Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Firaset By: armi Date: 15 Þubat 2010, 22:45:10
FÝRASET




Düþüncede tutarlý olmak, bir þeyde düþünerek davranmak ve basiretli hareket etmek, bir þeyin gerçek mahiyetini görebilmek. Bir kiþi iþlerin iç yüzünü görebildiði, önceden tahmin edip, düþünebilme kabiliyet ve maharetine sahip olduðu müddetçe firasetli sayýlýr.

Bir müslüman kalbini kin, nefret, münafýklýk, çekememezlik, düþmanlýk ...vb. her türlü kalb hastalýklarýndan temizleyip, iman nuru ile takva muhabbetiyle doldurduðunda, aynaya akseden eþyanýn sureti gibi bazý sýrlar adeta cilalanmýþ olarak kalbine akseder, "baþkalarýnýn gönüllerindeki saklý olan þeyleri de keþfedebilir ki, iþte bu gerçek "firasettir". Nitekim Hz. Peygamber "müminin firasetinden sakýnýnýz; zira o Allah Teâlâ´nýn nuru ile bakar" (Suyûtî, el-Câmiu´s-Saðýr, 1, 24) buyurmuþtur (Gazzalî, Ýhyau Ulumi´d-Din týc. Ahmet Serdaroðlu, Ýstanbul 1973, II. 726).

Firaset kabiliyetinin iman nuru ile yakýndan alakalý olduðunu destekleyen þu ayeti burada hatýrlatmak gerekir. "Ey iman edenler! Þayet Allah´dan ittika ederseniz, o size fürkân (hem zahir, hem batýnda hak olaný olmayandan, iyiyi kötüden, temizi habisten ayýrt edici bir marifet ve nur) verir" (el-Enfâl, 8/29) (Elmalýlý Hamdý Yazýr, Hak Dini Kur´an Dili, IV. 2392).

Yukarýda sözü edilen hadiste iki ayrý yorum yapýlmýþtýr: Birincisi, hadisin zâhirinin delalet ettiði anlamdýr ki, bunu Allah Teâlâ, evliyasýnýn kalbine koyar da, onlar da bunun sayesinde kerâmet, isabetli zan ve hades (baþkalarýnýn bilmediði þeyleri bilebilme yeteneði) çeþitleri ile insanlardan bazýsýnýn durumlarýný bilirler. Ýkinci görüþe göre ise; hadiste sözü edilen firaset, delillerle, tecrübelerle, yaratýlýþ ve ahlâkla öðrenilen bir tür (maharettir) ki, bazýlarý insanlarýn bâtýn hallerini bu maharetleri sayesinde bilebilirler (Ýbnü´l-Esir, en-Nihâye, Beyrut (t.y), III. 428).

Bu tecrûbî ve rasyonel izahýn da hadislerde izahýný bulmak mümkündür. Zira Hz. Peygamber mümini akýllý, zeki ve ince görüþlü olarak tavsif etmekle (Suyûtî, a.g.e., Þam(t) II. 571), iman ve takva sayesinde elde ettiði firâseti sayesinde her türlü hile, tuzak ve entrikaya da düþmemesi gerektiðini de þu hadisleri ile iþaret etmiþlerdir: "Mümin bir kovuktan iki defa ýsýrýlmaz (Buhâri, edeb, 83; Müslim, zühd, 63; Ebû Davud, edeb, 29; Ýbn Mace, fiten, 13; Darimi, rikak, 65; Ahmed b. Hanbel II. 1 15).


radyobeyan