Hakku'l intifa By: armi Date: 18 Þubat 2010, 19:40:21
HAKKU´L-ÝNTÝFÂ
Bir þeyden yararlanma, faydalanma hakký, bir Ýslâm hukuku terimi olarak, kendisine veya baþkasýna ait bir mülk üzerindeki yararlanma hakký.
Ýntifa hakký bir mülke baðlý olarak ortaya çýkar. Bazan da kiþiye baðlý olabilir. Ýslâm hukukuna göre, mülk tam ve eksik olmak üzere ikiye ayrýlýr.
1) Tam mülk: Bir þey üzerinde kuru mülkiyet (rakabe) ve yararlanma (intifa) hakký birlikte bulunursa, buna "tam mülkiyet" denir. Burada, mâlik, bütün meþrû haklara sahip olur. Mülk´ün aslý olan eþya devam ettiði sürece mülkiyet hakký da mutlak olarak devam eder. Mülkiyet, mücerred düþürmekle zimmetten düþmez. Meselâ; bir kimse baþkasýna ait bir mülkü gasbetse, bundan sonra, mâlik; "mülkiyet hakkýmý düþürdüm" dese, bu hak düþmez ve ona ait mülk olarak devam eder. Ancak, satým, miras veya vasiyet gibi bir yolla mülkün baþkasýna nakli mümkündür. Tam mülkün sahibi, mülkü üzerinde meþrû tüm tasarruflarý yapabilir. Satým, hibe, vakýf, vasiyet, âriyet verme ve kiralama gibi. Çünkü o, kuru mülkiyete ve yararlanmaya birlikte sahiptir. Bunlardan her ikisini kullanabileceði gibi, yalnýz intifa hakkýný da kullanabilir. Kendi malýný telef etmesi halinde tazmin gerekmez. Çünkü bir kimsenin kendisine tazminat ödemek zorunda kalmasý, bir cebinden alýp ötekine koymak anlamýna gelir ki, mantýklý olmaz. Ancak diyâneten sorumlu olur. Çünkü, bir malý telef etmek haramdýr. Bazan kaza bakýmýndan da sorumlu tutulabilir. Malýný saçýp savuran müsrif kimsenin hacr altýna alýnarak tasarruflarýnda kýsýtlanmasý gibi (bk. en-Nisâ, 4/5,6).
2) Eksik mülk: Bu, bir ayn (eþya) üzerinde yalnýz kuru mülkiyetin veya yalnýz yararlanma hakkýnýn bulunmasýdýr. Yararlanma mülkiyetine "intifa hakký" adý verilir. Ýntifa hakký bazan, yararlanacak kiþiye ait bir hak olur ve mülke deðil de, þahsa baðlý olarak bulunur. Bazan da þahýs dikkate alýnmaksýzýn, mülke baðlý olarak ortaya çýkar ki, bu sonuncuya "irtifak hakký" denir. Bu, yalnýz gayri menkullerde söz konusu olur.
Eksik mülkün çeþitleri:
a) Kuru mülkiyet (rakabe): Bir malýn mülkiyetinin bir þahsa, bu mülkten yararlanma hakkýnýn ise baþka bir þahsa ait olmasýdýr. Bir kimse, baþkasýna, hayatta olduðu sürece evinde oturmasýný, arazisini ekip biçmesini vasiyet etse, lehine vasiyet yapýlanýn hayatý süresince veya belirtilen sürece bu mülklerden yararlanma hakký doðar. Kendisi ölünce veya belirlenen süre dolunca; mülk, mirasçýlara intikal eder ve tam mülk hâlini alýr. Bu duruma göre, kuru mülkiyet prensip olarak sürekli olur, intifa hakký ise, geçicidir. Çünkü hanefilere göre intifa hakký miras yoluyla geçmez (ez-Zühaylî, el-Fýkhu´l-Ýslâmî ve Edilletüh, 2. baský, Dimaþk, 1985, IV, 58, 59).
b) Ýntifa hakký: Bir mülk üzerindeki intifa hakký sebepleri beþtir. lâre, icâre, vakýf, vasiyet ve mübah kýlma.
Hanefilerin çoðunluðuna ve mâlikîlere göre, ariyet verme (iâre); bir mülkten bedelsiz olarak yararlanma hakký veren bir akittir. Âriyet alan, emânet maldan bizzat yararlanacaðý gibi, onu baþkasýna yine âriyet olarak da verebilir. Ancak kira akdi ile verme hakký yoktur. Çünkü âriyet akdi baðlayýcý deðildir. Mülk sahibi her an akitten rucû edebilir. Kira akdi ise, baðlayýcý olduðundan, âriyet malýn kiraya verilmesinde, aslî mâlik´e zarar vardýr. Þâfiî ve Hanbelîlere göre âriyet akdi, yararlanmayý bir karþýlýk beklemeksizin mubah kýlmaktýr. Bu yüzden ödünç alamn, ödünç malý baþkasýna âriyet olarak verme hakký yoktur.
Kira akdi, yararlanmanýn bir bedel karþýlýðýnda temlikidir. Bu yüzden kiracý, mülkten bizzat yararlanacaðý gibi, onu meccânen veya bir bedelle baþkasýna kiraya da verebilir. Yeter ki, yararlanma çeþidi ve derecesi farklý olmasýn. Mülk sahibi, kiracýnýn bizzat kullanýmýný þart koþsa, yararlanma çeþidi farklý olduðu takdirde, baþkasýna kiraya vermek için mâlikin izni gerekir.
Vakýf da, vakfedilen mal üzerinde baþkasýna yararlanma hakký verir. Vakfýn gelirini, lehine vakýf yapýlan bizzat alýr veya vakýfnâmedeki þartlara göre, baþkasýna verebilir (Ýbnü´l-Hümâm, Fethu´l-Kadîr, Mýsýr 1319/ 1901, V, 40; es-Serahsî, el-Mebsût, Mýsýr 1324/1331, XII, 27; Bilmen, Ýstilâhât-ý Fýkhiyye Kâmusu, IV, 284).
Yararlanmayý vasiyet etmek, lehine vasiyet yapýlana, mülkten yalnýz intifa hakký verir. O, mülkten bizzat yararlanýr veya baþkasýný yararlandýrabilir.
Mübah kýlma, bir þeyin tüketimi veya kullanýmý için baþkasýna için vermek demektir. Yemek veya içmek için izin vermek gibi. Bu izin, genel yollardan geçiþ, parklarda oturma, okul veya hastanelere giriþ gibi genel, belli bir kiþinin otomobilini kullanmak, evinde oturmak gibi özel nitelikli olabilir.
Ýntifa hakkýnýn özellikleri:
1) Eksik mülk yer, zaman ve þartlarla sýnýrlanabilir. Meselâ; bir þeyi âriyet veren, veya evinde oturulmasýný vasiyet eden kimse, bunun bir ay gibi bir süre, yalnýz þehir içinde kullanma gibi yer veya baþkasýný bindirmeme gibi kayýtlayýcý þartlarla sýnýrlayabilir.
2) Menfaatler miras yoluyla geçmez. Hanefiler dýþýndaki hukukçular aksi görüþtedir.
3) Ýntifa hakký sahibi, bu hakkýný zorla elde edebilir. Teslim alýnca, mal elinde emanet sayýlýr. Kasýt veya kusuru olmadýkça zarardan sorumlu deðildir.
4) Meccânen yararlanan kimse, malýn muhtaç olduðu zarurî harcamalarý yapar. Kira akdinde ise bunlar mülk sahibine aittir. Kiralýk otomobilin benzin ve yað ihtiyacý gibi.
Ýntifa hakkýný sona erdiren haller.
1) Ýntifa için belirlenen sürenin sona ermesi.
2) Kendisinden yararlanýlan malýn helâk olmasý veya, istifade edilemeyecek þekilde kusurlanmasý.
3) Ýntifa hakký sahibinin ölümü.
4) Yararlanma âriyet veya kiralama yoluyla olduðu zaman, mal sahibinin ölmesi, çoðunluk Ýslâm hukukçularýna göre ise, âriyet akdi, âriyet veren veya alanýn ölümü ile sona ermez. Kira akdi de böyledir. Kiracý veya kiralayandan birisinin ölümü ile sona ermez. Çünkü kira akdi, satým akdi gibi, baðlayýcý bir akittir.
Yararlanma vasiyet veya vakýf yoluyla olduðu zaman, intifa hakký vasînin ölümü ile son bulmaz. Çünkü vasiyet, onun ölümü ile baþlar, vakfedenin ölümü ile deðil. Vakýf, ya ebedidir, yahut da belirli süreye baðlanmýþtýr. Sürenin sona ermesi ile son bulur (ez-Zühayli, a.g.e, IV, 62, 63).
c) Ýrtifak hakký: Bir gayri menkul üzerine, baþka bir gayri menkul lehine konulmuþ olan haklardýr. Burada mülk sahiplerine bakýlmaksýzýn, gayri menkuller devam ettiði sürece irtifak hakký da devam eder. Su alma, su geçirme, geçit ve kat çýkma hakký gibi.
Ýntifa hakký ile irtifak hakký arasýndaki farklar:
1) Ýrtifak hakký, prensip olarak bir, gayri menkule baðlý olarak ortaya çýkar. Bununla, gayri menkulun deðeri azalýr. Ýntifa hakký ise þahsa baðlý olarak sâbit olur. Bir araziden diðerine geçit hakký, ikinci arazi için sabit olan bir haktýr. Bu haktan bu araziyi satýn alan her mâlik yararlanýr. Yararlanma belli þahsa münhasýr olmaz.
Ýntifa hakký ise belli bir þahsa ait olur. Bu öldüðü zaman hak da sona erer. Ýntifa hakký bazan gayri menkulle ilgili olur. Gayri menkulü vakfetmek veya kiraya vermek yahut âriyet olarak vermek gibi. Bazan da menkul malla ilgili bulunur. Bir kitabý âriyet vermek veya otomobili kiralamak gibi.
2) Ýrtifak hakký süreklidir. Bir vakitte sýnýrlý deðildir. Miras yoluyla intikal edeceði konusunda görüþ birliði vardýr. Ýntifa hakký ise geçici olup, hak sahibinin ölümü ile sona erer. Kendisine, bir arazinin menfaati vasiyet edilen kimse gibi.
3) Ýrtifak hakký, onu mal saymayan Hanefîlere göre mirasla geçer. Çünkü o, gayri menkule tâbidir Ýntifa hakký ise mirasla geçmez (bk. el-Kâsânî, Bedâyiu´s-Sanâyi´, VI, 188 vd.; Ýbnü´l-Hümâm, Fethu´l-Kadîr,. V, 503, VIII, 144; Ýbn Kudâme, el-Muðnî, V, 531; eþ-Þevkânî, Neylü´l-Evtâr, V, 361; Zühaylî, a.g.e., 67, V, 589).
radyobeyan