Fer'i mesele By: armi Date: 14 Þubat 2010, 14:27:58
FER´Ý MESELE
Fer´ sözlükte; ayrýntý, bir asýldan ayrýlan kollarýn herbiri ve þu´be, esas olmayýp ikinci derecede önemli olan þey anlamlarýna gelir. Asl´ýn karþýtýdýr. Çoðulu fürû´dur. Fer´i ise asla ait olmayýp fer´a ait olana denir. Mesele de sorulup cevabý istenilen þey, soru; bir ilim ve fenle ilgili olup çözümü istenen konu ve bugünkü dilde sorun anlamlarýna gelir.
Ýslâm dininin iman ve amelin birleþmesinden meydana gelen bir bütün olduðu gözönünde tutulursa; imana iliþkin konular aslý mesele; ibadet, muamelat (medenî iliþkiler), ve ukûbat (cezalar) ile iliþkin konular da fer´i mes´ele kapsamýna girer. Ehl-i Sünnet âlimlerine göre itikadý meseleler dinin aslýný ve temelini oluþtururlar; ki, bu esaslar ilk insan ve ilk peygamber Hz. Adem (a.s)´dan Allah tarafýndan teblið ettikleri ilâlû dinlerin temelini oluþturmaktadýr. Hz. Peygamber (s.a.s): "Esasen peygamberler baba bir kardeþtirler, analarý ayrýdýr, dinleri birdir" (Tecrid-i sarih Tercümesi IX, 180) buyururken bütün peygamberlerin teblið ettiði iman esaslarýnýn ayný, þerîat hükümlerinin ise ayrý olduðunu vurgulamak istemiþtir.
Amel, iman-küfür açýsýndan, imandan bir cüz olmamakla birlikte, amel imanýn kemale ermesi için gerekli görülmüþ; bu nedenle de imandan bahseden ayetlerin hemen ardýndan sâlih amel adý verilen Ýslâm´ýn ibadet, muâmelat ve ukûbat ile ilgili hükümlerine uyulmasý emredilmiþtir. Ýman, amelle desteklenip beslendiði sürece güçlenir; amel ve ibadet olmayýnca veya eksik bulununca imaný korumak zorlaþýr.
Ýtikadý ve amelî konularýn bütününü teþkil eden hükümler topluluðuna "din", diðer bir deyiþle "þerîat" denir. Ancak þerîat kelimesi, uygulamada, ibadet, medenî hukuk, ceza hukuku ile ilgili fer´i meseleler hasredilmiþtir.
Ýslam´da þer´î hükümlerin dört ana kaynaðý vardýr: Kitap (Kur´an); Sünnet (Hz. Peygamber´in söz, fiil ve takrirleri); icma (bir konuda bir asýrda yasayan Ýslâm âlimlerinin ittifaký); Kýyas (hakkýnda kesin nass bulunan bir meselenin hükmünü, illeti ile o meseleye benzeyen ve hakkýnda hüküm bulunmayan meseleye vermek).
Hakkýnda ilk üç kaynakta hüküm bulunan meseleler Ýslâm hukukunda "aslý mesele" olarak kabul edilirken; Kitap, Sünnet ve icma´da hükmü bulunmayan bir meselede kýyas ve ictihat yoluyla verilen hükümler de "fer´i mesele" kapsamýna girer.
Kýyas, hakkýnda nass olan bir meselenin hükmünü, hakkýnda nass olmayan bir meseleye tatbiki demektir. Ýcdihad da, hakkýnda kesin nass bulunmayan bir meselenin fýkýh sahasýnda otoriter sayýlan kiþilerce (müctehid) Ýslâm´ýn ruhuna aykýrý olmayacak ölçüde verilen hükümlerdir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s) Yemen´e vali olarak gönderdiði Muaz b. Cebel´e "Ýslâm adýna ne ile hüküm vereceksiniz?" diye sorunca Hz. Muaz sýrasýyla "Allah´ýn Kitabý ile onda bulamazsam Peygamber´in sünneti ile hükmederim. Onda da bulamazsam kendi görüþümle ictihad ederim" buyurmuþtur. (Ebû Davud, Akdiye, II; Tirmizi Ahkâm, 3; A. b. Hanbel, Müsned, I, 37, V, 230, 236).
Genel olarak. Ýslâmî ýstýlahta akaid ilmine "usûlü´d-dýn"; fýkýh ilmine de "fürû´u´d-dýn" adý verilir.
radyobeyan