Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Heykel By: armi Date: 20 Þubat 2010, 14:57:22
HEYKEL




Taþ, tunç, mermer ve piþmiþ toprak gibi dayanýklý maddelerden yapýlmýþ insan ya da hayvan görüntüsü, simgesi. Heykel, Ýslâm terminolojisinde "suret" kavramý içerisinde deðerlendirilmiþ resim anlamýndaki suretten bunu ayýrmak için "gölgeli suret" deyimi kullanýlmýþtýr. Heykel, þekil olarak müþriklerin tapýndýðý putlarla ayný olmakla birlikte kendisine tapýnýlan anlamda put olmadýðý için suret kavramý içerisinde ele alýnmýþ ve onunla birlikte hükme baðlanmýþtýr.

Kur´an, heykelden put anlamý dýþýnda bir yerde söz etmekte, hakkýnda herhangi bir hüküm vermemektedir. Sebe´ sûresinde cinlerin bir kýsmýnýn Hz. Süleyman´ýn emrinde çalýþtýðý bildirildikten sonra "Ona dilediði gibi kaleler, heykeller, havuzlar kadar (geniþ) leðenler, sabit kazanlar yaparlardý"(Sebe 34/13) buyurulmaktadýr. Bu âyet bilginlere göre Hz. Süleyman devrinde heykel yapmanýn mübah olduðunu ifade etmektedir. Ama yine bilginler Hz. Süleyman devrine ait olan Rasulullah (s.a.s.) den gelen haberlerle ortadan kaldýrýldýðýný, Ýslam dini tarafýndan neshedildiðini söylemektedirler.

Kur´an, Hz. ibrahim (a.s.)´ýn putlarý, heykelleri kýrdýðýný anlatmaktadýr. Rasul (s.a.s.)´da Mekke´nin fethinde Kâbenin içinde, çevresinde ve Safa ile Merve tepeleri üzerinde bulunan putlarý (heykelleri) kýrýp temizletmiþtir.

Rasulullah (s.a.s.)´dan gelen hadisler heykel (suret) yapmayý yasaklamaktadýr. Bu konuda gelen haberler tevâtür derecesine ulaþacak kadar çoktur. (Resim için bk. Resim mad.)

Hz. Âiþe (R. anha) dan Nebi (s.a.s.)´in þöyle dediði nakledilmiþtir: "Kýyamet günü en þiddetli azaba uðrayacak olanlar, yaratma hususunda kendisine Allah´ýn yerine koyup, kendini ona benzetenlerdir" (Buhari, libas, 39; Nesai, Zinet, 112-114).

Ýbn Abbas (r.anhum)´a Iraklý bir adam gelip; Þu suretleri yapýyorum, bu konuda ne dersiniz diye sorunca, o, þu cevabý vermiþtir: Yaklaþ, yaklaþ, Muhammed´i (s.a.s.)´ þöyle derken iþittim: "Kim dünyada bir sûret yaþarsa, Kýyamet günü buna can vermekle yükümlü tutulur. Halbuki ona can verecek deðildir." Ýbn Abbas ve Ebû Hureyre´nin naklettiði baþka bir rivayet þöyledir: "Kim suret yaparsa, ona can verilinceye kadar azap olunur. Halbuki bu surete can verebilecek deðildir" (Nesai, Zinet,113). Ýbn Ömer´den, Nebi (s.a.s.)´in þöyle dediði nakledilmiþtir: "Suret yapan kimselere kýyamet gününde azap olunur ve kendilerine; yarattýðýnýz þeylere can veriniz, bakalým denilir" (Nesai, Zinet, 113).

Ýmam es-Sindi, Nesâi Hâþiyesinde yukarýdaki Ýbn Abbas ve Ýbn Ömer hadislerini þöyle açýklar: Ýbn Abbasa hükmü sorulan "suret" ten maksat "canlýlara ait sûretler" dir." Sureti diriltinceye kadar azap olunmaktan maksat, azabýn sona ereceði zamaný belirtmektir. Hadiste; sureti hiçbir zaman diriltemeyeceklerinin belirtilmesi azabýn devamlý olarak uygulanacaðýný ifade eder. Ancak es-Sindi, yukarýda sözü edilen azabýn, suret yapma sebebiyle dinden çýkan kimse ile ilgili olduðunu belirtir. Ve bunun da üç þekilde ortaya çýkabileceðini ifade eder. a) Helal kabul ederek suret yapmak, b) Tapýnmak amacýyla yapmak, c) Zaten mü´min olmayan kimsenin suret yapmasý? Bu üç sýnýfýn dýþýnda kalanlar, sureti helal saymadan ve tapýnma kastý da taþýmaksýzýn yapmýþsa bu fiili sebebiyle "asi" olur. Hak ettiði azabý Allah affetmezse azap görür, sonra azaptan kurtulur. Yahut da bu azaptan maksat; iþin çirkinliðini þiddetle ortaya koyup, yasaklayarak suret yapýmýný engellemektedir. Bu son deðerlendirmeye göre, hadisin açýk anlamýnýn kastedilmediði düþünülebilir (es-Sindi, ö 136/1724 Haþiye Süneni´n-Nesâi, Ýstanbul 1931, VIII, 215).

Heykelin yasaklanma nedeni: Yukarýda zikredilen hadisler incelendiðinde heykelin yasaklanma nedenini de ifade ettikleri görülür. Ýslam bilginlerinin ortaklaþa belirttiklerine göre heykelin yasaklanma nedeni, onlarý yapanlarýn Allah´ýn yarattýklarýna benzetmeye çalýþmalarý kendilerini yaratýcý yerine koymuþ olmalarýdýr. Yasaðýn hikmeti ise, insanlarý putperestlikten uzaklaþtýrmak, saf tevhid inancýný þirk ve putperestlikten korumaktýr. Çünkü bütün kavimlere putperestlik heykel yoluyla girmiþtir.

Âyette Nuh Peygamberin kavmi ile ilgili olarak þöyle buyrulur: "Sakýn ilahlarýnýzý býrakmayýn "ved ", "suvâ", "Yeðâus", "Nesr" gibi putlarýnýzdan vazgeçmeyin, dediler. Böylece bir çok insaný sapýttýlar. Sen bu zalimlerin sadece sapýklýklarýný arttýr" (Nuh, 71 /23-24). Bunlar Nûh kavminin Allah´tan baþka kendilerine taptýklarý putlarýnýn adlarýdýr. Abdullah bin Abbas ve Muhammed bin Kays´tan þöyle dediði nakledilmiþtir: Ayette adý geçen put isimleri Nuh kavminin bazý salih kimselerinin adlarýydý. Bu kimseler öldükten sonra, þeytan onlarýn birer heykelinin dikilmesini öðütleyerek: "siz onlarýn yaptýklarýný bu heykeller aracýlýðýyla hatýrlar ve yaparsýnýz." der. Þeytanýn bu yanýltmasýna kanan insanlar o salih kimselerin heykellerini yaparak dikerler. Önceleri güzel amelleri hatýrlamada birer araç olan heykeller, bir kaç nesil geçtikten sonra nitelik deðiþtirir ve kendilerine tapýnýlan birer put halini alýrlar. Ýþte Ýslam´dan önceki arap toplumunda bu putlarý yeni ilavelerle devir almýþ ve onlara tapýnýrken Ýslam güneþi doðmuþtur (Ýbn Kesir, Muhtasaru Tefsiri Ýbn Kesir, 7. baský, Beyrut 1402/1981, III, 554).

Sonuç olarak, Ýslam´ýn heykel yasaðýnýn kökeninde tevhid inancýný korumak, yaratmada yüce yaratýcýya benzemeyi engellemek, mahrem yerleri tasvire karþý tedbir almak ve zararý faydasýndan çok olan bir alanda israfý önlemek gibi sebebler yatar. Diðer yandan Ýslam´da ne Hz. Peygamberin ve ne de din büyüklerinin heykellerle tasvir edilmeye ihtiyaçlarý yoktur. Onlar mû´minlerin gönüllerinde taht kurmuþ, mesaj ve doktrinleri Ýslam toplumunda baþ tacý edilmiþtir. Hatta Ýslam Peygamberi sözle aþýrý övmeyi bile yasaklamýþtýr. O þöyle buyurur: "Hristiyanlarýn Meryem oðlu Ýsa´yý övdükleri gibi beni övmeyiniz. Yalnýz, Allah´ýn kulu ve elçisidir. Deyiniz" (Buhari, Enbiya, 48; A.B. Hanbel, Müsned, I, 23, 24, 47, 55).

Þamil ÝA




radyobeyan