz Allah o zalimler gürûhunu baþarýya ulaþtýrmaz (el-Mâide, 5/51).


radyobeyan