Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Felek By: armi Date: 14 Þubat 2010, 14:16:22
FELEK




Yýldýzlarýn döndükleri gök. Çoðulu eflâk´dýr. Raðýb, müfredatýnda ayný kelimeyi yýldýzlarýn cereyan ettikleri (aktýklarý) yer olarak tarif etmiþtir; fakat asýl anlatýlmak istenen, yýldýzlarýn yörüngesi demek olan göktür. Felek kelimesinin kendisi de yýldýzlarý deveran eden gök için kullanýlýr.

Felek, astronomi ile ilgili bir terim olup, müstedir (yuvarlak) hareketlerle akan dünya küresi ve bu kürenin mýntýkasý, ay ve güneþle beraber seyyarelerden (gezegenler) her birinin hareket ettiði yörüngesi anlamýna gelir (Mehmet Zeki Pakalýn, Osmanlý Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüðü, I/596).

Felek kelimesi Kur´an-ý Kerîm´de iki yerde geçmektedir. Bunlardan birincisi "O, geceyi, gündüzü, güneþi, ayý... yaratandir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir´´ (el-Enbiyâ, 21/33). Ýkincisi de "Ne güneþ aya yetiþebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Bunlarýn her biri belli bir yörüngede yüzmeðe (akýp gitmeðe) devam ederler" (Yâsin, 36/40) þeklinde zikredilmektedir.

Birinci ve ikinci ayette "her biri bir yörüngede yüzmektedir" Yani yürüyüp gitmektedir, denildiðine göre sadece güneþ ve ayýn deðil tüm gök cisimlerinin kendi yörüngelerinde yüzdüklerini (akýp gittiklerini) durgun ve sabit olmadýklarýný ifade etmektedir (Mevdûdî, Tefhim, III/279).

Yâsin suresinde de þu güzel açýklamayý görüyoruz: Burada "hepsinin ayný felekte yüzdükleri" þeklinde bir ifade kullanýlmýþtýr. Böylece dört hakikata birden iþaret olunmaktadýr:

1- Sadece güneþ deðil, ay, yýldýzlar, gezeðenler, samanyolu vs. hepsi de hareket etmektedirler.

2- Bunlarýn her birinin ekseni ayrý ayrýdýr.

3- Felekler deðil yýldýzlar, gezeðenler hareket etmektedirler.

4- Bunlar suda herhangi bir maddenin görünüþü gibi fezada da yüzmektedirler.


Elbette ki bu ayet ile âstronomi bilgisi vermek istenmemektedir. Burâda insanlar sadece düþünmeye davet ediliyorlar; Yani sizler yeryüzünden gökyüzüne deðin, nereye bakarsanýz bakýn, Allah´ýn ayetlerini görürsünüz; ve hiç bir varlýðýn Allah´a ortak koþtuðuna-dair bir emare bulamazsýnýz (Mevdûdî, Tefhim, IV, 524-525).

Felek sözcüðü mecâzý olarak bazý ifadelerde de kullanýlmýþtýr.

Hoþ vakit geçirmek anlamýna "felekten bir gün çalmak"; düþkün, talihsiz anlamýna "felekzede"; ümitsizliðe düþmek için "feleðe küsmek"; her türlü zorluklara uðramýþ tecrübe sahibi için "feleðin sillesini yemek" gibi ifadeler kullanýlmaktadýr (Pakalýn, Osmanlý Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüðü, I/596-597).

Neyþabûri´nin zikrettiði görüþler de gerçekten ilginçtir: Ulema feleðin hakikatýnda ayrý görüþler ortaya koymuþlardýr. el-Kelbiye göre felek, bir su küresidir ki onda yýldýzlar yüzer. Zira Allah bu kelimeden sonra "Yüzerler" sözünü getirmiþtir; yüzme ise suda yapýlýr

Hukemaya göre felek küre þeklinde bir cisimdir, ne aðýrdýr ne de hafif... (Neyþabûrî, Garaibü´l-Kur´an, XVII/19-20).

M. Hamdi Yazýr´ýn açýklamasý da þudur: Felek devreden sürekli dönen þey olduðuna göre, bazýlarý onu devreden bir cisim saymýþlar ki bunlar zamanlarýnýn fen anlayýþýna kapýlmýþ görünüyorlar. Halbuki felek, yýldýzlarýn yörüngesi diye tarif edilmiþtir ki, sýrf riyazî (matematiksel) bir ifadedir. Burada eski fennî nazariyeyi iptal söz konusudur. Çünkü eskiler güneþ ve ayý felek hareket ettiriyor diyorlardý. Halbuki burada her birinin döndüðü birer mihveri olduðu açýklanýyor. Demek ki bugün, bu ve benzeri ayetlerde Kur´an´ýn fenne karþý büyük bir zaferini okuyoruz (M. Hamdi Yazýr, Hak Dini Kur´ân Dili, 5/3354-3355).


radyobeyan