Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Gece ibadeti By: armi Date: 16 Þubat 2010, 17:26:26
GECE ÝBADETÝ




Daha çok "gece namazý" veya "teheccüd namazý" olarak bilinen ve çok fazla sevabý nedeniyle Resulullah tarafýndan müslümanlarýn özendirildiði, en sahih rivâyetlere göre gecenin ikinci yarýsýnda uykudan kalkýlarak on iki rekât olarak kýlýnan nafile namazý.

Kur´an-ý Kerîm´in Müzzemil suresinin baþ tarafýnda: "Ey o örtünen, kalk gece, ancak birazýnda: Yarýsý, yahut eksilt ondan biraz. Ya da artýr ve Kur´an oku, tertip ile yavaþ yavaþ, güzel güzel. Çünkü, biz senin üzerine aðýr bir söz atacaðýz. Çünkü, gece neþesi hem daha dokunaklý, hem deyiþçe daha saðlamdýr" buyurularak, risâletin daha baþlangýcýnda, bazý âlimlere göre beþ vakit namazdan önce gece namazý emredilmiþ ve Ýslam´ýn tebliðini baþarabilme açýsýndan bunun gereði de vurgulanmýþtýr. Resulullah´la birlikte ashabýnýn da kýldýðý bu namaz, ayný surenin sonunda yer almakla birlikte, yukarýdaki emirden belli bir süre sonra, hattu bazýlarýnca Medine´de inen "Rabbin biliyor ki, sen muhakkak gece üçte ikisine yakýn ve yarýsý ve üçte biri kalkýyorsun; beraberindekilerden bir grup da. Gece ile gündüzü Allah takdir eder. Bildi ki, siz onu bundan böyle baþaramazsýnýz; bu bakýmdan size lûtufta bulundu da, artýk Kur´an´dan ne kolayýnýza gelirse okuyun..." ayetiyle ümmet için emir olmaktan çýkmýþ; Ýsrâ sûresinde "Gecenin bir kýsmýnda sana mahsus bir nâfile olmak üzere teheccüdde bulun. Umulur ki, Rabbin seni Makam-ý Mahmud´a ulaþtýrýr" (el-Ýsrâ, 17/79) ayetinde de ifade olunduðu üzere, Resulullah (s.a.s.)´in terketmediði bir amel olarak kalmýþtýr. O kadar ki, Buhârî ve Müslim´in ittifâken rivâyet ettiði bir hadîs-i þerifte, Efendimiz´in, mübârek ayaklarý þiþinceye kadar geceleyin ibadet ettiði; Hz. Âiþe´nin kendisine, "Ya Resulallah, geçmiþteki ve gelecekteki günâhlarýn affolunduðu halde, neden böyle yapýyorsun?" demesi üzerine "Rabbime þükreden bir kul olmayayým mý?" buyurduðu ifade olunmaktadýr. Ýmam Müslim, Sahih´inde Resulullah´ýn teheccüdünün uzunluðuna daha bir açýklýk getirmekte ve Hz. Huzeyfe (r.a.)´den; bir rekâtta Fâtiha´dan sonra Bakara, Âl-i Ýmrân ve Nisâ surelerini hem de aðýr aðýr, tesbih ayetlerinde tesbih ederek, dua istenen ayetlerde dua ederek okuduðunu, rükû ve secdesinin de ayný þekilde uzadýðýný rivâyet etmektedir (Riyâzü´s-Sâlihîn, II, 449, 457).

Gece namazýnýn fazileti konusunda alimler çok söz etmiþ ve müminleri bu namaza teþvik etmiþlerdir. Hz. Ebû Hüreyre (r.a.)´den rivâyet edilen bir hadîs-i þerifte, "Rabbimizin her gecenin son üçte biri kaldýðýnda dünya semasýna nüzul edip "Yok mu bana dua eden, duasýný kabul edeyim; yok mu benden isteyen, ona vereyim; yok mu benden baðýþlanma dileyen, onu baðýþlayayým" buyurduðu ifade olunmaktadýr (Tecrii Sarîh Terceme ve Þerhi, IV, 112). Zaten, Kur´an-ý Kerîm´de de müminlerin, Rahman´ýn kullarýnýn Rablerinin rýzasý için secdede ve kýyamda geceleyen kimseler olduklarý (el-Furkan, 25/64); gecenin az bir kýsmýnda uyuyup, seherlerde istiðfar ettikleri (ez-Zâriyât, 51/51) ve yanlarýnýn rahat döþeklerinden uzaklaþýp korku ve umut içinde Rabblerine dua ettikleri (es-Secde, 32/16) anlatýlmaktadýr. Önemi dolayýsýyle, farz namazdan sonra en faziletli namazýn gece namazý olduðu Müslim´in rivâyet ettiði bir hadiste belirtilmiþ; âlimlerin çoðunluðunca bu namaz sünnet-i müekkede olarak kabul edilmiþse de, vacib diyenler de olmuþtur. Sünnet de olsa, bilhassa Ýslâm´ýn tebliðcileri için herhalde asla vazgeçilmez bir namaz olsa gerektir.


radyobeyan