Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Havale By: armi Date: 19 Þubat 2010, 22:03:45
HAVALE




Gönderme, nakletme, bir iþi baþkasýna gördürme, devretme. Borçlunun borcunu doðrudan doðruya deðil de üçüncü bir þahýs veya kurum aracýlýðýyla ödemesi. Fýkýhta; "borcu bir kiþiden baþka bir kiþiye nakletmektir" diye tanýmlanmýþtýr (Fetâvây-ý Hindiyye tercümesi VI,187). Mecellenin tarifine göre "deyni (horcu) bir zimmetten diðer ümmete nakletmektir" (mad. 673).

Borçlunun ister bu üçüncü þahýsta (muhalün aleyh) alacaðý olsun ve bu alacaðýný borçlu bulunduðu kiþiye havale etsin (kaynaklardaki ifadesiyle; alacaklýsýný o kiþiye havale etsin) "Seni, bendeki þu kadar alacaðýný almak üzere filana havale ettim" demesi gibi, isterse sözleþme yaparak onun vasýtasýyla borcunu ödesin, ikisi de havale kapsamýna girer.

Ýslâm Hukuku´nda havale ile ilgili olarak kullanýlan özel terimler vardýr:

Muhil:
Havale eden (eski borçlu) Muhalün leh: Havale edilen (borcun kendisine ödenmesi gereken alacaklý)

Muhalün aleyh:
(Havaleyi kabul eden, eski borçlunun yerini alan yeni borçlu)

Muhalûn bih:
Havale konusu olan borç

Havale bir akid (hukuki sözleþme) dir. Her akidde olduðu gibi havale akdi de "icab" ve "kabul" ile gerçekleþir. Borçlunun alacaklýya "alacaðýný almak üzere seni filâna havale ettim" veya "sana olan borcumu filandan al" demesi icab; alacaklýnýn da: "Kabul ettim" demesi kabuldür.

"Kabul", hem alacaklý hem de havaleyi ödeyecek (muhalün aleyh) tarafýn rýzasýyla gerçekleþir.

Havale akdiyle borçlu, borcu kendi üzerinden baþka bir þahsa nakletmiþ yani ona havale etmiþ olur. Borç kendisine havale edilen kiþi ve alacaklýnýn kabuluyle akid tamamlanmýþ olur. Muhalün aleyh (havaleyi kabul eden, yeni borçlu) tarafýndan borcun ödenmesiyle de akit sona erer.

Havale iþleminin daha iyi anlaþýlmasý için birkaç örnek verelim:

1.
Borçlu olan A, alacaklýsý B´ye bir çek yazýyor. B çekle ilgili bankaya gidiyor, parayý alýyor. Bu bir havaledir. A, B´yi kendi namýna ödeme yetkisi verdiði bankaya havale ederek borcunu ödemiþ oluyor.

2. Ankara´da oturan A´nýn, Ýstanbul´da oturan B´ye þu miktarda bir borcu vardýr. Bu borcunu ödemek için A, ya bizzat Ýstanbul´a gidecek -ki bu masraflý bir yoldur- veya postahaneye giderek bir havale gönderme formu dolduracak, belli bir ücret ödedikten sonra borcunu havale edecektir. A hem masraftan kurtulmak hem de daha güvenli bir þekilde parasým göndermek için posta havalesini tercih ediyor.

3.
A Ýstanbul´a giden C ile de borcunu havale edebilir. Yahut yine Ýstanbul´da oturan ve kendisine borcu olan D ile haberleþerek borcunu kendi alacaklýsý B ye ödemesini isteyebilir. Ancak bu son þýk her zaman güvenli olmaz ve istenen neticeyi vermez.

Örneklerden de anlaþýlacaðý gibi havale, borç iliþkilerinde ve ticârî iþlemlerde kolaylýk saðlamak için, sosyal bir ihtiyacý karþýlamak üzere meþru kýlýnmýþ bir akiddir. Þartlarýný yerine getirerek yapýlacak bu akid, insanlarýn birbirlerini daha iyi tanýmalarýna, iliþkilerini ona göre düzenlemelerine, bu vesileyle baþka iyi münasebetler tesis etmelerine yardýmcý olabilir.

Sosyal hayatta hoþgörü, birbirine güven, verilen sözü yerine getirme, Ýslâm´ýn bize öðrettiði önemli prensiplerdir. "Ey iman edenler (yaptýðýnýz) akidleri yerine getirin" (el-Mâide, 5/1); "Ve o (mü´minler) emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler" (el-Mü´minûn, 23/8) buyurulmuþtur.

Hadis-i Þerifte, muameleleri kolaylaþtýrmak için, ödeme gücü olan birisine havale edilerek alacaðýný ondan almasý istenen kiþinin bunu olumlu karþýlamasý ve buna uymasý istenmiþtir: "Zengin bir insanýn borcunu ödemeyip uzatmasý zulümdür. Bir kimse böyle zengin, borcunu ödemeye gücü yeten birisine havale edilince ona uysun, o havaleyi kabul etsin" (Ö. N. Bilmen, Ýstýlahutü´l Fýkhiyye, Kamus, VI/298).

Havalenin Þartlarý

1
. Muhil, muhalün leh ve muhalün aleyhin âkil-balið olmasý

2. Muhalün leh ve muhalün aleyhin havaleyi rýzasýyla kabul etmesi

3. Muhalün lehin havale meclisin de hazýr bulunmasý

4. Muhalün bih´in ödenmesi lâzým olan belirli bir borç olmasý

Havale üç kýsma ayrýlýr:

1. Havale-i muaccele:
Havale edilen þeyin hemen ödenmesi lâzým geldiði þeklinde yapýlan havale.

2. Havale-i müeccele: Havale edilen þeyin belli vadesi geldiðinde ödenmesi lâzým geldiði biçiminde yapýlan havale.

3. Havale-i mübheme: Ta´cil veya tecili açýklanmadan yapýlan havale.

Muhil´in, "muhalün aleyhteki alacaðýndan yapýlmasý" kaydýyla yaptýðý havaleye "mukayyed havale"; böyle bir kayýt bulunmayan havaleye de "mutlak havale" denir. Eðer muhilin, muhalün aleyhte alacaðý yoksa, muhalün aleyh havaleyi ödedikten sonra asýl borçluya (muhule) müracaat ederek parasýný alýr. Eðer alacaðý varsa borcu ile takas yapar.

Havale borcu ödemeyi kabul eden yeni borçlu (muhalu´n-aleyh) nezdindeki alacaðýn, telef olmasý (iflâs etmesi, borcunu inkâr etmesi) ile ve akdin feshedilmesiyle bozulur. Bu durumda alacaklý alacaðýný asýl borçludan yani muhil´den alýr.

Havale ile borçlu borcundan kurtulmuþ olur.

Bir kimse bir þahsý, üzerinde alacaðý olan bir adama havale ederse bu durumda alacaklý muhayyerdir. Ýsterse havale olunana gider ondan alýr; isterse asýl borçludan alýr.

Borçlu borcunu öder, alacaklý ise kabul etmezse; kâbul etmeye zorlanabilir (Fetâvây-ý Hindiyye tercümesi, VI, s. 192, 210).


radyobeyan