el-Hadi By: armi Date: 18 Þubat 2010, 19:24:36
el-HÂDÎ
Allah´ýn Esma-i Hüsnâ´sýndan biri, Hâdî, doðru yolu gösteren, demektir. Allah´ýn, kendisini tanýma yollarýný kullarýna gösterip tanýtmasý, yaratýklarýna hayatlarýný devam ettirme yollarýný öðretmesi ve onlarý buna yöneltmesi anlamýna gelir. O, bu yönüyle insanlara kurtuluþ yolunu; dünya ve âhiret mutluluðunun yollarýný gösterir.
Allah, hayvanlara içgüdü vermiþtir. Onlar içgüdüleriyle kendilerine yararlý olaný bulurlar. Ýnsanlara ise, akýl verilmiþtir. Ýnsanlar, akýllarýný kullanarak bilinçli seçim yapma imkânýna sahiptirler ve bu sebeple de yükümlü tutulmuþlardýr. Bununla birlikte yüce Allah, akýllarýnýn yanýsýra onlara peygamberler de göndermiþtir. Hattâ yüce Allah, insanlara akýl vermek ve peygamber göndermenin yanýnda, fýtratlarýna hakký kabul etme eðilimini vermiþtir. Her insan, hak dini kabul edecek istidatta yaratýlmýþtýr: "Biz ona vermedik mi; iki göz, bir dil, iki dudak? Ona iki tepe (iki hedef hayýr ve þer yolunu) gösterdik" (el-Beled, 90/8-10). "Rabbimiz, herþeye yaratýlýþýný (varlýðýný ve biçimini) verip sonra ona doðru yolu gösterendir" (Tâhâ, 20/50).
Hz. Peygamber (s.a.s.) de, "Her doðan çocuk (Ýslâm) fýtratý üzerine doðar. Sonra ebeveyni onu Yahudileþtirir, Hýristiyanlaþtýrýr veya Mecûsileþtirir" (Buhârî, Cenâiz, 92; Ebû Dâvûd, Sünnet, 17) buyurmaktadýr.
Allah bizi bu fýtrat üzere yaratmakla birlikte yükümlü tutulmamýzýn bir gereði olarak dilediðimizi seçebilmemiz için akýl ve irade de vermiþtir. Akýl ve irademizi kullanarak doðru yolu bulmamýzý istemektedir.
Kur´ân-ý Kerîm´de insanýn çevresine bakýp ibret almasýný teþvik eden birçok âyet vardýr.
"Ýnsan (bir kere) yiyeceðine baksýn. (Nasýl) biz suyu döktükçe döktük. Sonra topraðý güzelce yardýk, orada bitirdik;´ tâne(ler), üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalar, iri ve sýk aðaçlý bahçeler, meyvalar ve çayýrlarý sizin ve hayvanlarýnýzýn geçimi için"(Abese, 80/24-32). " Allah gökten bir su indirdi, onunla yeri ölümünden sonra diriltti. Þüphesiz bunda iþiten bir kavim için bir âyet (Allah´ýn kudretine iþaret) vardýr. Hayvanlarda da sizin için ibret (alýnacak dersler) vardýr. Onlarýn karýnlarýndan, fers (yarý sindirilmiþ gýdalar) ile kan arasýndan (çýkardýðýmýz) hâlis, içenlere (içimi) kolay süt içiriyoruz" (en-Nahl, 16/65-66).
Yüce Allah bu delilleri gözler önüne sererek insanlara yol göstermektedir.
Peygamberler, öðüt vermek, mucizeler göstermek sûretiyle insanlarý hakka dâvet ederler. Hidâyet yolunu gösterirler ama, hidâyetin yaratýcýsý, Allah´ýn kendisidir. Hidâyet vermek O´na âittir:
"Ey Peygamber sen, sevdiðini doðru yola iletemezsin; fakat Allah dilediðini doðru yola iletir. O, yola gelecek olanlarý daha iyi bilir" (el-Kasas, 28/56).
"Allah kimi doðru yola iletirse o, yolu bulmuþtur, kimi de sapýklýðýnda býrakýrsa, artýk onun için yol gösteren bir dost bulamazsýn " (el-Kehf, 18/17).
Allah´ýn Hâdî oluþu Kur´ân´ýn birçok âyetinde dile getirilmiþtir. Ýnsanýn hidâyet vasfý, sadece hak dine dâvet ve yol gösterme þeklindedir. Peygamber de olsa, bundan öte bir etkinliði yoktur.
Allah´ýn hidâyetinden mahrum kalanlar ise, zâlimlerdir. Onlar apaçýk delillerle karþýlaþtýklarý halde inat ederek yüz çevirirler:
"Ýman ettikten, Rasûlün hak olduðunu gördükten ve kendilerine açýk deliller geldikten sonra, inkâr eden bir kavme Allah nasýl yol gösterir? Allah, zâlim kavmi doðru yola iletmez" (Âlu Ýmran, 3/86) ; "Allah zâlim toplumu doðru yola iletmez" (el-Bakara, 2/258).
Kula yaraþan, çevresinde olup bitenleri ibretle deðerlendirmek; Allah´ýn gözler önüne serdiði delilleri gözardý etmemek, daima âciz bir kul olduðunun þuurunda olup Allah´tan hidâyet dilemektir.
radyobeyan