Hervele By: armi Date: 20 Þubat 2010, 14:54:00
HERVELE
Koþmak, koþar gibi süratlice yürümek, Bir kudsî hadiste: ".....kulum bana yürüyerek gelirse, ben ona hervele ile giderim..." (Buhârî, Tevhîd, 15; Ýbn Mâce, Edeb, 58) buyurulmaktadýr. Hadiste geçen "hervele", koþmak diye terceme edilmiþtir.
El-Leys´e göre, yürüme ile koþma arasý bir gidiþtir. Þemmer´in et-Temîmî´den nakline göre "hervele"; çok süratli koþmanýn iki derece daha yavaþ olan üçüncü derecedeki bir koþma þeklidir-ki iki tarafa sallanarak koþmadýr. (Ebu Mansur Muhammed b. Ahmed el-Ezherî; "Tezhib el-Luðða ".
Fýkýh terimi olarak "hervele"; Mekke´de, Kâbe yakýnlarýnda bulunan Safa ve Merve arasýnda sa´y ederken, iki tepe arasýndaki vadiye gelindiðinde burayý süratlice geçmektir. Hanefî mezhebinde hervele yapmak sünnettir (el-Hac Mehmet Zihni, Ni´met-i Ýslâm, 539).
Kâbe yakýnýnda, iki tepe olan Safa ile Merve arasýnda gidip gelmek Allah tarafýndan Hz. Ýbrahim (a.s)e, hacc ile birlikte öðretilen ibadetlerdendir. Bilâhare câhiliye Araplarý, Safa ve Merve´de iki tapýnak yapýp, bunlarý Ýsaf ve Nâile adlý iki puta adadýlar ve onlara tapýnmaya baþladýlar. Araplar müslüman olduklarýnda Safa ile Merve arasýnda gidip gelmenin, eski hacc geleneðinin bir parçasý mý, yoksa sonradan putperestler tarafýndan uydurulmuþ bir tapýnma biçimi mi olduðu ve iki tepe arasýnda gidip geldiklerinde þirke düþmüþ olup olmayacaklarý konusunda sorular sormaya baþladýlar. Bunun üzerine; "Safa ile Merve Allah´ýn niþanlarýndandýr. Kim Ka´be-i Muazzama yý hacceder veya umre yaparsa, bu iki tepeyi tavaf etmesinde bir günah yoktur. Kim kendiliðinden bir iyilik yaparsa bilsin ki, Allah karþýlýðýný verir ve her þeyi bilir" (el-Bakara, 2/158) âyeti nazil olmuþtur (Müslim, Hac, 264; Ebu´l-Ala el-Mevdûdî "Tefhimü´l-Kur´an" tercemesi, I,112; Seyyid Kutub, "Fî Zilâli´l-Kur´ân" tercemesi, I, 311).
Müslümanlarýn bu hareketleri (Safa ile Merve arasýndaki sa´yi sormalarý), aldýklarý terbiyenin ve ruhlarýnda iman mefkûresinin meydana getirdiði aydýnlýðýn ifadesiydi. Bu aydýnlýk, câhifiyyet devrinde yaptýklarý herþeyden onlarý alýkoyuyordu. Bu bakýmdan o derece hassas idiler ki câhiliyet devrinde yaptýklarý herþeyden çekinir oldular ve o þeylerin Ýslam´da yasak olduðu hükmüne vardýlar. Ýþte bu yüzden yukarýdaki âyet inmiþtir (el-Vahidî, " Esbâbu´n-Nüzûl, 24).
Hz. Muhammed ve ashâbý, Hudeybiye´den sonra kaza umresi için Mekke´ye geldiklerinde, o Kureyþ´e karþý yorgun ve bitkin görünmemek için, Nebi (s.a.s)´ýn emriyle tavaf sýrasýnda remel yaptýlar. Ebu´t-Tufeyl, Ýbn Abbas´a sorar: Kâbe´yi üç tavaf remel ve dört tavaf âdî yürüyüþ sünnet midir? Kavmin bunu söylüyor. Ýbn Abbas; "Hem doðru söylemiþler hem yanlýþ" cevabýný verdi. Bu sözünüzün anlamý nedir? sorusuna ise Ýbn Abbas þu cevabý verdi: "Rasûlullah (s.a.s) Mekke´ye geldi de müþrikler: Gerçekten Muhammed ile ashabý zayýflýktan Ka´be´yi tavaf edemiyorlar, dediler. O´nu kýskanýyorlardý. Bunun üzerine, Rasûlullah (s.a.s) ashabýna üç tur remel yapmalarýný, dört tur da normal yürümelerini emir buyurdu" (Müslim, Hac, 237).
Hanefî Mezhebi´ne göre, adý geçen iki tepe arasýnda gidip gelmek vâcip olduðu gibi, Safa tepesinden sa´ye baþlamak da vaciptir. Sa´yi terkeden veya buna Merve´den baþlayanýn kurban kesmesi gerekir. (Müslim, Hac 259-263, Sahîh-ý Müslim, Terc. ve Þerh, A. Davudoðlu, VI, 545 vd. es-Serahsi, "el-Mebsût, menâsik, babü´s-sa´y; es-Seyyid Sabýk, "Fýkhu´s-Sünne, I, 711).
radyobeyan