Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Hasta ziyareti By: armi Date: 19 Þubat 2010, 21:46:33
HASTA ZÝYARETÝ



Hasta bir mü´mini ziyaret etmek Peygamberimizin (s.a.s) sünnetidir. O, hastalarý ziyaret eder, mü´minlere de hasta ziyaretini tavsiye ederdi (Buhârî, Cenâiz, 2; Müslim, Libâs,114). Hasta bir mü´mini ziyaret eden kiþi hem hastaya moral vermiþ olur, hem de kendisi sevap kazanýr (Tirmizî, Edep, 45; Nesâî, Cenâiz, 53).

Ýnsan, hasta olmadýkça saðlýðýnýn kýymetini bilemez. Hastalýklar imtihandýr. Kaza ve kadere inanan bir mü´min için hastalýklara karþý tevekkül göstermek ve istircâ etmek (Allah´a teslimiyet) gerekir. Allah´ýn her hastalýðýn þifasýný yarattýðý unutulmamalýdýr (Buhârî, VII,158). "Rasûlullah, karýn aðrýsýndan þikayet eden bir hastaya "bal içmesini" tavsiye etmiþti" (Buhâri, VII, 159). Bu, bir "tedavi" öðütüydü.

Peygamberimiz (s.a.s) hastalarýn ziyaret edilmesini, cenazelerin takip edilmesini, zira bunlarýn "ahireti" hatýrlatacaðýný söylemiþtir (Buhârî, Cihâd 171; Atime, I). Hastalarý ziyaret ettiðinde elini hastanýn alnýna kor, hastanýn elini kendi eli içine alýr, þefkatle hatýrýný sorar: "Geçmiþ olsun, inþallah hastalýðýn günahlarýný temizler. "buyurur (Buhârî, Tevhid 31) ve hasta için dua ederdi. Kýyamet günü Allah Teâlâ´nýn, " Falan kulum hastalandý da sen onu ziyaret etmedin, etseydin beni onun yanýnda bulacaktýn" diyeceðini bir kudsî hadisinde bize bildiren Rasûlullah (Müslim, Birr, 43), Hz. Âiþe´nin nakline göre ailesinden hasta olan birine þöyle dua ederdi: "Ey insanlarýn Rabbi olan Allah´ým! Bu ýzdýrabý gider. Þifayý veren sensin, senden baþka kimse þifa veremez" (Tirmizî, Cenâiz, 4; Ebû Dâvud, Týb, 17). Yine o þöyle buyurmuþtur: "Vücudunun aðrýyan yerine elini koy ve üç defa Bismillah dedikten sonra yedi kere þöyle de; " Hissettiðim hastalýðýn zararýndan ve tehlikesinden Allah´ýn yüceliðine ve kudretine sýðýnýrým" (Tirmizî Týb, 32; Hanbel, I, 239).

Eðer hasta, ölüm hastasý ümitsizse, ona kelime-i tevhîd telkin edilir (Buhârî, Ýsti´zân, 29). Hasta yanýnda daima hayýr konuþulur. Ban rivayetlere göre Yasin ve Ra´d suresi okunur.

Rasûlullah (s.a.s), mü´min, gayr-i müslim ayýrdetmeden hasta olan bütün insanlarý ziyaret etmiþtir (Ahmed b. Hanbel, III, 175). Hasta ziyareti gerçek müslüman için bir görevdir. Çünkü Rasûlullah, mü´mileri bir vücudun organlarý gibi birbirine baðlý görmüþ, "Sevilmede, merhamet ve þefkatte mü´minleri bir vücut gibi görürsün. O vücudun herhangi bir azasý rahatsýz olursa diðer azalar da onunla beraber ýzdýrap duyarlar" (Buhârî, VIII, 12) buyurmuþtur.

Rasûlullah, müslümanýn müslüman üzerindeki beþ hakkýndan söz ederek þöyle buyurmuþtur: "Onunla karþýlaþtýðýnda selâm ver, seni davet ederse icabet et, senden nasihat isterse nasihat et, aksýrýr da Allah´a hamdederse ona yerhamükallah´ de, hastalandýðýnda ziyaret et, öldüðünde cenazesini takip et"(Tirmizî, Edeb,1; Nesâî, Cenâiz, 52; Ýbn Mace, Cenâiz, I).

En güzel ahlâký yaygýnlaþtýran Allah´ýn Rasûlü Hz. Muhammed (s.a.s) en insanî duygularla donatýlmýþ bir yardýmlaþma ve kardeþlik ortamý oluþturmuþtur. Hasta ziyareti, insanî duygulardan biridir. Çünkü hasta, kendini yalnýz hissetmez, ölüm karþýsýnda kendini biçare görerek bedbaht ve ümitsizliðe düþmez, acýlarý hafifler. Yahudi bile olsa, Rasûlullah´ýn yaptýðý gibi hasta ise ziyaretine gidilir. Enes b. Malik´ten rivayet edilen hadiste þöyle denilmektedir:

Rasûlullah (s.a.s)´e hizmet eden bir köle vardý. Bir gün bu köle hastalandý. Hz. Peygamber (s.a.s) onu ziyaret için geldi ve baþucuna oturdu. Ona: " Müslüman ol" dedi. Köle yanýnda, olan babasýna baktý. Babasý: "Ebu´l Kasým´a itaat et" dedi. Köle de müslüman oldu. Nebi (s.a.s) dýþarý çýkarken þöyle buyurdu: "Onu ateþten kurtaran Allah´a hamdolsun" (Buhârî).

Mü´min kullar hastalýklarýndan dolayý ziyaretçilerine þikayet etmezlerse, Allah onu azad eder, hastalýktan önceki etine karþýlýk daha iyi et, kanýna karþýlýk daha iyi kan verir, sonra sýhhat bulur ve yeniden iþe baþlar. Hastalýk halinde ne hasta, ne de ziyaretçiler sabýrsýzlýk göstermemelidirler. Kahýrlanmak, feryat ve figan ederek aðlanýp sýzlanmak hatta ölümü istemek iyi deðildir. Rasûlullah þöyle buyurmuþtur: "Kendisine isabet eden bir zarardan dolayý sizden biriniz ölümü istemesin. Eðer mutlaka istiyorsa þöyle desin: Allah´ým. Benim için hayat hayýrlý ise bana hayat ver, ölüm hayýrlý ise beni öldür" (Buhârî, VII, 157). Hasta olan birine sen hastasýn yani þu hastalýðýn var denildiðinde hastanýn "ben hastayým" demesi gerekir. Çünkü bu durumda sadaka ve hastalýklarýn gizlenmesi (sünneti)ne aykýrý gelinmiþ olmaz. Ýbn Mesud, bir gün Hz. Peygamber´in yanýna gitmiþ ve onu sýtmadan titrerken bulmuþtu. Elini dokundurmuþ ve ateþini yükseldiðini görmüþtü. Rasûlullah da " Evet sizden iki kiþinin ateþi kadar" demiþti. Yani doðru davranýþ, ne hastalýðý gizlemek, ne de onu abartmaktýr (Hâkim, I, 339; Buhârî-Müslim). Erkeðin, kadýn hastayý usulüne uyarak ziyaret etmesinde sakýnca yoktur (Ebû Dâvûd, II, 85). Hatta mü´min, fasýk müslümaný da ziyaret etmelidir. Çünkü fasýk da olsa müslümandýr. Ziyaretçinin bütün amacý hastayý yalnýz olmadýðýna inandýrmak, onu ümitlendirmek, moral ve yaþama sevinci vermektir. Hastalarýn psikolojik hali ölüm düþüncesine meyillidir. Bu durumda hastaya Allah´ýn buyruklarýndan hiçbir nefsin zamaný gelmeden ölmeyeceði, her ömür için kararlaþtýrýlmýþ bir zamanýn bulunduðunu ve bu zaman gelince hiçbir gücün onu öne alamayacaðý gibi geciktiremeyeceði de söylenmelidir (Sebe, 34/30; el-A´râf, 7/34; Hud, 11/3). Hastaya, caný çeken þeylerden hediye götürmek adaptandýr. Zaten hastalýkta insanýn caný çekip alamadýðý, yiyemediði þeyler vardýr (Ýbn Mâce, Cenâiz, 1).

´ Yine, hasta zaman zaman yakýnlarýndan sorulmalýdýr. Bir ziyaretten sonra hastayla ilgiyi kesmek, sünnetten kaçýnmak gibidir (Buhâr"ý, Ýstizan, 29).

Rasûlullah bir müslüman hastayý ziyaret etmiþ, ona þöyle dua etmeyi öðretmiþtir. "Allahümme atina fýddünya haseneten ve fýl ahireti haseneten ve kýna azabennar. Allah´ým. Bize dünyada türlü türlü iyilik ver, ahirette de sayýya hesaba gelmez iyilik ver ve bizi cehennem azabýndan koru" (el-Bakara, 2/201; Tirmizî, Daavât, 112).

Þamil ÝA



radyobeyan